Suruç Şehitleri Mezarları Başında Anıldı
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

 

Suruç Katliamı'nın 4'üncü yıl dönümünde, yaşamını yitiren 33 düş yolcusu mezarları başında anıldı.

ELAZIĞ

Suruç katliamında yaşamını yitiren Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) MK üyesi Cebrail Günebakan Elazığ Karakoçan'daki mezarı başında anıldı. Anmaya HDP Elazığ İl ve Karakoçan İlçe Örgütü, ESP, SKM, SGDF ve ailesi katıldı.

Saygı duruşu ile başlayan anmada SGDF adına yapılan konuşmada, "4 yıl önce bugün yoldaşlarımız devrimin topraklarına, devrimin inşasına katılmak için Kobanê'deki çocuklara oyuncak götürmek için yola çıktılar. Suruç'ta Amara Kültür Merkezi'nde DAİŞ ve devlet işbirliğiyle katledildiler. Katliamı unutturmak istiyorlar. Bizler buna izin vermeyeceğiz. Onların düşleri düşlerimizdir. Mücadelemiz de artık onların düşlerini gerçekleştirmek, Suruç'un hesabını sormaktır. Gençlik önderimiz Cebrail Günebakan'ın mezarı başındayız. Onun mücadeleyle dolu yaşamı, cesareti, inancı dik duruşu bizlere bir mirastır. Adı kavga andımızdır. Cebrail yoldaşın hesabı sorulacak. İyi ki geçtiler hayatımızdan, iyi ki mücadeleleri mücadelemize değdi" diye belirtildi.

HDP adına yapılan konuşmada ise "Gençlerin mücadelesi bizlere güç veriyor. Kobane'ye giderken şehit düşen 33'ler bizim yolumuzu aydınlatan hakikati gösteren gençlerdir. Yolları yolumuzdur" diye kaydedildi.

ESP ve SKM adına yapılan konuşmada ise şu ifadelere yer verildi: "Bir düş için yola çıktılar. Yıkık bir kenti onarmaya gittiler. Çocuklara umut olmak için gittiler. Tek suçları buydu. Hayalleri sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyaydı. Onların yarım kalan hayallerini gerçek kılacağız."

Anma "Suruç şehitleri ölümsüzdür", "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganlarıyla sona erdi.

İSTANBUL

İstanbul'da Ece Dinç için Karacaahmet mezarlığında, Nazegül Bahar Boyraz için Küçükyalı mezarlığında, Duygu Tuna, Cemil Yıldız ve İsmet Şeker için Gazi mezarlığında, Vatan Budak için Karlıtepe mezarlığında, Polen Ünlü ve Hatice Ezgi Sadet için Ihlamurkuyu mezarlığında, Büşra Mete için Şeyhli mezarlığında ve Alper Sapan için Kurtköy mezarlığında yüzlerce kişi buluştu.

Sultangazi'ye bağlı Gazi mezarlığında, katliamda yaşamını yitirenler Duygu Tuna, Cemil Yıldız ve İsmet Şeker anıldı. Anmaya, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekili Hüda Kaya'nın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi ile halk katıldı.{divide}

Anma sonrası mezarlıktan ayrılan kitle, Hacı Bektaşi Veli Cemevi'nde Suruç'ta hayatını kaybedenler için verilen lokma etkinliğine geçti.

Katliamda yaşamını yitiren Polen Ünlü ve Hatice Ezgi Sadet için de Ihlamurkuyu mezarlığında anma gerçekleştirildi. "Adalet için Suruç'u unutma Polen Ünlü, Hatice Ezgi Sadet, Şennur Ayaz Ünlü ölümsüzdür" pankartının açıldığı anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Erol Katırcıoğlu ile Murat Çepni, HDP ilçe örgütü yöneticileri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, ESP ve Sosyalist Kadınlar Meclisi üyeleri katıldı.

Saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan Hatice Ezgi Sadet'in annesi Sunay Sadet, "Bu seneki insanların katılımı çok fazla. Basında daha çok duyuldu katliam. Bunlar farklı bir duygu kattı. Sizleri burada görmek ayrı bir huzur kattı bize. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Böyle bir anda duyguları anlatmak benim için çok zor. İçinde yaşadığım şeyler bambaşka, gördüklerim bambaşka" dedi.

SGDF Eşbaşkanı Alev Özkiraz, Sosyalist Kadınlar Meclisi adına Deniz Aktaş, HDP milletvekilleri Murat Çepni, Erol Katırcıoğlu da konuşma yaptı.

Katliamda yaşamını yitiren Ece Dinç için Karacaahmet Mezarlığı'nda, Nazegül Bahar Boyraz için Küçükyalı Mezarlığı'nda anma gerçekleştirildi. Vatan Budak Karlıtepe Mezarlığı'nda, Büşra Mete ise Şeyhli Mezarlığı'nda anıldı. Alper Sapan için de Kurtköy Mezarlığında anma düzenlendi.

VAN, YÜKSEKOVA VE MUŞ'TA ANMALAR

Katliamda yaşamını yitiren Yunus Emre Şen Van'da, Süleyman Aksu Yüksekova'da, Mücahit Erol, Medali Barutçu ve Serhat Devrim ise Muş'ta mezarları başında anıldı.

HDP Van İl Örgütü, Yunus Emre Şen'in mezarlığını ziyaret etti. Karşıyaka mezarlığında yapılan anmaya HDP Milletvekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan, Şen'in annesi, babası ve yakınlarının yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde ise HDP'nin öncülüğünde Suruç'ta yaşamını yitiren Süleyman Aksu'nun mezarı ziyaret edildi. Anmaya HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede'nin yanı sıra Barış Anneleri, HDP il ve ilçe yöneticileri katıldı. İlçeye bağlı Orman Mahallesi'nde bulunan Orman mezarlığında bir araya gelen grup, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Ardından konuşan Süleyman Aksoy'un annesi Kudret Aksu, katliamı kınayarak faillerin yargılanmasını talep etti. Anmada Aksu'nun mezarına oyuncaklar bırakıldı.

MUŞ

HDP Muş İl örgütü ve ESP üyeleri Mücahit Erol, Medali Barutçu, Serhat Devrim'i mezarları başında andı. Düzenlenen anma etkinliğine HDP'lilerin yanı sıra aileler katıldı. Dere Mahallesinde bulunan Taşo Mezarlığı'nda bir araya gelen kitle, saygı duruşunun ardından mezarlara karanfil bıraktı.

AMED

Amed'de ise Veysel Özdemir ve Nazlı Akyürek için anma etkinliği düzenlendi. Veysel Özdemir için Yeniköy Mezarlığı'nda bulunan kabrinde gerçekleştirilen anmaya, Özdemir ve Akyürek aileleriyle birlikte HDP Milletvekili Saliha Aydeniz ve HDP ve ESP'li yönetici ve Gençlik Meclisi üyeleri katıldı.

Daha sonra Nazlı Akyürek'in bulunduğu 450 Evler Mezarlığı'na geçildi. Anma etkinliğinde Suruç Aileleri İnisiyatifi adına konuşan Mesut Çeki, "Kanımız kurumuş değil. Adalet gelmeden ne kan kurur ne de vicdan rahatlar" dedi. Çeki, Suruç Katliamının faillerinin yargılanmasını isteyerek, failler yargılanmadan mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

MALATYA

HDP ve ESP, HDP Malatya İl binasında Suruç katliamında yaşamanı yitiren 33 düş yolcusunu andı. Anmada konuşan ESP Temsilcisi İdris Tikre, "Katliam gözmüzün önünde yaşandı. Katliam sonrasında hepimizin üzerine gaz ve su sıkıldı. Katilleri tanıyoruz. Tüm halkların ortak davası olan katliam dosyalarının cezasızlık politikasına kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Katillerin göstermelik cezalarla kurtulmasına izin vermeyeceğiz. Suruç için adalet herkes için adalet demeye devam edeceğiz" dedi.

SURUÇ

Urfa'nın Suruç ilçesinde katliamın gerçekleştiği Amara Kültür Merkezi ve mezarlık sabahın erken saatlerinde polis ablukasına alındı. HDP Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü, Ömer Öcalan, Nimetullah Erdoğmuş, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, SGDF Eşbaşkanı Deniz Bahçeci, KESK yöneticileri, Urfa Barosu üyesi avukatlar, İHD Urfa Şube yöneticileri katliamın gerçekleştiği Suruç'ta bir araya geldi.

Anma öncesi Urfa çıkışıyla Suruç ilçe girişine kontrol noktaları kurulurken, kontrol noktalarında tüm araçlar ve içindekiler arandı. Katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezi ve Suruç Aile Mezarlığı (Kobanê Şehitliği) abluka altına alındı. HDP ilçe binasında bir araya gelenler, araçlarla önce katliamda yaşamını yitiren Osman Çiçek ve Kasım Deprem'in mezarlarını ziyaret etti. Mezarlık girişini tutan polis, mezarlığa giren herkesi üst aramasından geçirdi.

Mezarlıkta katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşınırken, anma programı mezarlıkta yapılan saygı duruşu ile başladı. Mezarlık başında kısa bir konuşma yapan HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, "33 yoldaşımız bu ilçede 4 yıl önce Ortadoğu'nun en barbar terör örgütü tarafından saldırıya uğradı. Yaşanan ihmaller tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir" dedi.

Ömer Öcalan, Urfa Valiliği'nin katliamın yıl dönümünü de içine alan etkinlik yasağı kararını kınadı.

Ardından söz alan katliamda yaşamını yitiren Murat Yurtgül'ün babası Nimet Yurtgül, katliam günü alınmayan önlemlerin bugün alındığını söyledi. Mezarlık ve kültür merkezi çevresinde alınan güvenlik önlemlerine dikkat çeken Baba Yurtgül, "Bugün alınan önlemler o gün alınsaydı bu ölümler yaşanmayacaktı. Adalet arayışımız sonuna kadar sürecek" diye belirtti.

Katliamda yaralananlardan Erkan Keskin, Suruç şehitleri için, "Karadeniz'in, Ege'nin İstanbul'un Kürdistan'ın dört bir yanından halkların eşitliği için, barış ve özgürlük içerisinde yaşayabilmeleri için yola çıktılar. Coğrafyanın bir yanında kan dökülürken, çocuklarımız zulüm görürken, halklar travma haline gelmişken savaşa karşı mücadele yürüten gençlerdi" dedi.

Konuşmaların ardından kitle, katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezi bahçesine doğru yola çıktı. Suruç merkezinde araçlarından inen kitle, yürüyerek kültür merkezine geçmek istedi. Ancak kitlenin yürümesi polis tarafından engellendi. Kısa süren tartışmanın ardından kitle ara sokaklardan kültür merkezine yürüyerek geçti. Kültür merkezini ablukaya alan polis herkesin üzerini burada tek tek ararken, yurttaşların tek tek kimlikleri toplanıp Genel Bilgi Taraması (GBT) yapıldı.

Katliamın yapıldığı yere geçilirken burada bombanın patladığı noktaya karanfiller ve oyuncaklar bırakıldı. Üzerinde katliamda yaşamını yitiren 33 kişinin fotoğrafları "4. Yılında Suruç için adalet herkes için adalet" yazılı pankart açıldı. Anmada yaşamını yitiren Murat Yurtgül'ün annesi Besna Yurtgül yere eğilerek toprağı öpünce duygusal anlar yaşandı.

Burada ilk olarak Suruç Aileleri adına konuşan Çağla Seven, "Burada hepimiz yaralanırken böyle güvenlik önlemi yoktu. Bombacı emniyetin önünde elini kolunu sallayarak geçti" dedi.

ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, SGDF Eş Başkanı Deniz Bahçeci de etkinlikte konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından kitle Suruç Belediyesi'ne geçti. Anma Belediye Konferans salonunda "Gitmek" adlı belgesel gösterimin ardından son buldu.

ADANA

Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, basın açıklamasıyla katliamda yaşamını yitirenleri andı. İsmet İnönü Parkı'nda yapılan anmaya HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, HDP, HDK, DBP, ESP, SYKP, Devrimci Parti, Halkevleri, Eğitim Sen ve çok sayıda kişi katıldı.

Saygı duruşuyla başlayan anmada ESP PM Üyesi Osman Kara ve HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları konuşma yaptı.

ESP ve SGDF üyeleri de HDP Seyhan İlçe Örgütü binasında anma etkinliği düzenledi. Saygı duruşuyla başlayan anmada, Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenleri anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.

MERSİN

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, Suruç şehitlerini basın açıklamasıyla andı. Özgür Çocuk Parkı'nda yapılan açıklamada, "33 Düş yolcusunu unutmadık" pankartı açan kamu emekçileri adına Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Canan Solak konuştu.

Solak, başta Suruç Katliamı olmak üzere, Suruç'tan sonra yaşanan katliamların arkasındaki güçleri ve gerçek sorumluları ortaya çıkarmak için verilen tüm araştırma önergelerinin AKP tarafından reddedildiğini anımsattı.

 

 

 

 

 

 

Marksist Leninist Komünist Parti Türkiye / Kuzey Kürdistan

 

Parti Ve Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!

Komünist Gençlik Örgütü
 
Komünist Kadın Örgütü
   
Fakirlerin Ve Ezilenlerin Silahlı Kuvvetleri
 
Kürdistan Örgütü

 

 

     Güncel

27.01.20 / TKŞ'den Kobanê Zaferi Açıklaması

Kobanê'yi nasıl özgürleştirdiysek Efrîn'i, Girê Spi'yi, Serêkaniyê'yi de özgürleştireceğiz

26 Ocak 2015 DAİŞ'in ilk büyük yenilgisini aldığı gündür! Sömürgeci Türk devleti ve DAİŞ Kobanê'de başlayan Rojava ulusal demokratik devrimini Kobanê'yi işgal ederek ezmek istedi. Faşist Erdoğan kendinden emindi, DAİŞ çetelerine çok güveniyordu, bir kaç gün içinde Kobanê düşecekti. Plan sömürgeciliğe aitti, silahları, parayı, çeteleri hepsini o ayarlıyordu. Onun için çıktı televizyona ve 'Kobanê düştü düşecek' dedi. Ama Kobanê'de halk devriminin fedai kahramanları vardı: Arin Mirkan ve Sarya Özgür gibi kadın komutanlar; Heval Numan, Dıjvar, Çekdar, Berxwedan, Serxwebun ve daha yüzlerce fedai savaşçı; Paramaz, Elişer ve Algan Zafir gibi komünistler Kobanê zaferini bedenleriyle tuğla tuğla ördüler. Türkiye ve Kürdistan halkları direnişi sahiplendi, yüzlercesi seferberlik çağrısı ile Kobanê direnişine koştu. 20 Temmuz'da Pirsus'ta şehit düşen 33 genç komünist bize gösterdi ki, daha geride Kobanê için seferber olacak yüzler-binler vardı.

Kobanê'nin direndiğini ve direnişle özgürleştirildi. Kobanê zaferi Rojava devrimini güvence altına alırken, DAİŞ'in yenilgi sürecini de başlattı. Rojava-Kuzey Suriye halkları ilk kez DAİŞ'in yenilebileceğini gördüler ve başta Araplar olmak üzere Kuzey Suriye halkları devrime kitlesel biçimde katılmaya başladılar. Kobanê zaferi ile birlikte Girê Spi özgürleştirildi, Mınbiç, Tabqa-Tişrin ve sonra çetelerin başkent ilan ettikleri Rakka özgürleştirilerek devrim topraklarına dahil edildi. Politik islamcı faşist DAİŞ son olarak Deyr ez Zor'da kuşatıldı, Baxoz'da nihai olarak ezildi.
DAİŞ'le birlikte Türk devletinin planlarının da çöle gömüldü. DAİŞ sonrası emperyalistler arası çelişkilerden faydalanarak sömürgeci Türkiye doğrudan kendi ordusu ile Rojava devrimine karşı saldırıya girişti. Erdoğan Putin'e her türlü rüşvet ve tavizi vererek Ruslarla anlaşıp Efrîn'e saldırdı. Bu saldırıya karşı Efrîn halkı ve rojava devriminin devrimci ordusu direndi. Bu kahraman fedai direniş karşısında NATO'nun en büyük ikinci ordusu dedikleri işgalci ordu iki ay Efrîn'e giremedi.

Emperyalistlerin göz yummasından aldığı cesaretle faşist Erdoğan yüzünü Cizir bölgesine çevirdi. ABD ve Rus emperyalistleriyle yürüttüğü pazarlıklar sonrası Girê Spi ve Serêkaniyê'ye saldırdı. Fırat'tan Dicle'ye kadar tüm Rojava topraklarını işgal etmeyi hedefliyordu. Girê Spi ve Serêkaniyê'deki direniş bu yayılmacı planları bozdu. Ayn İsa ve Til Temir cephelerinden ileriye gidemedi. Ne elindeki teknik ne de para ile satın aldığı başıbozuklar çetesi direniş duvarını aşamadı.
Efrîn hala direniyor, Girê Spi-Serêkaniyê direniyor. Kobanê'yi nasıl özgürleştirdiysek Efrîn'i, Girê Spi'yi, Serêkaniyê'yi de özgürleştireceğiz. İşgalcileri topraklarımızdan söküp atmak için devrimci savaşımımızı yükseltelim! Biz kazanacağız, Rojava-Kuzey Suriye Halkları kazanacak.

 
Komünist Devrimci Hareket (Tevgera Komunist a Şoreşger- TKŞ )


27.01.20 / Kobanê Halkları Zaferi Kutladı

Kobanê'de Arap ve Kürtlerden oluşan binlerce kişi, Kobanê'nin DAİŞ çetelerinden kurtuluşunun 5'inci ve Kobanê Özerk Yönetimi'nin 6'ncı yıl dönümünü DAİŞ çetelerine karşı yoğun çatışmaların yaşandığı Şehit Egid Meydanı'nda kutladı.

"Tutumunuzda vefakar olun, Kobanê dünya direnişinin başkentidir. Dünya bugün imha tehditleriyle karşı karşıya" şiarıyla düzenlenen kutlamalara Kürt ve Arap halklarının yanı sıra PYD , JKŞ , Kongre Star, TKŞ , TEV- DEM, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Temsilcileri, Minbic ve Gire Spi'den çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.

Bölgedeki kadın kurumları ve hareketleri adına konuşan Fırat Bölgesi Yasama Meclisi Eşbaşkanı Fewziyê Ebdi, "Kobanê insanlığın ve barışın simgesi oldu" dedi.
Ebdi, "Suriye, Türk devletinin bölgeye yönelik tehditlerine karşı sınırlarını korumalıdır. Kuzey ve Doğu Suriye'ye ilişkin anlaşmalar yapan Rusya ve ABD'yi Türk devletinin tehditlerine son vermeye ve göçmenlerin bölgeye güvenli bir şeklide geri dönebilmesi için gerekli koşulları sağlamaya çağırıyoruz" diye belirtti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kadın Komitesi Başkanı Cihan Xidro, "Kobanê'nin özgürleştirilmesi tarihi bölge halkı için bir kıvılcımdır. Kobanê direnişi halkın iradesinin askeri araçlardan daha güçlü olduğunun göstergesidir. DAİŞ'i destekleyen ve farklı gerekçelerle bölgeyi işgal etmeye çalışan Türk devletine karşı direniş devam ediyor" diye belirtti.
Minbic Demokratik Sivil Yönetimi Temsilcisi, Kobanê yönetimine direnişlerinden dolayı ödül verdi.

Etkinlikte müzik grupları Kürtçe ve Arapça şarkılar söyledi.


21.01.20 / MLKP'nin 'Dema Baranan' Belgeseli Tamamlandı

MLKP'nin umut ve zafer yüklü devrim yürüyüşünden bir kesit olarak Yapıcılar Film Kolektifi tarafından hazırlanan "Dema Baranan" belgeseli tamamlandı.

Çekimleri Rojava ve Medya Savunma Alanları'nda gerçekleştirilen belgesel filmde, MLKP'nin 25 yıllık tarihinin yanısıra devrim stratejisi ve politik askeri mücadeleye bakış açısı anlatılıyor. Belgesel için kamera karşısına geçen komünistler, MLKP'nin Türkiye-Kürdistan devriminin yanısıra bölgesel anlamda Ortadoğu devrimine bakış açısını aktarıyor.

MLKP'nin Rojava ve özgür dağlarda yürüttüğü mücadele ile savaş deneyimlerinin de aktarıldığı belgeselde, Komünist Kadın Örgütü (KKÖ) ve Komünist Gençlik Örgütü (KGÖ) adına yapılmış röportajlar da yer alıyor. Belgeselde ayrıca farklı toplumsal kesimlerden ve uluslardan çok sayıda insan da komünistlerle buluştuktan sonra yaşamlarındaki değişimi anlatıyor.

23 Mart 2019'da katledilen MLKP MK üyesi Baran Serhad'ta atfedilen belgeselin yayınlanması, Türk devletinin Rojava'ya yönelik işgal saldırısı nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmişti.

Belgeselde MLKP'nin Rojava ve Medya Savunma Alanlarındaki savaş pratiği de aktarılırken, geçtiğimiz aylarda işgal edilen Serêkaniyê'de çetelere karşı savaşan komünistler de deneyimlerini aktarıyor.

 Fragmanı izlemek için tıklayınız:

 


21.01.20 / Komünist Devrimci Hareket (TKŞ): ''Efrîn Bizimdir, Direnerek Özgürleştireceğiz''

Komünist Devrimci Hareket ( TKŞ ), Türkiye'nin Efrîn'i işgal edişinin ikinci yılı dolayısıyla "Efrîn bizimdir, direnerek özgürleştireceğiz" başlıklı açıklama yayınladı:

"2 yıl önce Rojava topraklarının önemli bir parçası olan Efrîn kantonunun Türkiye ve desteklediği çeteler tarafından uluslarası bir kuşatma konsepti ile işgal edildi. Devrimimizi parça parça işgal ederek boğma taktiği ile hareket eden işgalci Türk devleti 2 ay süren çağın direnişinin çelikten iradesine çarparak büyük kayıplar verdi. En ağır tekniği olmadan bir adım dahi ilerlemeyen faşist, işgalci Türk devleti başta Rusya, Amerika ve uluslarası emperyalist devletlerinin ve sömürgeci bölge devletlerinin onayı ile işgal hareketini başlattı.
Rusya'nın hava sahasını açarak, ABD, BM, AB gibi diğer emperyalist devletler ve örgütlerin ise Türkiye ve desteklediği çetelerin haftalar ve aylar süren insanlık suçlarına sessiz kaldı. Çünkü hepsi halk düşmanı, hepsi devrim düşmanı. Hepsinin ortak amacı ise bir halklar bahçesini ve özgürlükleri temsil eden Rojava devrimini ve kadın iradesini kırmaktır. Ve Kürdü, Arabı, Alevisi, Ermenisi ile kadın iradesi ile halkların kardeşliğini ve kadın iradesini temsil eden Efrîn'in hedef alınması ise tesadüfü değildir. İşgal sürecinde çocuğu, kadını, yaşlısı ile yüzlerce sivil halk katledildi. Yüzlerce savaşçının şehit düştüğü ve 2 ay süren destansı direnişin ardından Efrini işgal eden TC ve çeteleri başta Efrîn'e çete ailelerini yerleştirerek demografik yapıyı değiştirmeye girişti ve ardından halkın evleri, malları talan edildi, tarihi yerler yok edildi ve Efrîn ile sembolleşen on binlerce zeytin ağaçları kesilerek doğa katliamına girişti. Sivil halk kaçırılarak işkencelerden geçirildi ve kadınlara tecavüz edildi. Osmanlı'nın işgal manzaralarını bir kez daha Efrîn'de devreye sokan TC bu işgal hareketi ile başta Rojava devrimi ile Kürt halkının kazanımlarını ve devrim sayesinde özgürlüklerini elde eden bölge halkının ortak yaşam iradesini hedef aldılar. Bu devrim ile binlerce yıllık erkek egemenliğini gerileten kadın iradesinin kazanımlarını yok etmeyi hedeflediler. Fakat amaçlarına ulaşamadılar. Rojava ve Kuzey Suriye halkları bu işgal saldırısı karşısında kazanımlarını sahiplenmeye devam ettiler.

Buna karşı yok etme konseptine Serêkaniyê ve Girê Spî işgali ile devam eden Türkiye'nin bu gün Rojava devrimini yok etmeyi kendi varlık sebebi olarak gördü. Emperyalist güçler ve sömürgeci bölge devletleri bu işgal hareketine direk ya da dolaylı destek vererek devrimin kazanımlarını en geri noktaya çekerek teslimiyet dayatması yapmak istiyorlar.

Bizler Komünist Devrimci Hareket olarak bir kez daha Rojava devrimi ve Efrin savunmasında şehit düşen binlerce şehidimize tüm halklarımıza sözümüzü bir kez daha tekrarlıyoruz. Avestaların, Barinlerin, Tirêjlerin, Özgürlerin, Zeynellerin, İlanların ve Gulanların direniş manifestosu ile devrimimizi ve kazanımlarımı mevzi mevzi savunacağız. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî ve işgal altında ki tüm toprakların özgürleştirilmesi varlık sebebimizdir."


19.01.20 / Direniş İşgalcileri Kovacak, Efrîn'i Özgürleştirecek

Faşist Türk devletinin Efrîn'e yönelik 20 Ocak 2018'de başlayan işgali ikinci yılını doldurdu. İşgal saldırısı esnasında binlerce kişi katledildi, yüzbinlerce kişi yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı. Efrîn yağmalandı, talan edildi. İşgalci AKP rejimi, Efrîn ve çevresinde soykırımı derinleştiriyor. Efrîn halkı halen çemberde tutularak boğulmak isteniyor. Kentte kalan Arap ve Kürt ailelerden binlerce kişi çeteler tarafından alıkonuldu. Hala haber alınamayan yüzlerce kişi var.

Efrîn halkı ve özsavunma güçleri, işgal saldırısına karşı iki ay boyunca canfeda bir direniş sergiledi. Faşist Türk ordusu ve çeteleri, Efrîn dağlarında ve kentlerinde direniş mevzilerinde karşılandı. Tarihe yazılan Efrîn direnişi, dünya halklarının umudu olan Rojava devriminin teslim olmayacağını gösterdi. HBDH güçleri de devrim topraklarını savunmak için Efrîn özsavunma güçleri ile birlikte cephelerde yer aldı. Raco'da, Cindires'te, Mabeta'da şehitler bedeli direnişin en ön saflarında dövüştü.

DEVAMI


15.01.20 / Komünist Tutsak İsmail Yılmaz'a İşkence

2017 yılından beri Elazığ 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde kalan MLKP tutsağı İsmail Yılmaz, hapishanede dayatılan "terör suçlusu" yazılı yaka kartını takmayı reddettiği için 2 yıldır açık görüş, telefon görüşü ve kargo alımı gibi haklarını kullanamıyor. Yılmaz'ın 7 Şubat'ta görülecek karar duruşması için aldığı savunma notlarına hapishane idaresi tarafından el konuldu. Sayım sırasında başındaki beresini çıkartmadığı için de tehdit edildi.
Kulak zarındaki yırtık nedeniyle ertelenmemesi gereken tedavisine kimlik dayatması nedeniyle devam edemezken, ağrı kesici ilaç dahi verilmiyor.
Ayrıca dini bayram, yılbaşı ve doğum günü dışında kitap alamayacağı da cezaevi idaresi tarafından Yılmaz'a bildirildi.
Ezilenlerin Hukuk Bürosu, müvekkili İsmail Yılmaz ve aynı hak ihlallerine maruz kalan Mahmut Soner üzerindeki baskıların derhal son bulmasını istedi.

Yılmaz, Nusaybin özyönetim direnişine katıldığı için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. İsmail Yılmaz, duruşmada verdiği ifadesinde, "Biz özyönetim direnişi ışığını Paris Komünü'nden aldık. Bugünkü özyönetim direnişlerinin ışığı da yarınların ışığı olacaktır" demişti.

 

 


Arşiv



  Sayfa 12345678
 

 

HBDH



PARTİNİN SESİ



KüRDİSTAN



FESK



 

 

 

MERKEZ KOMİTE



ÖZGüR KADIN



KKÖ



SöYLEşİLER