"Suç Ortaklığı" Belgesi
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Nisan ayında Türkiye'ye gelen C. Rice, A. Gül ile birlikte Türkiye ve ABD'nin bir "Stratejik Vizyon Belgesi" hazırlayacağını açıklamıştı. Temmuz başında ABD'de bir araya gelen Türkiye Dışişleri Bakanı A. Gül ile ABD Dışişleri Bakanı C. Rice, görüşmeden sonra yapılan basın toplantısında, hazırlanan Ortak Vizyon Belgesi'nin tamamlandığını, Türkiye ve ABD'nin stratejik ortak olduğunu açıkladılar. ABD'nin Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığında üst düzey yetkili M. Bryza, bu belgenin "bir anlaşma niteliği taşımadığını", "iki ülkenin önceliklerini sıraladığını" belirterek Türk burjuvazisinin önemsediği bu belgenin ABD açısından değerini açıklamış oluyordu.

Her iki taraf belgede "Bölgesel ve küresel hedeflerimiz bağlamında aynı değer ve idealleri paylaşıyoruz. Bunlar: barış, demokrasi, özgürlük ve refahın yayılmasıdır" görüşünü dile getiriyor. Belgede Amerikan emperyalizminin bölgemizdeki çıkarlarına hizmet eden her şey var: "Geniş Ortadoğu'da barış, istikrar ve demokrasi; İsrail-Filistin ihtilafına iki-devletli çözüm; Birleşik bir Irak'ta istikrarın, demokrasinin ve refahın teşviki; İran'ın nükleer programına ilişkin diplomatik çabaların desteklenmesi; Karadeniz, Kafkaslar, Orta Asya ve Afganistan'da istikrar, demokrasi ve refaha katkı; Kıbrıs'ta BM gözetimi altında adil ve kalıcı çözüm ve Kıbrıs Türklerinin üzerindeki izolasyonun kaldırılması; Enerji güvenliğinin geliştirilmesi; PKK ve buna bağlı örgütler dahil terörizme karşı konulması; Kitle imha silahlarının önlenmesi; Ekonomik, ticari, askeri, teknolojik işbirliği; ABD'nin, Türkiye'nin AB üyeliği ve üyelik sürecini kuvvetle desteklemesi" vs.

Amerikan emperyalizminin "Avrasya" jeopolitikası ve bu stratejiyle bağlam içinde BOP ile ilgili hemen bütün sorunlar bu "stratejik vizyon belgesi"nde sıralanmış. ABD, Filistin sorununun İsrail'in çıkarlarına göre çözülmesini; Irak'ta işgale dayalı hakimiyetinin kurulmasını ve buna bağlı olarak da direnişin kırılmasını; İran'ın teslim olmasını; Amerikan emperyalizminin jeopolitikasının geleceğiyle doğrudan ilgili olarak Karadeniz, Kafkasya, Afganistan ve Orta Asya'da rakip emperyalist ülkelerin etkisizleştirilmesini; dünya hakimiyetinde belirleyici önemi olan enerji güvenliğinin kendi çıkarlarına göre geliştirilmesini istiyor. Bütün bu alanlarda faşist diktatörlüğe düşen rol belgeye damgasını vuruyor. Belgede ayrıca Türkiye'nin Kıbrıs ve AB ilişkilerde destek, yardım talepleri yer alıyor ve bunun ötesinde birinci önceliği PKK'nin tasfiyesi konusunda da ABD, her seferinde "verdiği sözü" yineliyor.

Aslında "Stratejik Vizyon Belgesi", ABD emperyalizmiyle ona her bakımdan bağımlı Türkiye arasındaki ilişkiler açısından yeni bir şey içermiyor. Sadece bağımlılığın yeni olgulara göre geliştirilmesini bu sefer yazılı olarak ifade ediliyor. Belgede sıralanan konular, içeriğin Amerikan emperyalizmi tarafından belirlendiğini göstermektedir. Bu arada Türk burjuvazisinin bazı taleplerine de yer veriliyor.

Bu belgede yer alan sorunlar üzerine her iki ülke defalarca konuşmuştur, her seferinde önceliklerini dile getirmişlerdir. Buna rağmen böyle bir belgeye neden ihtiyaç duyulmuştur veya her iki ülke arasındaki ilişkilerde hangi sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır?

"Stratejik Vizyon Belgesi", bir nikah tazeleme belgesidir. Amerikan emperyalizmi, dünya hakimiyeti bakımından yaşamsal öneme sahip olan taleplerinin gerçekleştirilmesinde Türkiye'ye düşen rolü ve "stratejik ortağı"nın çıkarlarını da göz önünde tutuğunu belgelemiş oluyor. Burada çıkarların paylaşımında ortaklık söz konusu değildir. Amerikan emperyalizmi, çıkarlarının gerçekleştirilmesi için Türkiye'yi mayın tarlasına sürüyor. Bu belge, Amerikan emperyalizmi adına Ortadoğu ve Kafkasya halklarına karşı ve bu alanlarda gözü olan başka emperyalist ülkelere karşı savaşmayı öngörüyor. Bu belge, Amerikan emperyalizminin katliamlarına, işgaline ortak olmayı öngörüyor ve faşist diktatörlük bu belgeyi kabul etmekle Amerikan çıkarlarını savunmaya hazır olduğunu açıklamış oluyor. İşte belgeyle bu doğrultuda güven tazeleme yapılmış oluyor. Bu anlamda "Stratejik Vizyon Belgesi", "stratejik ortaklık" belgesi değil, her bakımdan "suç ortaklığı" belgesidir.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

"Suç Ortaklığı" Belgesi
fc Share on Twitter
 

Nisan ayında Türkiye'ye gelen C. Rice, A. Gül ile birlikte Türkiye ve ABD'nin bir "Stratejik Vizyon Belgesi" hazırlayacağını açıklamıştı. Temmuz başında ABD'de bir araya gelen Türkiye Dışişleri Bakanı A. Gül ile ABD Dışişleri Bakanı C. Rice, görüşmeden sonra yapılan basın toplantısında, hazırlanan Ortak Vizyon Belgesi'nin tamamlandığını, Türkiye ve ABD'nin stratejik ortak olduğunu açıkladılar. ABD'nin Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığında üst düzey yetkili M. Bryza, bu belgenin "bir anlaşma niteliği taşımadığını", "iki ülkenin önceliklerini sıraladığını" belirterek Türk burjuvazisinin önemsediği bu belgenin ABD açısından değerini açıklamış oluyordu.

Her iki taraf belgede "Bölgesel ve küresel hedeflerimiz bağlamında aynı değer ve idealleri paylaşıyoruz. Bunlar: barış, demokrasi, özgürlük ve refahın yayılmasıdır" görüşünü dile getiriyor. Belgede Amerikan emperyalizminin bölgemizdeki çıkarlarına hizmet eden her şey var: "Geniş Ortadoğu'da barış, istikrar ve demokrasi; İsrail-Filistin ihtilafına iki-devletli çözüm; Birleşik bir Irak'ta istikrarın, demokrasinin ve refahın teşviki; İran'ın nükleer programına ilişkin diplomatik çabaların desteklenmesi; Karadeniz, Kafkaslar, Orta Asya ve Afganistan'da istikrar, demokrasi ve refaha katkı; Kıbrıs'ta BM gözetimi altında adil ve kalıcı çözüm ve Kıbrıs Türklerinin üzerindeki izolasyonun kaldırılması; Enerji güvenliğinin geliştirilmesi; PKK ve buna bağlı örgütler dahil terörizme karşı konulması; Kitle imha silahlarının önlenmesi; Ekonomik, ticari, askeri, teknolojik işbirliği; ABD'nin, Türkiye'nin AB üyeliği ve üyelik sürecini kuvvetle desteklemesi" vs.

Amerikan emperyalizminin "Avrasya" jeopolitikası ve bu stratejiyle bağlam içinde BOP ile ilgili hemen bütün sorunlar bu "stratejik vizyon belgesi"nde sıralanmış. ABD, Filistin sorununun İsrail'in çıkarlarına göre çözülmesini; Irak'ta işgale dayalı hakimiyetinin kurulmasını ve buna bağlı olarak da direnişin kırılmasını; İran'ın teslim olmasını; Amerikan emperyalizminin jeopolitikasının geleceğiyle doğrudan ilgili olarak Karadeniz, Kafkasya, Afganistan ve Orta Asya'da rakip emperyalist ülkelerin etkisizleştirilmesini; dünya hakimiyetinde belirleyici önemi olan enerji güvenliğinin kendi çıkarlarına göre geliştirilmesini istiyor. Bütün bu alanlarda faşist diktatörlüğe düşen rol belgeye damgasını vuruyor. Belgede ayrıca Türkiye'nin Kıbrıs ve AB ilişkilerde destek, yardım talepleri yer alıyor ve bunun ötesinde birinci önceliği PKK'nin tasfiyesi konusunda da ABD, her seferinde "verdiği sözü" yineliyor.

Aslında "Stratejik Vizyon Belgesi", ABD emperyalizmiyle ona her bakımdan bağımlı Türkiye arasındaki ilişkiler açısından yeni bir şey içermiyor. Sadece bağımlılığın yeni olgulara göre geliştirilmesini bu sefer yazılı olarak ifade ediliyor. Belgede sıralanan konular, içeriğin Amerikan emperyalizmi tarafından belirlendiğini göstermektedir. Bu arada Türk burjuvazisinin bazı taleplerine de yer veriliyor.

Bu belgede yer alan sorunlar üzerine her iki ülke defalarca konuşmuştur, her seferinde önceliklerini dile getirmişlerdir. Buna rağmen böyle bir belgeye neden ihtiyaç duyulmuştur veya her iki ülke arasındaki ilişkilerde hangi sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır?

"Stratejik Vizyon Belgesi", bir nikah tazeleme belgesidir. Amerikan emperyalizmi, dünya hakimiyeti bakımından yaşamsal öneme sahip olan taleplerinin gerçekleştirilmesinde Türkiye'ye düşen rolü ve "stratejik ortağı"nın çıkarlarını da göz önünde tutuğunu belgelemiş oluyor. Burada çıkarların paylaşımında ortaklık söz konusu değildir. Amerikan emperyalizmi, çıkarlarının gerçekleştirilmesi için Türkiye'yi mayın tarlasına sürüyor. Bu belge, Amerikan emperyalizmi adına Ortadoğu ve Kafkasya halklarına karşı ve bu alanlarda gözü olan başka emperyalist ülkelere karşı savaşmayı öngörüyor. Bu belge, Amerikan emperyalizminin katliamlarına, işgaline ortak olmayı öngörüyor ve faşist diktatörlük bu belgeyi kabul etmekle Amerikan çıkarlarını savunmaya hazır olduğunu açıklamış oluyor. İşte belgeyle bu doğrultuda güven tazeleme yapılmış oluyor. Bu anlamda "Stratejik Vizyon Belgesi", "stratejik ortaklık" belgesi değil, her bakımdan "suç ortaklığı" belgesidir.