Kürdistan'da Sel, Devlet ve Kürt Halkı
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Kürdistan'ın Diyarbakır, Batman, Urfa, Mardin ve Van gibi kentleri ve bazı ilçeleri Kasım ayının başında sel felaketine maruz kaldı. Binlerce insanın evsiz kaldığı felaketi seyreden devlet gerekli müdahalede bulunmadığından 42 insan yaşamını yitirdi. Kürt halkının üzerine sürekli helikopterlerle, panzerlerle bomba yağdıran, kirli savaşa ve askeri operasyonlara büyük ödenekler ayıran devlet, sorun Kürt halkının uğradığı felaket olunca, helikopterimiz yok diyerek, Kürt halkını göz göre ölüme terk ederek, bir katliam daha gerçekleştirdi.
Türk devletinin, ABD'de yaşanan Katrina kasırgasında siyah halkın ölüme terk edilmesini anımsatan yaklaşımı, sosyalist güçler nezdinde yanıtını buldu. "Doğal afet"lerin katliama dönüştüğü, 17 Ağustos 1999 depreminde işçi ve emekçilerin ölüme, evsizliğe, bin bir türlü yoksunluğa terk edildiği, heyelan, deprem ve sel baskınlarında her yıl onlarca kişinin yaşamını yitirdiği coğrafyamızda bu "doğal" afetler, kapitalizmin yol açtığı yıkımın ve Türk devletinin imha ve inkarcı sömürgeci politikalarının bir parçası olarak algılanmalı ve politik olarak yanıtlanmalıdır. Sosyalist güçler de sel felaketi karşısında, Türk işçi ve emekçilerini Kürt ulusuna elini uzatmaya çağırdı. Sömürgeci faşist diktatörlüğün teşhir edilmesi ve yaşanan acılar karşısında Kürdistan'dan Türkiye'ye kardeşlik köprüsünün kurulması yönünde faaliyetler örgütledi.
ESP (Ezilenlerin Sosyalist Platformu) Kürdistan temsilcilikleri, bu yönde açıklamalar ve eylemlilikler örgütledi. ESP'nin "sel konusunda yapılacak çalışmalarda DTP'li (Demokratik Toplum Partisi) belediyelerin vereceği görevleri yapmak üzere ekipler oluşturacaklarını" açıkladıkları Diyarbakır'daki basın açıklamasına vahşice saldıran Türk polisi, ESP'lileri topluca gözaltına aldı ve içlerinden 9 kişiyi tutuklayıp cezaevine gönderdi.

Sel felaketine maruz kalan Kürt halkının yardımına koşan kurumlardan biri de BEKSAV oldu. BEKSAV, Türk halkının duyarlı ilerici ve devrimci kesimlerinin önemli bir sınav ve sorumlulukla karşı karşıya olduğunu belirterek seferberlik çağrısı yaptı ve bir Yardım Koordinasyon Merkezi oluşturdu. Kürt halkına yardım için bir kampanya başlatan BEKSAV, topladıkları yardımları 13 Kasım'da bir heyetle birlikte Kürdistan'a gönderdi. BEKSAV, ESP, EKD, Tekstil-Sen ve Atılım Gazetesi'nden oluşan heyet, Kürdistan'ın Diyarbakır ve Batman illeri ve ilçelerinde belediye yetkilileriyle ve sel mağdurlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi, halkın ihtiyaçlarını yakından tespit etti. Heyet, programını tamamladıktan sonra İstanbul'da bir basın toplantısı gerçekleştirerek izlenimlerini kamuoyuyla paylaştı.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Kürdistan'da Sel, Devlet ve Kürt Halkı
fc Share on Twitter
 

Kürdistan'ın Diyarbakır, Batman, Urfa, Mardin ve Van gibi kentleri ve bazı ilçeleri Kasım ayının başında sel felaketine maruz kaldı. Binlerce insanın evsiz kaldığı felaketi seyreden devlet gerekli müdahalede bulunmadığından 42 insan yaşamını yitirdi. Kürt halkının üzerine sürekli helikopterlerle, panzerlerle bomba yağdıran, kirli savaşa ve askeri operasyonlara büyük ödenekler ayıran devlet, sorun Kürt halkının uğradığı felaket olunca, helikopterimiz yok diyerek, Kürt halkını göz göre ölüme terk ederek, bir katliam daha gerçekleştirdi.
Türk devletinin, ABD'de yaşanan Katrina kasırgasında siyah halkın ölüme terk edilmesini anımsatan yaklaşımı, sosyalist güçler nezdinde yanıtını buldu. "Doğal afet"lerin katliama dönüştüğü, 17 Ağustos 1999 depreminde işçi ve emekçilerin ölüme, evsizliğe, bin bir türlü yoksunluğa terk edildiği, heyelan, deprem ve sel baskınlarında her yıl onlarca kişinin yaşamını yitirdiği coğrafyamızda bu "doğal" afetler, kapitalizmin yol açtığı yıkımın ve Türk devletinin imha ve inkarcı sömürgeci politikalarının bir parçası olarak algılanmalı ve politik olarak yanıtlanmalıdır. Sosyalist güçler de sel felaketi karşısında, Türk işçi ve emekçilerini Kürt ulusuna elini uzatmaya çağırdı. Sömürgeci faşist diktatörlüğün teşhir edilmesi ve yaşanan acılar karşısında Kürdistan'dan Türkiye'ye kardeşlik köprüsünün kurulması yönünde faaliyetler örgütledi.
ESP (Ezilenlerin Sosyalist Platformu) Kürdistan temsilcilikleri, bu yönde açıklamalar ve eylemlilikler örgütledi. ESP'nin "sel konusunda yapılacak çalışmalarda DTP'li (Demokratik Toplum Partisi) belediyelerin vereceği görevleri yapmak üzere ekipler oluşturacaklarını" açıkladıkları Diyarbakır'daki basın açıklamasına vahşice saldıran Türk polisi, ESP'lileri topluca gözaltına aldı ve içlerinden 9 kişiyi tutuklayıp cezaevine gönderdi.

Sel felaketine maruz kalan Kürt halkının yardımına koşan kurumlardan biri de BEKSAV oldu. BEKSAV, Türk halkının duyarlı ilerici ve devrimci kesimlerinin önemli bir sınav ve sorumlulukla karşı karşıya olduğunu belirterek seferberlik çağrısı yaptı ve bir Yardım Koordinasyon Merkezi oluşturdu. Kürt halkına yardım için bir kampanya başlatan BEKSAV, topladıkları yardımları 13 Kasım'da bir heyetle birlikte Kürdistan'a gönderdi. BEKSAV, ESP, EKD, Tekstil-Sen ve Atılım Gazetesi'nden oluşan heyet, Kürdistan'ın Diyarbakır ve Batman illeri ve ilçelerinde belediye yetkilileriyle ve sel mağdurlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi, halkın ihtiyaçlarını yakından tespit etti. Heyet, programını tamamladıktan sonra İstanbul'da bir basın toplantısı gerçekleştirerek izlenimlerini kamuoyuyla paylaştı.