Faşist Türk Devletinin gazeteci ve aydın düşmanlığı devam ediyor: Hrant Dink katledildi
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Sömürgeci faşist Türk devleti, sadece komünist ve devrimci harekete değil, bir bütün olarak toplumsal muhalefete karşı terör ve katliamlarına devam etmekte. 2005'te 17 MKP'liyi topluca katleden, yeni TMY ile toplumsal mücadeleye yönelik saldırılarının yasal zeminini güçlendiren, Eylül 2006'da "MLKP'ye yönelik Gaye Operasyonu" adıyla komünistlere, sosyalistlere, demokratik kurumlara baskınlar düzenleyen, 200 civarında devrimciyi gözaltına alan ve bunlardan 80'nini tutuklayan, Kürt halkının evlatlarını kontrgerilla bombalamalarıyla, sokak infazlarıyla katleden, F Tipi zindanlarda tutsaklara işkence yapan Türk devleti, muhalif aydınları da 301. madde kıskacı altında tutuyor.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Ermeni aydını Hrant Dink 19 Ocak günü çalıştığı gazetenin önünde katledildi. Hrant Dink'in katledilmesi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da muhalif olan, resmi ideolojiyi kabul etmeyen aydınlara yönelik katliamlar zincirinin yeni bir halkasıdır. Hrant Dink, düşüncelerinden dolayı Türk Ceza Yasasının ünlü 301. maddesinden yargılanmış ve 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Hrant Dink'in katledilmesi bir devlet cinayetidir. Devletin bir piyonu tetikçi olarak tutuklaması, onun suçunu gizleyemeyecektir. Türk devleti, Ermeni halkına 1915'lerde yapılan soykırımla 1,5 milyon Ermeni'nin katledilmesini resmi olarak kabul etmediği gibi, Kürt halkının varlığını da kabul etmemektedir. Tarihi, Kürt ulusuna ve diğer ulus ve ulusal azınlıklara yönelik katliamlarla doludur. Son yıllarda ırkçı, şovenist bir linç kültürü geliştirildi. Kürtlere, devrimcilere yönelik başlatılan linç saldırıları, aydınları da hedef aldı. Hrant Dink, Orhan Pamuk gibi aydın ve yazarlar, devrimciler, Kürtler mahkeme önlerinde devletin örgütlediği faşist çeteler tarafından polisin gözleri önünde linç edilmek istendi.
Hrant Dink'i katledilmesine, Hrant Dink şahsında Ermeni halkına sıkılan kurşunlara tepkiler kitlesel antifaşist gösterilere dönüştü. Komünistler, devrimciler ilericiler, demokratlar "Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Kürdüz, Hepimiz Hrant Dink'iz" sloganlarıyla Hrant Dink'i sahiplendi. Cenaze törenine katılan yüz binler faşizmi, şovenizmi lanetlerken, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganıyla halkların kardeşliğine vurgu yaptı. Türk devletinin temsilcileri, bir yandan katliamdan kendilerini aklamak üzere timsah gözyaşları dökerken, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganına tepki göstermekten geri durmadılar. Yazar Orhan Pamuk, DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak ve Türkiye Gazetecilerle Dayanışma Platformu Sözcüsü Necati Abay tehdit edilen aydınlar oldu.
Partimiz MLKP, Eylül ayından itibaren gelişen ve Hrant Dink'i sahiplenmede daha geniş kesimleri içine alan ve kitleselleşen dayanışma ve sahiplenme bilinci ve eyleminin aktif savunma çizgisinde geliştirilmesinin faşist saldırıları ve şovenizm dalgasını geriletebileceği düşüncesindedir.
Partimiz MLKP, Hrant Dink'i sahiplenme ve halkların kardeşliği bilincini geliştirmek için eylemlerini devam ettireceklerdir.
Partimiz MLKP, Faşist Türk devletinden, onun gizli ve açık çetelerinden hesap sormaya devam edecektir.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Faşist Türk Devletinin gazeteci ve aydın düşmanlığı devam ediyor: Hrant Dink katledildi
fc Share on Twitter
 

Sömürgeci faşist Türk devleti, sadece komünist ve devrimci harekete değil, bir bütün olarak toplumsal muhalefete karşı terör ve katliamlarına devam etmekte. 2005'te 17 MKP'liyi topluca katleden, yeni TMY ile toplumsal mücadeleye yönelik saldırılarının yasal zeminini güçlendiren, Eylül 2006'da "MLKP'ye yönelik Gaye Operasyonu" adıyla komünistlere, sosyalistlere, demokratik kurumlara baskınlar düzenleyen, 200 civarında devrimciyi gözaltına alan ve bunlardan 80'nini tutuklayan, Kürt halkının evlatlarını kontrgerilla bombalamalarıyla, sokak infazlarıyla katleden, F Tipi zindanlarda tutsaklara işkence yapan Türk devleti, muhalif aydınları da 301. madde kıskacı altında tutuyor.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Ermeni aydını Hrant Dink 19 Ocak günü çalıştığı gazetenin önünde katledildi. Hrant Dink'in katledilmesi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da muhalif olan, resmi ideolojiyi kabul etmeyen aydınlara yönelik katliamlar zincirinin yeni bir halkasıdır. Hrant Dink, düşüncelerinden dolayı Türk Ceza Yasasının ünlü 301. maddesinden yargılanmış ve 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Hrant Dink'in katledilmesi bir devlet cinayetidir. Devletin bir piyonu tetikçi olarak tutuklaması, onun suçunu gizleyemeyecektir. Türk devleti, Ermeni halkına 1915'lerde yapılan soykırımla 1,5 milyon Ermeni'nin katledilmesini resmi olarak kabul etmediği gibi, Kürt halkının varlığını da kabul etmemektedir. Tarihi, Kürt ulusuna ve diğer ulus ve ulusal azınlıklara yönelik katliamlarla doludur. Son yıllarda ırkçı, şovenist bir linç kültürü geliştirildi. Kürtlere, devrimcilere yönelik başlatılan linç saldırıları, aydınları da hedef aldı. Hrant Dink, Orhan Pamuk gibi aydın ve yazarlar, devrimciler, Kürtler mahkeme önlerinde devletin örgütlediği faşist çeteler tarafından polisin gözleri önünde linç edilmek istendi.
Hrant Dink'i katledilmesine, Hrant Dink şahsında Ermeni halkına sıkılan kurşunlara tepkiler kitlesel antifaşist gösterilere dönüştü. Komünistler, devrimciler ilericiler, demokratlar "Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Kürdüz, Hepimiz Hrant Dink'iz" sloganlarıyla Hrant Dink'i sahiplendi. Cenaze törenine katılan yüz binler faşizmi, şovenizmi lanetlerken, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganıyla halkların kardeşliğine vurgu yaptı. Türk devletinin temsilcileri, bir yandan katliamdan kendilerini aklamak üzere timsah gözyaşları dökerken, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganına tepki göstermekten geri durmadılar. Yazar Orhan Pamuk, DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak ve Türkiye Gazetecilerle Dayanışma Platformu Sözcüsü Necati Abay tehdit edilen aydınlar oldu.
Partimiz MLKP, Eylül ayından itibaren gelişen ve Hrant Dink'i sahiplenmede daha geniş kesimleri içine alan ve kitleselleşen dayanışma ve sahiplenme bilinci ve eyleminin aktif savunma çizgisinde geliştirilmesinin faşist saldırıları ve şovenizm dalgasını geriletebileceği düşüncesindedir.
Partimiz MLKP, Hrant Dink'i sahiplenme ve halkların kardeşliği bilincini geliştirmek için eylemlerini devam ettireceklerdir.
Partimiz MLKP, Faşist Türk devletinden, onun gizli ve açık çetelerinden hesap sormaya devam edecektir.