Mustafa Suphi
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Mustafa Suphi
1883 -28/29 Ocak 1921

Mustafa Suphi, 1883 yılında Giresun'da doğdu. Kudüs ve Şam'da ilk öğrenimini tamamladıktan sonra lise öğrenimini Erzurum'da yaptı. 1905 yılında İstanbul Hukuk Mektebi'nden mezun olduktan sonra Paris'te Siyasal Bilgiler Okulu'nu bitirdi.
Fransa'da iken İttihat ve Terakki Fıkrası'na yakın duran Suphi, Tanin gazetesinin de muhabirliğini yaptı. İkinci Meşrutiyet'in ilan edildiği 1908 yılında İstanbul'a döner. 1911 yılında gerçekleşen İttihat ve Terakki Fıkrası'nın genel kongresinden sonra bu örgütle bağları kopar ve ona muhalefet eder. 1912 Ağustosunda ise tamamen ayrılır. 1913 senesinde Mahmut Şevket Paşa'nın ölümü sonrası muhaliflere dönük başlatılan tutuklama furyası sonucu Sinop cezaevine sürülür.
Cezaevinden kaçarak Rusya'ya giden Suphi, savaş esiri olur. I. emperyalist paylaşım savaşı sürecinde Bolşeviklerle tanışır ve komünist kimliğini kazanır. Türk savaş esirleri arasında komünizm propagandası ve örgütleme faaliyeti yürütür. Stalin'in yardımcılarından Mir Seyit Sultan Galiyev'in sekreterliği görevini üstlenir. İç savaşta, Türk savaş esirlerinden örgütlenen bir birlik ile Kızıl Ordu safında savaşır. Moskova'da, I. Türk Sol Sosyalistleri Kongresi'nin (25 Temmuz 1918) ve I. Müslüman Komünistler Kongresi'nin (Kasım 1918) toplanmasında faaliyet gösterir.
III. Enternasyonal'in I. Kongresi'ne Türkiye delegesi olarak katılan Suphi, Mayıs 1920'de Bakü'ye gelerek Karadeniz kıyılarına yönelik örgütleme çalışmalarına katılır. Çeşitli gazete, dergi ve kitapları Anadolu'ya gönderir.
10 Eylül 1920'de Türkiye'den gelen 75 delegenin katılımı ile Bakü'de Birinci ve Umumi Türk Komünistleri Kongresi toplanır. Kongrede komünist gruplar birleşerek Türkiye Komünist Partisi'ni kurarlar. TKP başkanlığına Mustafa Suphi genel sekreterliğe de Ethem Nejat seçilir. Kongre'de alınan "Emperyalizme karşı milli kurtuluş hareketinin derinleşmesine yardımcı olmak, bununla birlikte işçi sınıfının gerçek ve son amacı olan emekçilerin egemenliğini kurmak için, gereken durumu, koşulları, zemini hazırlamaya çalışmak" kararı gereği Suphi ve yoldaşları Anadolu'da mücadele yürütmek üzere yola çıkarlar.
Kars ve Erzurum'da Mustafa Kemal yandaşlarının düzenlediği linç saldırılarına maruz kalırlar ve Bakü'ye geri gönderilmek üzere Trabzon'a gönderilirler. 28 Ocak 1921 gecesi silahları alınarak bir tekneye bindirilerek Bakü'ye doğru yola çıkarlar. Hemen arkalarından gelen M. Kemal yandaşları tarafından katledilirler. Karadeniz'in göğsü o gece tam 15 kez yarılır.
Suphi ve 14 yoldaşı, proletarya diktatörlüğünü coğrafyamızda yaşama geçirmek için geldikleri Anadolu'da devrim ve sosyalizm uğruna canlarını verdiler.