8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bu yıl 17'incisi gerçekleştirilen gece yürüyüşü için binlerce kadın İstiklal Caddesinde buluştu. Yürüyüş öncesi polis Taksim meydanı ve İstiklal caddesine çıkan sokakları bariyerle kapattı. Polis barikatını aşıp Fransız Konsolosluğu önünde toplanan kadınlar, Taksim meydanına kadar taşan bir kalabalık oluşturdu. Yürüyüşe izin vermeyen polis, burada kadınlara biber gazıyla müdahale etti. Müdahalenin ardından dağılmayan kadınlar, Taksim'in ara sokaklarında eylemi sürdürdü. {divide}
17. Gece Yürüyüşü için İstiklal Caddesinde toplanan binlerce kadın, "Kadınlar artık susmayacak", "Kadınların isyanı barikatı yıkacak", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganlarıyla Taksime çıkan polis barikatının önüne geldi. Bir süre polis barikatının açılmasını bekleyen kadınların yürüme kararlılığı karşısında polis biber gazıyla saldırıda bulundu. Polisin saldırısında bazı kadınlar fenalık geçirerek bayıldı. Saldırı devam ederken polisin kadınlara sözlü saldırısı ve köpeklerle tehdit etmesi de dikkat çekti. Ara sokaklarda "Jin, jîyan, azadî" sloganları atan kadınlara yakın mesafeden gaz kullanılmasına kadınlar tepki gösterdi. Zılgıtlar ve alkışlar eşliğinde geri çekilen kadınlar, eylemlerine ara sokaklarda devam etti. "8 Mart Yasaklanamaz" başlıklı basın bildirisinde şu ifadelere yer verildi: 8 Mart Yasaklanamaz
Çünkü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Çünkü 8 Mart tüm dünyada biz kadınların binler, on binler, milyonlar olup sokakları, meydanları doldurduğumuz, hayatı durdurduğumuz, haklarımız ve özgürlüğümüz için sesimizi yükselttiğimiz gün.
Çünkü feminist mücadelemizin geri dönüşü yok!
İstanbul'da, 2003'ten bu yana, yani 16 yıldır, kesintisiz bir şekilde, coşkuyla gerçekleştirdiğimiz 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü bu sene engellenmek isteniyor. Hâlbuki biz İstiklal'de bomba patladığı sene de yürüdük, İstiklal Caddesi'nin baştan aşağı inşaat çukurlarıyla dolu olduğunda da, Olağanüstü Hâl koşulları altında da... Hiçbir durumda, biz kadınlar, 8 Mart'ta sokakları bırakmadık. Hatta yıllar geçtikçe 100'e yakın kadının başlattığı bu yürüyüş 40 binleri buldu, feminist isyanımız sokaklara sığmaz oldu.
Krizle başa çıkmaya mecbur edildiğimiz, yargı dâhil tüm kurumların içinin boşaltıldığı, demokrasinin varlığından dâhi söz etmenin mümkün olmadığı, sessizleştirilmiş bir ülkede kadınlar hayatlarına sahip çıkmasın istiyorlar. Haklarımızın gasp edilmeye çalışıldığını, eşitlik talebimizin susturulmaya çalışıldığını, bize itaatin öğütlendiğini görüyoruz. Her gün çeşitli biçimlerde şiddete uğrarken bize, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde evde oturun deniyor!
Soruyoruz: Bu toplumun yarısını oluşturan kadınların haklarından rahatsız olan, kadınların sesini kısmaya çalışan devlet, kimin devleti?
Bu isyandan, eşitlik talebimizden, daha özgür bir hayat tahayyülümüzden, kahkahamızdan, arzularımızdan, varoluşumuzdan, yılların mücadelesiyle kazandığımız haklardan ve 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'müzden vazgeçmeye hiç niyetimiz yok. Haklı olduğumuzu biliyoruz. Hakkımız olduğunu biliyoruz.
Tüm kadınları 8 Mart gecesi İstiklal Caddesi'ni varlığımızla mora boyamaya, kalabalığımızdan güç bulmaya çağırıyoruz!
|