OHAL sonrası düzenlemeleri içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. OHAL resmi olarak 18 Temmuz'da kalktı; ancak mecliste kabul dilen kanunla birlikte OHAL yetkileri 3 yıl boyunca valiler ve bakanlıklar tarafından kullanlmaya devam edecek. Buna göre valiler 15 günü geçmemek üzere şüpheli buldukları kişilerin başka illere girişi ve çıkışını yasaklayabilecek. Yine belli yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilecek veya kısıtlayabilecek, ruhsatlı da olsa her çeşit silah ve merminin taşınması ve naklini yasaklayabilecek. Anayasa değişikliği ile bakanlar hakkındaki gensoru önergesi uygulamadan kaldırılırken, getirilen düzenlemeyle de bakanlar ve cumhurbaşkanı yardımcılarına ancak cumhurbaşkanının izniyle soruşturma açılabilecek. Değişiklikle 24 saat olan gözaltı süresi, 48 saate çıkartıldı, toplu olarak işlenen suçlarda ise 4 gün olarak düzenlendi. Yine gerek görülmesi halinde iki defa uzatılabileceği hüküm altına alınması sonucu 48 saatlik gözaltı süresi 6 güne, toplu olarak işlenen suçlarda ise 12 güne kadar uzatılabilecek. Kamuda 140 bine yakın ihracın yaşandığı OHAL sürecinden sonra getirilen bu düzenlemeyle ihraçların da süreklileşmesinin önü açıldı. Yükseköğretim kurumlarından ihraç edilenler, eski kurumlarına dönemeyeceği gibi KHK ile ya da yeni getirilen yasayla kamudan ihraç edilenlerin yanı sıra komisyon kararıyla tekrar kamuya alınan kişiler, eski görevlerine atanmayacak. Asker ve polisler kamudan ihraç edildikten sonra geri alınsalar bile kilit görevlere atanmayacak, araştırma merkezlerinde konumlandırılacak. OHAL sürecindeki gibi idari kararlarla ihraçlara üç yıl boyunca devam edilmesi, ihraç edilenlerin işlerinin dışında sosyal birçok hakkından mahrum kalmasının da önü açıldı. Söz konusu ihraçlar Resmi Gazete'de toplu olarak yayımlanmayacakları için de görünür olan ihraçlar kamuoyuna da yansımayacak. Tüm bu düzenlemelerle birlikte OHAL kalıcı hale getirilmiştir. Meclisin ilk oturumunda HDP vekillerinden Ahmet Şık konuşması sırasında AKP'lilerin saldırısına uğradı. Meclisin toplumsal mücadelede nasıl yer tutması gerektiğine dair bu ilk andan itibaren yaşanan saldırı örnek oluşturacaktır.
|