Suriye Kadın Meclisi, işgalci Türk devletinin Efrîn'deki insanlık dışı uygulamalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin işgal ettiği bölgelerde demografik yapıyı değiştirerek, Türkleştirme politikaları yürüttüğüne vurgu yapılan açıklamada, Şam, Doğu Guta, Humus ve Hama'daki kendisine bağlı çetelerin Efrine yerleştirildiği belirtildi. Ayrıca, kentte en büyük yönelimin kadınlara yönelik olduğu, şu ana kadar en az 119 kadının kaçırıldığına dikkat çekilerek, kadınların ayrıca tecavüz, tacize uğradığına işaret edildi. Türk devleti ve bağlı çete gruplarının Efrîn'deki uluslararası kanunları çiğneyen uygulamaları şöyle sıralandı: etnik baskı, katliamlar, kadın haklarına yönelim, esirlere işkence ve öldürülmeleri ile şehit cenazelerine saldırı, kanun dışı yargılamalar, talan ve gasp, kitap ve tarihi belgelerin yakılması, dini mabetlerin tahrip edilmesi ve bombalanması, sivillerin kaçırılması ve katledilmesi, çocukların kaçırılması, mezarlıkların bombalanması, Heyva Sor Merkezi ve Avrîn Hastanesi'nin bombalanması, Meydankê barajının yanı sıra elektrik ve su üretim tesislerinin bombalanması, değirmen ve fırınların bombalanması, yasak silahların kullanılması, sivil konvoylarının bombalanması ve sivillerin canlı kalkan olarak kullanılması. {divide}
Suriye Kadın Meclisi, açıklamasının sonunda şu çağrıları yaptı: 1) Uluslararası örgütlenmeler, kurum ve topluma Suriye'de yaşanılanlar karşısında sessiz durmaktan vazgeçmeleri ve sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Yine Recep Tayyip Erdoğan Efrîn başta olmak üzere Suriye'deki hak ihlallerinin ortaya çıkarılarak savaş suçlusu olarak mahkeme karşısına çıkarılması ve Suriye'deki savaşta rol oynayan ve işgal harekatlarında bulunan devlet ve tarafların cezalandırılması çağrısı yapıyoruz. 2) Türkiye ve çetelerinin sivillere yönelik Efrîn'deki askeri eylemleri ve uygulamaları kınanmalı. 3) Suriye'deki hukuk ve sivil kurumları, Türkiye'nin Efrîn'deki hak ihlalleri ve savaş suçlarının belgelenmesi için ortak bir çalışma yürütmelidir. 4) Efrîn'den zorla çıkarılan yüz binlerin geri dönüşü için koşullar yaratılmalı ve mal ve mülklerinin talan edilmesinin önüne geçilmelidir. Ayrıca Türk devletinin Efrîn ve köylerinde yerleştirdiği mayınlar bir an önce kaldırılmalıdır. 5) İlgili uluslararası kurum ve kuruluşlar Efrîn halkının temel yaşamsal, ekonomik ve insani ihtiyaçlarını bir an önce karşılamalıdır. 6) İşgalcilerin etnik soykırım gerçekleştirebilmek için gerçekleştirdiği milliyetçi saldırılar karşısında hukuki çalışmalar yürütülmeli ve halkların bir daha böyle saldırılar ile karşılaşmayacağı garanti edilmelidir. Yine bölgede sürdürülen demografik yapıyı değiştirme siyasetinin önü kapatılmalıdır.
|