Rojava Şehit Serkan Taburu'nda gerçekleşen MLKP'nin 24. kuruluş yıldönümü kutlamalarında MLKP/Rojava örgütü adına söz alan Baran Serhad, konuşmasında şunları kaydetti: "MLKP'nin 25. savaş yılı ezilen halklara, işçi ve köylülere, özgürlük isteyen kadınlara, devrimci gençlere, şehit yakınlarına, devrim savaşçılarına ve tüm yoldaşlara kutlu olsun.{divide} 25. yılını kutladığımız bu parti şehitlerinin eseridir. En başta tüm ölümsüz şehitlerimizi saygıyla ve bağlılıkla anıyoruz. Bu kahraman şehitlerimiz partimizin harcı ve temelidir. Serkan Tosun, Suphi Nejat Ağırnaslı, Sibel Bulut, Oğuz Saruhan, Emre Aslan, İvana Hoffmann, Coşkun İnce, Sinan Sağır, Halil Aksakal, İsmet Şahin, Sevda Çağdaş, Ayşe Deniz Karacagil, Ruhat Aşkara, Sedat Akyüz, Erdal Demirhan, Yeliz Erbay, Şirin Öter, Veli Görgün, Ümit Yetik, Hüseyin Akçiçek, İrfan Gerçek ve 33 Pirsûs şehidi... Tüm bu şehitler, bu devrim döneminde, bu devrimin başarısı için Rojava'da ve farklı alanlarda mücadele ederken ölümsüzleştiler. Onların sayesinde bu günlere geldik ve onların yollarından yürüyerek kazanacağız. Bu bizim onur sözümüzdür. Bir kez daha yürekten söylüyoruz: Devrim şehitleri ölümsüzdür. (...) İnsanlığın dostları da, düşmanları da Ortadoğu'ya bakıyor. Düşmanların gözü bu toprakların ve zenginliklerinin üzerinde. Dostların bakışları ise Rojava ve Kuzey Suriye devriminin gelişmelerine çevrilmiş durumda. İşçiler, emekçiler, ezilen halklar, emekçi kadınlar, onurlu gençler ve devrimci örgütler, bu devrimin dostlarıdır. Biz onların varlığından ve katılımlarından mutluyuz ve güç alıyoruz (...) Devrimin düşmanlarını iyi tanımak ve onlara karşı net tutum almak zorundayız. Bütün emperyalist ve sömürgeci devletler, ezilen insanlığın düşmanıdır. Onlar için kendi çıkarları esastır. Buna göre hareket ederler. Ve onlar, Ortadoğu'yu yeniden paylaşmak istiyorlar. İnsan hakları ya da insanların bu topraklarda yaşadıkları onların umurlarında değil. Milyonlarca insan ölse bile onlar çıkarlarına göre davranacak ve hareket edecektir. Hiçbirine hiçbir şekilde güvenilmez. Rusya, Amerika, Almanya, Fransa, Britanya... Tüm bu devletler emperyalisttir, devrimlerin ve ezilen halkların düşmanıdır. Biz onların gerçek yüzünü Kuzey Kürdistan'dan, faşist Tayyip Erdoğan'a verdikleri desteklerden, Irak'tan, Vietnam'dan ve devrimcilerin karşısındaki tutumlarından tanıyoruz. Biz onların gerçek yüzlerini, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın esaretinden ve tecridinden tanıyoruz. Ve inanıyoruz ki, devrimimiz de, bu gerçekliği biliyor ve ona göre hareket ediyor. Unutulmamalıdır ki, devrimin geleceği, halkın örgütlenmesine ve devrimin toplumsallaşmasına bağlıdır. Bunu örgütlemek esastır. Bu devrim aynı zamanda bir kadın devrimidir. Bundan dolayı, kadınların devrime katılımı hem çok önemli hem de hayatidir. Bu gerçeğin iyi anlaşılması, bunun için de evlerin kapısının devrime açılması gerekiyor. Devrim evlerin kapısından girmelidir. Devrimin evlerin kapısından içeri girmesi bir gerçeklik olarak başarılırsa, o vakit hiç bir güç bizi yenemez. Bu, devrim için en önemli gelişmelerden biridir ve bunun yolu da değişimdir. 25. mücadele yılına girerken MLKP'nin ezilen halklara ve özellikle de erkeklere çağrısı, değişimdir. Devrimin kültürünü, ideolojisini kendi yaşamınızda geliştirin, büyütün diyoruz. Devrimin ruhunu, tarzını sahiplenmek ve canla başla onu ilerletmek gerekmektedir. Ezilen halklarımız devrimin saflarına daha fazla katılarak kurumlarında örgütlenmelidir. Bizi kurtaracak ve zafere götürecek olan yol budur. (...) MLKP içtenlikle devrime sahip çıktı, onu büyütmeye çalıştı. Çünkü bu devrim halkların umudunu büyüttü. Bu devrim, sömürgecilerin ve emperyalistlerin planlarını bozdu. Rojava devrimi, gerici devletlerin zorbalıklarına, zulümlerine, erkek egemenlikçi politikalarına karşı özgürlükçü ve eşitlikçi bir yol açtı. Daha devrimin ilk günlerinde MLKP açıklıkla 'bu bizim devrimimiz' dedi ve ona göre de hareket etti. Kendine devrimci ya da komünist diyenler bakımından doğru tavır buydu çünkü. MLKP komünist bir parti olarak mütevazı bir kuvvetle ama güçlü bir katılım ve kararlılıkla rolüne ve misyonuna uygun hareket etmeye çalıştı. Devrimin askeri ve siyasi alanlarında yerini aldı. (...) MLKP aynı zamanda bir Kürdistan partisidir. Kuzey Kürdistan'da, faşizm ve diktatörlüğe karşı gizli bir şekilde örgütleniyor. Kürdistan şehirlerinde ve dağlarında devrimci çalışmalarını sürdürüyor. Bizler MLKP olarak, Kürdistan'ın 4 parçasının birleşmesini savunuyor, bunun için de ulusal demokratik kongre önerisini destekliyoruz. Sömürgeci bölge devletlerinin sınırlarını tanımıyoruz. Ulusal demokratik kongrenin toplanmasını engelleyen KDP ve Mesud Barzani'yi de, bu yanlış tutumlarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Aksi taktirde, tarih ve yurtsever Kürt halkı tarafından mahkum edileceklerini hatırlatıyoruz. Ve canı gönülden diyoruz ki: Yaşasın özgür Kürdistan! (...) MLKP Arap, Süryani, Türkmen, Çerkez ve Ermenilerin de partisidir. MLKP bölgesel devrim fikrini savunuyor. Federasyon ve konfederasyonları çözüm yollarından biri olarak görüyor. Ancak, biliyoruz ki, ezilen halkların kurtuluşu sosyalizmdedir! MLKP bunlar için mücadele ediyor, savaşıyor. MLKP dünyanın dört bir yanında enternasyonalist bir ruhla, farklı ülkelerde de mücadelesini büyütüyor. Komünizm için mücadeleyi geliştiriyor. Tüm dünyada sınıfların ve sınırların ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor. Varolan sınırların bizim değil, sömürgecilerin ve faşistlerin olduğunu bundan dolayı da, kaldırılması için dövüşmek gerektiğini söylüyor. MLKP faşizm ve sömürgeciliğin ezilen halkları din, milliyet gibi ayrımlarla parçalamasına karşı çıkıyor, bunu halklara düşmanlık olarak kabul ediyor. Onların bu kirli siyasetine karşı, enternasyonalizm bayrağını yükseltiyor. (...) MLKP'nin 24 yılı mücadele ve direnişle geçti. 25. yılda da böyle devam edeceğine kuşkumuz yok. Önümüzde önemli görev ve çalışmalar var. İnanıyoruz ki ne olursa olsun, MLKP şehitlerin yolunda yürümeye devam edecek, onların silahlarını ve bayraklarını yükseltecektir. Rojava ve Kuzey Suriye devrimini savunmaya ve büyütmeye devam edeceğiz. Bunun için, tıpkı ölümsüz şehitlerimiz gibi silahımızın son mermisine, kalbimizin son vuruşuna kadar savaşacağız. Her alanda devrim ateşlerini yükselteceğiz. Birlikte kazanacağız! Bu bizim onur sözümüzdür. Bir kez daha tüm bunlar için dövüşeceğimize söz veriyoruz." Baran Serhad, etkinliğe katılan Türkiyeli devrimciler için de ayrıca kısa bir Türkçe konuşma yaptı. Sözlerine "Birlik, mücadele ve zafer iradesiyle 25. yıla merhaba dediğimiz bu günlerde, Şengal'den Efrin'e, Medya Savunma Alanları'ndan, Türkiye metropollerine kadar şehitlerimizin yol göstericiliğinde devrim ateşlerini çoğaltıyoruz." diyerek başlayan Serhad, konuşmasının devamında şunları kaydetti:"Rojava sahasına ilk geldiğimiz günden bu yana, bir gerçeğin altını kalınca çiziyoruz. MLKP bir devrim partisidir. Devrimin zaferi için dövüşür. Devrim ateşlerini başta bölgemiz olmak üzere, tüm coğrafyaya yaymayı hedefler. Bu bakımdan MLKP ateş taşıyıcısı bir örgüttür. İtfaiyecilik bizden uzaktır. (...) MLKP'nin 25. mücadele yılına, Rojava ve Kuzey Suriye sahasında özgürlük ve sosyalizm bayrağını daha da yükselterek giriyoruz. Halkların silahlanması, örgütlenmesi ve devrim bilinciyle donatılması başlıca amaçlarımızdan biridir. Bu yolda, MLKP bu topraklara ait bir gerçek haline gelmekte, umudu, onuru ve özgürlüğü siper yoldaşlarıyla birlikte savunmakta ve büyütmektedir. Devrim yürüyüşümüzde, omuz başımızda olmalarından onur duyup, güç aldığımız şehitlerimiz, Arin Mirkan, Avesta Xabur, Atakan Mahir, Zeki Şengali, Ulaş Bayraktaroğlu, Nubar Ozanyan, Yılmaz Kes, Taylan Demircioğlu, Alper Çakas, Haukur Hilmarsson, Erkan Altun ve Kader Ortakaya şahsında, tüm ölümsüzlerimizi saygıyla anıyoruz. Onlar, yolumuzu aydınlatmaya, bizlere ilham vermeye devam edecektir." Serhad, "25. savaş yılında, siper yoldaşlığıyla mücadeleyi büyütmek başta gelen görevlerimizden biridir. MLKP bu konuda üzerine düşenleri yapmaya devam edecek, Halkların Birleşik Devrim Hareketi bayrağını daha da yükseltecektir. "
|