Milyonlar olup düşlerini gerçek kılacağız!
Her geçen gün daha da güçlenen ve büyüyen kadın özgürlük mücadelemiz, onların ve tüm kadın devrim şehitlerinin ayak izlerine basarak ilerliyor. Rojava Kadın Devrimimiz, cephelerde savaşan, dağlarda, kentlerde, özgür alanlarda iradeleşen gerilla kadınlarımız, siyasette öncüleşen önderleşen yurtsever, sosyalist kadınlarımız, zindanlarda direnen meydan okuyan devrimci kadınlarımız, Başur'da, Rojhilat'ta serhildana duran, Avrupa'da sokakları ısıtan kitlesel kadın hareketimiz Saraların, Rojbinlerin, Leylaların tuttuğu kadın özgürlük mevzilerinde en öndedir, silah başındadır, zafere yazgılıdır. Onur ve özgürlük mücadelesinin öncüleriyiz. Bu yolda ilerlerken, şehit kadın yoldaşlar kadın devriminin zaferine giden yolda koşar adım yürüdüler, fedaice savaştılar ve tarihi izler bıraktılar. Her yeni iz ideolojik ve siyasi bir güç doğurdu ve milyonlarca kadın onlara yoldaş oldu. Paris'te şehit düşen üç kızkardeşimiz için, katledilişlerinin 5. yıldönümünde de, adalet talebini ve hesap sorma kararlılığını gün be gün büyüten kadınlar, erkek egemenlikçi faşist Türk burjuva devletine ve tüm sömürgeci güçlere, bu bilinçle meydan okumaktadır. Yeni Sakineler, Leylalar ve Fidanlar bu mücadelede boy verirken, onları katledenler kaybetmeye mahkumdurlar. Katliamdan birinci derecede sorumlu olan faşist Türk devleti ve AKP iktidarı, yeni belge ve bilgilerle suç üstü yakalanmıştır. PKK'nin MİT'e yönelik gerçekleştirdiği devrimci operasyonla bütün gerçekler ortaya çıkmıştır. İlk günden beri, sokakları dolduran yüzbinlerin söyledikleri 'Şehit Sakine, Fidan ve Leyla'nın katili sömürgeci Türk devletidir' gerçeği, belgelenmiştir. Ezilen halklarımızın ve devrimci kadınların kanıyla beslenen Tayyip Erdoğan, MİT ve Fransız gizli servisinin ortaklığında gerçekleşen bu saldırının hesabı mutlaka sorulacak, katiller kadınların devrimci adaletinden payını alacaktır. Sakine, Fidan ve Leyla... Ölümsüz şehitlerimiz olarak yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Onların mücadelesi, kadınların ellerinde büyüyor, gelişiyor. Düşleri olan devrimin ateşleri dört bir yanı sarıyor. Suruç şehitlerinin ardından söylediğimiz gibi: Hiç bir düş yarım kalmayacak! |