Onlarca kurumun basılması ve 117 devrimcinin gözaltına alınması, ne basılan kurumların özgürlük ve sosyalizm mücadelesini büyüterek sürdürmesini, ne de devrimci, demokrat, yurtsever kuvvetlerin baskılara karşı birleşerek TMY terörüne hayır sesi ve eylemini yükseltmesini engelleyebildi. Gazete, sendika, radyo, gençlik ve kadın dernekleri ve diğer demokratik kurumlara karşı saldırıların gerçekleştiği 21 Eylül tarihinden başlayarak, 22-23-24-25 Eylül günlerinde Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın dört bir yanında, Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de, Malatya'da, Adana'da, Eskişehir'de, Kayseri'de ve daha bir çok ilde, ESP, Atılım gazetesi, Dayanışma gazetesi, Özgür Radyo, SGD, EKD, Tekstil Sen ve Limter-İş ve destek veren onlarca devrimci ve demokrat kurum ve çevre, basın açıklamaları, kitlesel Atılım gazetesi satışları, basılan kurumlara destek ziyaretleriyle devlet terörü protesto edildi. İstanbul'un emekçi semtleri de, Gazi'den Gülsuyu'na, 1 Mayıs'tan Esenler'e, TMY terörüne karşı isyanın mekanı oldu. Gözaltına alınanların mahkemeleri de mücadele alanına dönüştürülüyor. İstanbul'da gözaltına alınan devrimcilerin mahkemeye çıkarıldığı 25 Eylül günü de ESP, EKD, SGD, Özgür Radyo, Atılım, Dayanışma çalışanları başta olmak üzere onlarca demokratik kitle örgütü, "Söz, örgütlenme, basın özgürlüğü ve adalet istiyoruz. Polis komplosu ile gözaltına alınanlar ve tutuklananlar serbest bırakılsın" ve "TMY terörüne son. Gözaltılar serbest bırakılsın/ Limter-İş" pankartları ile mahkeme önündeydi. Mahkemeye getirilen devrimci ve sosyalistler polis otobüslerinden "ESP susmadı, susmayacak", "Biji Azadi" sloganlarıyla inerken, destek eyleminde de "Bize gücünüz yetmez, biz kazanacağız", "Söz, eylem, örgütlenme hakkımız engellenemez", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "ESP susmadı, susmayacak", "Umut dimdik ayakta", "Yaşasın devrimci dayanışma", "TMY terörüne son" sloganları atıldı.
|