Türkiye'de bu yıl ik kez sosyalist ve komünist kadınların öncülüğünde örgütlenen kadın grevi ülkenin çeşitli yerlerindeki eylemlerle gerçekleşiyor. Sosyal medyada #8MKadınGrevi #KadınlarDurursaHayatDurur #8MartDünyaEmekçiKadınlarGünü #KadınGrevi #HayatıDurdur etiketleriyle paylaşımlar yapılıyor. 100'ün üzerinde kadın örgütünün oluşturduğu Kadınlar Birlikte Güçlü de 8 Mart kadın grevine destek veriyor. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde devam eden 8 Mart eylemlerinde is şunlar yaşandı: Üniversiteli kadınlar, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Anakapı önünde 8 Mart'a ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında: "Size kaçar kaçar öldürüldüğümüzün sayısını vermeyeceğiz. Yılda kaç kez tecavüze; üniversitelerde, sokaklarda her gün kaç kez tacize uğradığımızdan da bahsetmeyeceğiz. Size işten yorgun argın gelip bir de evde ücretsiz kaç iş yaptığımızı da anlatmayacağız. Aşağılayıcı bakışları, tehdit edenleri, fetva verenleri, 'iyi hallileri' de..." denildi. Devamında, "Tüm bunların sebebinin patriyarkadan beslenen iktidar olduğunu, bu iktidarın erkekliği bariz, gözümüze soka soka ördüğünü biliyoruz. Merve Demirel'i gözaltı esnasında taciz edenleri, bu tacizi ona 'proje kadın' diyerek meşru kılmaya çalışanları tanıyoruz. Geçimini sağlayabilmek için çalışan bir öğrenci olan ve onu işten kovan patronundan parasını almaya gittiğinde tecavüze uğrayıp öldürülen Şule Çet'in katillerinin sırf birinin bir bakan yardımcısının yeğeni olduğu için korunduğunu biliyoruz. Şule'nin katillerini de tanıyoruz. Birbirimizin gözündeki öfkeden ve ateşten doğan isyanla sokakları dolduruyoruz. Bakın Avrupa'nın dört bir yanından kadınlar grevin sesini yükseltiyor, Bakın Hindistan'a, 5 milyon kadın toplumsal cinsiyet eşitliği için 620 kilometrelik insan zinciri oluşturuyor. Bakın Flormar direnişine, bakın sendikalıtedikleri için işten atılan kadınlar 298 gün direndi. Direniş özgürleştiriyor. Direniş birleştiriyor. Direniş karanlığı deliyor ve aydınlatıyor. Daha kuşaklar boyunca bu çarkın dişlisi olmaya hiç niyetimiz yok. Niyetimiz, yaşamlarımızı çalan bu çarka çomak sokmak! Biz kadınlar hayatta kalmak değil, yaşamak istiyoruz. 25 Kasım'da meydanları kadınlara kapatmaya çalışanlar, 8 Mart'ta sokaklarda olmamızı engellemeye çalışanlar ve hatta yıllardır 8 Mart Direnişi'nin sembolü olan Taksim Meydanı'nı biz kadınlara yasakladıklarını sananlar bilmelisiniz ki özgürlüğümüz için, haklarımız için, yaşamı yeniden ilmek ilmek örmek için geliyoruz. Yasaklarınıza, baskınıza, krizinize, yarattığınız tüm kötülüklere baş kaldırıyoruz. İnsanca bir yaşam için bugün biz kadınlara kapatılan okulumuzdan sesleniyoruz. Kadınlar her yerde!" diye belirtildi. Ege Üniversitesi'nde açıklama yapmak isteyen kadın öğrencilere güvenlik görevleri ve polisler saldırdı. Polis ve özel güvenlik 7 kadın ve 1 erkek öğrenciyi yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı. Polis, "Faşizm inat yaşasın 8 Mart" sloganları atan kadın öğrencilerin ağzını kapatarak polis araçlarına sürükledi. 8 Mart mesajlarının yazılı olduğu pankarta el konuldu. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) tarafından Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda "Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde" sloganıyla bir miting düzenlendi. Rengarenk yöresel kıyafetleri ile dikkat çeken kadınlar, "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa" ve "Bedenime dokunma" pankartları açtı. Miting alanı girişinde kadınları durduran polisiler, pankartlara el koydu. Engellemelere rağmen kadınlar kortej halinde zılgıtlarla alana giriş yaptı. Kentin yanı sıra Mardin, Derik, Nusaybin, Kızıltepe ve Urfalı kadınlar da miting alanındaki yerini aldı. Miting alanında bir araya gelen yüzlerce kadın, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 121 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'i "Leyla Güven rumeta meye" sloganıyla selamladı. Alanda, "Biji berxwedana zindanan", "Kadın yaşam özgürlük", "İtaat yok direniş var", "Jin jiyan azadi", "Be serok jiyan nabe", "Susma haykır kadınlar vardır", "Kadınsız yaşamı başınıza yıkarız" sloganları atıldı. Sağlık Emekçileri Sendikası İstanbul-Aksaray Şubesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması yapıldı. "Krize, eşitsizliğe, şiddete karşı yaşasın 8 Mart" pankartının açıldığı eylemde SES Aksaray Şube Yöneticisi İÜ yönetiminin kendi yapacakları 8 Mart panelini "fazla siyasal" diyerek yasaklamasına tepki gösterdi. Basın açıklamasında ise "Bize baskı, sömürü ve şiddet dışında bir şey vaat etmeyen ataerkil kapitalist sisteme karşı tarihimizden aldığımız gücümüzle bu 8 Mart'ta yine alanlardayız. Çünkü adil, eşit ve özgür bir yaşamın biz kadınların mücadelesi ile kurulabileceğinin farkındayız."denildi. Çocuk istismarından cinsel taciz ve tecavüze "iyi hal" indirimleri vb. yöntemlerle suçun aklanması, toplumun kutuplaştırılması gibi uygulamalara tepki gösteren kadınlar "Eşit işe eşit ücret, iş yerlerinde ücretsiz kreş, 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesi" taleplerini sıraladı. 8 Mart'ın ortaya çıkışını hatırlattı ve bugün içeriğinin boşaltılarak "çiçek böcek günü" gösterilmek istendiğini ifade ettiler. Kadınların haklarını erkeklerle birlikte mücadele ederek alacaklarını söylenen açıklamalarda mücadele çağrısı yapıldı. Ankaralı kadınlar ise, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Sakarya Caddesi'nde buluştu. "Krize, savaşa, şiddete ve eşitsizliğe karşı dayanışmayla güçleniyor, hayatı örgütlüyoruz" şiarıyla biraraya gelen kadınlar, "Beka sorunu var' diyenler savaşı, baskı ve şiddet ortamını arttırıyor" dedi. Renkli kıyafetleriyle, hazırladıkları dövizlerle, sloganlarla, alkış ve zılgıtlarıyla alanı dolduran kadınlar, krize, şiddete, savaşa, eşitsizliğe, kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı "Bir aradayız" dedi. Eylemde, açlık grevindeki HDP Milletvekili Leyla Güven, tutuklu siyasetçi kadınlar, Şule Çet ile birlikte öldürülen birçok kadınların fotoğrafı taşındı. Coşkulu geçen 8 Mart eyleminde kadınlar "Eşit işe eşit ücret istiyoruz", "Öldürülmediğimiz şehirler istiyoruz", "Fetvalar sizin sokaklar bizim", "Kadınlar kazanacak" pankartları öne çıktı. Direnişleri kazanımla sonuçlanan Flormar işçilerinin selamlandığı eylemde, Öykü Arin'in annesi gönderdiği mektupla dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu. Ankara'daki açıklamada "Kadınları ekonomik olarak zayıflatan, aileye bağımlı hale getiren, sadakaya, sosyal yardıma muhtaç bırakan düzeninizi kabul etmiyoruz" denildi. İnsanca yaşamak için güvenceli çalışma hakkı, eşit işe eşit ücret hakkı, sendikalarda örgütlenme hakkı, çocuk ve yaşlı bakımının kamusallaşmasını talep edildi; kadın cinayetlerinde ancak kadınlar bir arada ses verip sahip çıktığında adalet sağlanabildiğine dikkat çekildi; kadınların yaşam tarzının sorgulandığı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi yasasına saldırıların devam ettiği ifade edildi. En temel hakları için sokağa çıkan, hak talep eden kadınlara yönelik saldırılara, seçilmiş kadın vekillerin, belediye başkanlarının, gazetecilerin cezaevlerinde tutulduğuna, kadın derneklerinin, televizyonların, gazete ve dergilerin kapatıldığını söyleyen kadın platformu sözcüsü "Yaşam, eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış için isyan ve dayanışma ile hayatı hep birlikte örgütleyeceğiz. Şimdiye kadar hakkımız olanları, özgürlüğümüzü nasıl direnerek kazandıysak, yine kazanacağız" ifadelerini kullandı. Açıklamada ayrıca "Kadınların sokakta olmasından, bir arada olmasından korkanlara tekrar hatırlatalım: Bizleri yasaklarla, baskılarla sindiremezsiniz. Yıllardır olduğu gibi yine sokaklardayız, yine dayanışmayla mücadelemizi büyütüyoruz! Her şeye ve her türlü baskıya, kadın düşmanı yasalara rağmen eşitlik ve özgürlük için direnen, üreten, itaat etmeyen ve mücadele eden kadınlar ve LGBTİ+ bireyler var. Bu korkunç tabloyu değiştirebilecek umudumuz, direncimiz ve gücümüz var. Bizler bu kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz." denildi.
|