Sarayın Efrin'e yönelik işgal saldırıları 20. gününe girdi. Rojava halklarının topyekün direnişine dönüşen Efrin'de, Enternasyonal Özgürlük Taburu savaşçıları da yerlerini aldı. Daha önce pek çok cephede IŞİD çetelerine karşı savaşan Enternasyonal Özgürlük Taburu, dünya ezilenlerine Efrin halkının direnişine destek çağrısı yapıyor. Tabur komutanı Yalçın Akın, yaptığı konuşmada, "Bizler Enternasyonal Özgürlük Taburu olarak, Rojava devrimini Qamışlo, Hol ve Rakka hamlelerinin içinde bulunarak savunduk. Bugün de Efrin'deyiz" dedi. Akın, Efrin'e saldırının Rojava devrimine karşı bütünlüklü bir savaş anlamına geldiğine işaret etti. Akın, şöyle devam etti: "Dün DAİŞ eliyle Rojava devrimine karşı yürütülen saldırılar, bugün doğrudan Türk devletinin açık kimliği ile yürüttüğü bir kirli savaşa dönüşmüştür. Efrin'i savunmak bugün Rojava devrimini savunmaktır. Efrin'i savunmak insanlığın özgürlük mücadelesini savunmaktır. Efrin sadece Rojava'nın bir parçası değil, aynı zamanda tüm dünyanın özgürlüğe açılan bir kapısıdır. Aslında AKP faşizminin Ortadoğu halklarına karşı bugüne kadar geliştirdiği tüm saldırılara kapsamlı bir yanıt olabilmek anlamı taşımaktadır.{divide} Faşist Türk devleti, faşist Erdoğan rejimi savaşa dair hiçbir kural tanımamaktadır" dedi. Tüm dünya halklarının bu saldırılar karşısında ayağa kalkması gerektiğine işaret eden Akın, "Bugün gerek Türkiye'de gerekse de Bakur'da AKP, faşizmini tahakküm etmeye çalışmakta, bunun için de Efrin savaşını kendisine bir basamak olarak kullanmak istemektedir. Efrin'de direnen tüm ezilenlerin ortak iradesidir" diye konuştu. Ezilen halkların faşizme boyun eğmeyeceğini ifade eden Yalçın Akın, ekledi: "Halkların faşizme karşı mücadelesi mutlaka zafere ulaşacaktır. Efrin bunun müjdecisi olacaktır." Efrin halkının 20 gündür en ağır bombardımanlara karşı direndiğinin altını çizen Akın, AKP'nin Türk halkını kandırmaya çalıştığını kaydetti. Akın, "Ortada sadece bir hezimet vardır. Onlarca bombasına, kazan bombalarına, obüslerine rağmen doğru düzgün hiçbir hatta ilerleme kaydedememişlerdir. Yüzlerce kayıp vermişler. Daha düne kadar DAİŞ'in içinde ya da DAİŞ ile ittifak halinde olan selefi çeteleri toplayarak kara savaşını sürdürmeye çalışmaktadır. AKP'nin bütün dünyası yalan üzerine kuruludur, manipülasyon üzerine kuruludur. Sahte zaferler ilan etmek, sahte dünyalar kurmak faşist Türk devletinin tarihsel geleneğidir" diye konuştu. Akın, hakikatin ortaya çıkacağını vurgulayarak, ekledi: "Hakikat, Türk devletinin hezimete uğramasıdır." Akın, şöyle devam etti: Hiçbir teknik, hiçbir uçak, hiçbir bomba bugüne kadar ezilen halkların mücadelesini engelleyememiştir, bundan sonra da engelleyemeyecektir. Tarih bilinci olan herkes bunu bilir. Halkların faşistlere karşı mücadelesi bugün başlamamıştır. Yıllardan beri bu mücadele devam etmektedir. Hiçbir teknik insandan, insan iradesinden, insan maneviyatından, insanın özsavunmasından daha güçlü değildir. Bunu AKP faşist devleti er ya da geç görecektir ve sonuçlarına katlanacaktır. Efrin'e düşen ateş, sadece Efrin'e düşmemektedir. Yarın Ankara'ya düşecektir. Bu bütün bir bölgeyi hızla AKP rejiminden hesap soran tersine bir dalgaya dönüştürebilme potansiyelini taşımaktadır. AKP rejimi her saldırısında kendi sonunu daha hızla inşa etmektedir. Efrin bu sonun hızlandırılabileceği bir momenti oluşturmaktadır." Kobane direnişinin Stalingrad direnişine benzetildiğini hatırlatan Yalçın Akın, şimdi de Efrin direnişinin Vietnam'a benzetildiğini söyledi. Akın, "Devrim mücadelesinde Stalingrad'lar, Kobaneler, Vietnamlar bitmez. Her daim her yerde ezilen halkların örgütlü gücü var olduğu sürece büyük direnişleri de inşa edebilecek bir halk iradesi ortaya çıkacaktır" dedi. Avrupa halklarına "AKP rejimine karşı, onun faşist yüzünü teşhir eden her türlü eylem bugün itibariyle meşrudur. Büyük bir hareket bekliyoruz" çağrısı yapan Akın, Türk halkına da şöyle seslendi: "Türk halkı gençlerini, AKP rejiminin ve çetelerinin kendi bankalarını, kendi paralarını büyütmek için her şeyi göze aldığı bir savaşa kurban etmemelidir. Türk halkı eğer onurlu bir halk olacaksa, mazlum Kürt halkının yanında yer almalıdır. Aksi takdirde tıpkı bir dönem Nazileri destekleyen Almanlar gibi kendilerine kirli bir tarih inşa edecektir. Türk halkı ve Türk gençleri savaşa ortak olmamalı, namlusunu gerçek düşmana, namlusunu faşist AKP rejimine çeviren bir mücadele yürütmelidir."
|