''Şehit Özgür Avaroni ve Şehit Zeynel Seyit Rıza anısına''
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Efrin direniş cephesinde bulunan MLKP Savaşçısı Ruhat Erdal, farklı tarihlerde TSK'nın hava saldırılarında ölümsüzleşen Sedat Akyüz ve Erdal Demirhan'ı anlattı. Mektubuna, "Şehit Özgür Avaroni ve Şehit Zeynel Seyit Rıza anısına" diye başlayan Ruhat Erdal'ın mektubu şöyle:

"Özgür ve Zeynel yoldaşlar, Efrin'e geldiğimizde Raco cephesinde görev almışlardı. Zeynel yoldaş, soyadından da anlaşılacağı üzere Aleviydi. Yaşamı boyunca tanık olduğu katliamlar nedeniyle faşist devlete karşı büyük bir kin duyuyordu. AKP ve selefi çetelerin saldırısına karşı, Efrin'e gelişi yoldaşın faşizme karşı kiniyle birleşiyordu. Maraş'tan, Çorum'dan, Sivas'tan tanıdığı katliamcı faşizme Efrin'den yanıt verme isteği, Efrin savunmasına katılma gerekçelerinden biriydi. Bu nedenle büyük bir istekle ve coşkuyla cephe çalışmalarına katıldı. Efrin'e gelir gelmez Raco cephesinde görev aldı.

Çetelerin ele geçirdiği Albiski köyünün karşısındaki tepede savunma hattında konumlandı. İşgal altındaki köyde bulunan çetelere darbe vurmak amacıyla gerçekleştirilen eylemlerde yer aldı. Yoğun obüs atışlarına rağmen 7 gün boyunca mevzisini terk etmedi. Obüs saldırısı esnasında kolundan yaralanmasına rağmen direniş bölgesinden ayrılmadı. Yaralandıktan iki gün sonra hastaneye götürülebildi. Ancak yoldaş durumdan şikayetçi olmak yerine cephede kalmayı tercih ediyordu.

Henüz iyileşmeden Efrin şehir merkezindeki mevzilendirme çalışmaları içinde yer aldı, büyük bir emek sarf etti. Bu çalışmalar sürerken de ısrarla yarasının iyileştiğini belirterek, cepheye gitmek isteğini dile getiriyordu. Şehit düşmesinden birkaç gün önce, ülkede tutuklu bulunan oğlunun bir süre önce serbest bırakıldığı haberini duymak yoldaşı çok mutlu etmişti. Haberi alır almaz, "kim tutar beni, ben cepheye gidiyorum. Artık ölsem gam yemem" demişti. Birkaç gün sonra ise yoldaşlarının bulunduğu Mabeta cephesine göreve gitti. Düşman saldırılarının gerçekleştirildiği Badina köyüne ayak basar basmaz kendini çatışmanın içinde buldu. Düşmana güçlü vuruşlar gerçekleştiren yoldaşlar arasındaydı.

Özgür yoldaş ise Raco bölgesindeki yoldaşların çeşitli biçimlerde yaralanması üzerine, Mabeta cephesindeki yoldaşların yanına geçti. Dimilya köyüne geldikten iki saat sonra göreve gitti. Düşmanın yoğun obüs saldırısı gerçekleştirdiği köyün hakim tepesinde 5 gün kesintisiz nöbette kaldı. Son iki gününde yiyecek ve su kalmamıştı. Ancak yoldaş koşullardan şikayet etmedi, aksine yanında şikayetçi davranan kimi yerel savaşçılara koşullara teslim olmamayı teskin ederek onlara moral vermeye çalıştı.

Tepedeki son günleri düşmanın hem tepeye hem de köye eşzamanlı saldırı gerçekleştirdiği gündü. Özgür yoldaş, beraberindeki İzlandalı enternasyonalist savaşçı Şahin Huseyni ile birlikte düşmana büyük darbe vurdu. Düşmanın kendilerine çember atmaya çalıştığını anlayan Özgür yoldaş, görüntü aldıkları anda, düşmana güçlü darbeler vurdu. Çatışmanın ardından yoldaşların nöbet alanına nokta atışı sayılabilecek yoğun obüs atışları gerçekleştirilince, yoldaşlar geri çekilmek zorunda kaldılar.

Özgür yoldaş, Dimilya köyüne doğru çekilmeye çalıştı ancak düşmanın saldırısı nedeniyle Badina köyüne gitmek zorunda kalmış olmaktan dolayı üzgündü. Düşman bizim bulunduğumuz Dimilya köyüne saldırdığında 1 km uzaklıktaki köyde yerinde duramıyor, bilgi almaya çalışıyordu.

Tepeden geri çekilme anında 6 kişilik grup, obüs atışları nedeniyle ayrı ayrı hareket ettiği için Enternasyonalist Özgürlük Taburu savaşçısı Şahin Huseyni ile birlikte iki Arap savaşçı ile bağlantı koptu. Yaralı olan savaşçıların cenazeleri düşman saldırıları nedeniyle cephe hattına dönüşen araziden alınamadı. Özgür yoldaş, Şahin yoldaştan haber alabilmek için büyük bir çaba sarf etti. Bir ekiple birlikte risk alarak keşif altında araziye çıktı ve Şahin yoldaşı bulmaya çalıştı. Ancak tüm çabalarımız karşılıksız kaldı ve Şahin yoldaşın cenazesine ulaşılamadı.

Dimilya köyü ve hakim tepesi düşman tarafından işgal edildikten sonra Özgür yoldaşın da yer aldığı güçlerimiz Badina köyünde konumlandı. Özgür yoldaş, cephe hattı için kullandığımız "kararlı, kurallı ve cesur" sloganımızı tam anlamıyla hayata geçirdi. Sadece bizim mevzimizin durumu ve ihtiyaçları için değil, toplamda bir köyün savunmasını oluşturacak mevzilerin hazırlanması ve çatışma planlarının oluşturulmasında aktif yer aldı. Düşmanın karşı tepeden köyü izleyerek, gördüğü tüm hareketlere atış yapması nedeniyle köyün geri hattında ev ve bahçe duvarları kırılarak yeni ‘sokaklar' yaratıldı. Özgür yoldaş bu hazırlık içinde büyük bir emek sarf etti, deneyimlerini diğer yoldaşlarla paylaştı. Keşif varken kurallı davranmak, düşmanın uzaktan gerçekleştirdiği obüs ve füze saldırılarından etkilenmeyecek mevziler yaratmak Özgür yoldaşın başarıyla gerçekleştirdiği eylemlerdi.

Düşmanın köye gerçekleştirdiği iki saldırı direnişle karşılandı ve verilen şiddetli yanıt karşısında düşman her defasında geri çekilmek zorunda kaldı. İlk saldırılarında, yoldaşlar düşmanın köye 100 metre mesafeye kadar yaklaşmalarını bekledikten sonra, BKC, bisving, zagros ve kleşlerle güçlü bir yanıt verdiler. Bir anda ne yaşadığını anlayamayan çeteler, yaralı ve ölülerini de bırakarak geri çekilmek zorunda kaldı.

Çetelerin ikinci saldırısında beklendiği üzere daha şiddetli bir çatışma yaşandı. Daha güçlü saldıracakları bilinen düşmana karşı daha büyük bir direnişin hazırlıkları yapılmıştı. Yaklaşık 3 saat süren çatışmada, özgürlük savaşçıları kayıp vermedi, çatışmada 30 çeteci öldürüldü. Saldırı, faşist Türk ordusu ve çeteleri için büyük bir bozguna dönüştü.

Çatışmanın ardından Özgür yoldaş ile iletişim kuran yoldaşların anlatımı, "yoldaşın çeteleri ikinci kez püskürtmüş olmanın mutluluğunu yaşadığı, düşmana ağır kayıp verdirmiş olmaktan dolayı morallerinin yüksek olduğu" yönündeydi.

Yoldaşların cephe hattında kurallı davranmaya özen göstermesi nedeniyle bir haftadan fazla süre noktaları deşifre olmamıştı. Bu nedenle düşmanın obüs ve uçakla gerçekleştirdiği tüm saldırılardan etkilenmemişlerdi.

Köyde iki gün arayla gerçekleştirilen kalabalık çete saldırılarına verilen güçlü yanıtlar düşmana büyük kayıplar verdirdi. Düşmanın tank, obüs ve diğer ağır silahların yer aldığı kara kuvvetleriyle gerçekleştirdiği tüm girişimler boşa çıkarılmıştı. Düşman cephe hattında yer alan ve köye girişlerine her defasında engel olan mevzileri yok etmek için uçak saldırısı gerçekleştirdi. Yoldaşların bulunduğu noktaya uçak tarafından füze atılması sonucu 6 yoldaş şehit düştü."