Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde ‘99 yılında gerçekleştirilen katliam sonucu yaşamını yitiren 10 devrimci (Abuzer Çat, İsmet Kavaklıoğlu, Ahmet Savran, Aziz Dönmez, Halil Türker, Mahir Emsalsiz, Önder Gençaslan, Nevzat Çiftçi, Ümit Altıntaş, Zafer Kırbıyık) TUYAB tarafından düzenlenen bir etkinlikle 25 Eylül günü Karacaahmet Mezarlığı'nda anıldı. 26 Eylül 1999 gecesi faşist Türk devletinin binlerce polisi, askeri, gardiyanı ve cezaevi idaresiyle gerçekleştirilen katliamda 10 devrimci katledilmiş, onlarca devrimci de işkencelerden geçirilmişti. Bununla da yetinmeyen devlet, sakat ve yaralı tutsaklara birbirinizi öldürüyorsunuz diyerek yıllara varan davalar açmıştı. Katliamda yaşamını yitiren Ümit Altıntaş'ın mezarı başında yapılan anma etkinliği, Ulucanlar şehitleri için yapılan saygı duruşu ile başladı. TUYAB adına yapılan konuşmada "Devlet, Ulucanlar'da siyasi tutsakları imhayı amaçladığı bir operasyon gerçekleştirdi. Bu katliamda on devrimci-komünist, devletin maaşlı katilleri tarafından katledildi. Devlet, katliamı gizlemeye çalışmış, ancak Ulucanlar'da döktükleri kan deryası onların yüzüne çarparak onları teşhir etmiştir" denildi. Ümit Altıntaş'ın kardeşi Tayfun Altıntaş ve Gülmez Ana'nın da birer konuşma yaptığı anmada, 8-21 Eylül tarihleri arasında devrimci sosyalist kurumlara dönük gerçekleştirilen saldırılar ve tutuklamalara ilişkin konuşmalar yapıldı. "Ulucanlar Şehitleri Ölümsüzdür" pankartının açıldığı eylemde, "Devrimci irade teslim alınamaz", "Yaşasın devrimci dayanışma", "Yaşasın Ulucanlar direnişimiz", "Katil devlet hesap verecek" gibi sloganlar atıldı. Öte yandan, 26 Eylül günü Kültür Sokak girişinde bir açıklama yapan Adana İHD Cezaevi Komisyonu Ulucanlar katliamını lanetledi. "Ulucanları unutmadık, unutmayacağız" yazılı pankartın açıldığı eylemde, bu katliamın devrimci muhalefeti susturmak amacıyla yapıldığı belirtildi. Ayrıca, "Ulucanlar şehitleri şahsında bu yolda ölümsüzleşen tüm devrimcileri bir kez daha anarken, bu katliamların sorumlularının tarih önünde halka hesap vermekten asla kaçamayacaklarını da bir kez daha anımsatıyoruz" denilen eylem, "Devrimci tutsaklar teslim alınamaz", "Bedel ödedik bedel ödeteceğiz", "Devrimciler ölmez devrim davası yenilmez", "İçerde dışarıda hücreleri parçala" sloganları atılarak bitirildi. 26 Eylül'de Ankara' yapılan eylemde ise Ulucanlar katliamının sorumlularının yargılanması talep edildi. Alınteri, BDSP, DHP, Devrimci Hareket, EHP, ESP, HÖC, Kurtuluş Partisi, Kaldıraç ve Partizan tarafından Ulucanlar Cezaevi önünde gerçekleştirilen eyleme 100 kişi katıldı. Ulucanlar katliamında yaşamını yitiren 10 devrimcinin resimlerinin taşındığı eylemde, "Yaşasın Ulucanlar direnişimiz", "Katil devlet hesap verecek", "Bedel ödedik bedel ödeteceğiz", "Anaların öfkesi katilleri boğacak", "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganları atıldı. Açıklamanın ardından cezaevi önünde 10 devrimcinin anısına karanfil bırakan kitle, daha sonra Karşıyaka Mezarlığı'na geçerek burada İsmet Kavaklıoğlu, Önder Gençaslan ve Mahir Emsalsiz'in mezarları başında anma gerçekleştirdi. Aynı gün İzmir'de biraraya gelen ESP, BDSP, HÖC, İCİ, DHP, Alınteri, Partizan, Kaldıraç ve Kurtuluş Partisi; Kemeraltı girişinde basın açıklaması yaptı. "Buca, Diyarbakır, Ulucanlar cezaevi katliamlarını unutmadık, katledeler cezalandırılsın" yazılı pankartın açıldığı eylemde, tutsaklara dönük saldırıların F tipi hapishanelerde tecrit ve izolasyon ile sürdürüldüğünü belirtilirken, tecrit saldırısında 122 devrimcinin yaşamını yitirdiğini yüzlercesinin ise sakat kaldığı kaydedildi. Eylem, "Ulucanlar, Diyarbakır, Buca şehitleri ölümsüzdür", "Anaların öfkesi katilleri boğacak", "Devrimci irade teslim alınamaz" sloganlarıyla son buldu.
|