Tekirdağ 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'nden devrimci tutsaklar, 26 Eylül günü yaptıkları bir açıklamayla tüm siyasi tutsaklara "1 ay süreyle mektup alıp yollama ve 9 ay süreyle açık-kapalı ziyaret yapmaktan men" cezaları verilmesini protesto ettiler. Açıklamada, "14 Temmuz 2006 tarihinde ‘gereksiz yere slogan atılıp, kapılara vurularak gürültü yapıldığı' gerekçesiyle tüm siyasi tutsaklara ‘1 ay süreyle mektup alıp yollamaktan ve 1 ay süreyle ziyaret yapmaktan men' cezaları verildi. Aynı eylem nedeniyle iki ayrı ceza verilmesi F tiplerindeki bir ilktir. Artık birer birer ceza verilmeye dahi tenezzül edilmemektedir." diyen tutsaklar, keyfi cezaları protesto etmek için attıkları sloganların bahane yapılarak yine haklarında disiplin soruşturmaları açıldığını ve mektup ziyaret cezaları verildiğini belirtiler. Filistin ve Lübnan halklarına yönelik saldırıları protesto etmek için 22-23-24 Ağustos'ta tutsaklar tarafından yapılan açlık grevinin ceza ile karşılık bulduğu belirtilen açıklamada, hapishaneye gelen ve giden mektupların keyfi bir şekilde imha edildiği, toplatma kararı olmamasına rağmen aylardır dergi, kitap ve gazetenin tutsaklara verilmediği ifade edildi. Açıklamanın sonunda şöyle dendi: "F tipleri dünyaya kapatılıyor. Tecrit katmerleştiriliyor. Biz bu uygulamaların sonucunu biliyoruz. Daha önce bu politikaların sonucunu sadece görmedik bilfiil yaşadık. Daha önce Buca'da, Diyarbakır'da, Ulucanlar'da, 19 Aralık'ta bu politikaların sonucu onlarca insanın, devrimcinin hayatı oldu. F tiplerinin Guantanamo'dan, Ebu Gıreyb'den bir farkı var mı? Belki biz şimdilik fiziksel şiddete oradaki tutsaklar kadar maruz kalmıyoruz fakat psikolojik işkence yöntemlerinin hiçbir farkı yoktur. Amerika'nın Guantanamo'sunu eleştirmek doğrudur. Fakat Guantanamo'yu, Ebu Gureyb'i eleştirip kendi Guantanamolarınıza sessiz mi kalacaksınız? Sessiz kalınmaması gerekir. Biz sessiz kalmayacağınıza inanıyoruz."
|