8 ve 21 Eylül'de Partimiz MLKP ve devrimci, sosyalist dernek, gazete, sendika ve çeşitli kurumlara yönelik baskınlardan sonra devlet terörü, Temel Haklar Federasyonu, Yürüyüş Dergisi ve TAYAD'a yönelik olarak sürüyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi, Şişli'de bulunan Temel Haklar Federasyonu ve Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği'nin Ümraniye, Gülsuyu, Sarıgazi, Pendik, Alibeyköy, Nurtepe, Okmeydanı, Bağcılar, Bahçelievler, İkitelli, Esenyurt ve Gazi mahallelerinde bulunan şubelerini, Şişli'de bulunan TAYAD bürosunu, Taksim'de bulunan Yürüyüş Dergisi'nin teknik işlerinin yapıldığı Ozan Yayıncılık'ı, Okmeydanı'nda bulunan İdil Kültür Merkezi'ni binlerce polis eşliğinde, kapıları balyozlarla kırarak bastı, büroları talan ederek çok sayıda dernek ve dergi çalışanını gözaltına aldı.
Polisin baskın ve gözaltı terörü, devrimci örgütlerin ve halkın barikat barikat direnişi ile karşılaştı. Emekçi semtlerde, Gazi, Okmeydanı, 1 Mayıs ve Gülsuyu mahallelerinde saatler süren çatışmalar yaşandı.
Okmeydanı'nda Temel Haklar Derneği'nin basılması sırasında devrimci kuvvetlerin bir araya gelerek eyleme geçmesi karşısında polis aramayı yarıda keserek mahalleden geri çekildi. Yüzlerce çevik kuvvet takviyesi ve özel timlerle, gaz bombaları kullanarak tekrar Okmeydanı'na girmeye çalıştığında devrimcilerin taşlı ve molotof kokteylli direnişi ve "Yaşasın devrimci dayanışma", "Okmeydanı faşizme mezar olacak", "Behiç Aşçı onurumuzdur" sloganlarıyla karşılanan polis, saatler süren çatışmalarda defalarca kez geri püskürtüldü. Partimiz MLKP kuvvetlerinin de yer aldığı direniş, akşam saatlerine dek sürdü. Akşam saatlerinde ise HÖC, ESP, Partizan, DHP, SODAP, Özgür Yurttaş Hareketi gibi devrimci ve yurtsever kurumlar bir açıklama yaparak
"19 Aralık'ta da zamandaş biçimde 22 hapishaneye 8 bin civarında asker ve polis eşliğinde baskın düzenlenmiş, 28 devrimci katledilmişti. Bugün de devrimci demokratik kurumlar ‘katledilmek' istenmektedir. Saldırılarda amaç birliği vardır: Öncü iradeyi kırmak, toplumu terörize etmek, emekçileri susturmak. TMY bu amaçla çıkartılmış, saldırıların zemini güçlendirilmiştir. Dün nasılsa bugün de bu saldırılara gereken yanıt devrimci dayanışmanın gücüyle verilecek, mevziler savunulacaktır. Bu saldırılar birleşik devrimci mücadele ile püskürtülecektir." dedi.
Gazi Mahallesi'nde de Temel Haklar Derneği'ne yapılan baskına yanıt barikatlar oldu. HÖC ve ESP'lilerin de aralarında yer aldığı devrimciler ile polis arasında saatler süren çatışmalar yaşandı. Devrimciler, "Baskılar bizi yıldıramaz" yazılı pankartla yaklaşık 500 kişiyle Dörtyol'dan Gazi Karakolu'na doğru yürüyüşe geçti. Kitleye gaz bombaları ve panzerler ile saldıran polis, barikat direnişleriyle püskürtüldü.
Gülsuyu ve Ümraniye 1 Mayıs Mahallelerinde de polis baskınları direnişle yanıtlandı.
Gülsuyu'nda ESP, HÖC ve DHP Gülsuyu Heykel Meydanı'ndan otobüs son durağına doğru yürüyüşe geçti. Sağlık Ocağı Durağında barikatlar kuran devrimciler polisle çatıştı. Polis gaz bombası ve akreplerle kitleye saldırarak 1 ESP'li ile iki HÖC üyesini gözaltına aldı.
1 Mayıs Mahallesinde de devrimci güçler yaptıkları yürüyüşle baskınları protesto etti. Eyleme polis saldırısı sonrasında devrimciler barikatlar kurarak direnişe geçti, taş ve molotof kokteylleri ile polise yanıt verdi.
Temel Haklar Federasyonu'na dönük baskınları protesto etmek için aynı akşam ESP, SGD, Tekstil-Sen, EKD, EMEP, DHP, ÖDP, Odak, İHD, Devrimci Hareket, HKM, BDSP, Mücadele Birliği, Partizan, HKP gibi devrimci ve demokratik kurumlar dernek binası önünde açıklama yapmak istedi. Bu açıklamaya da saldıran polis, 31 kişiyi gözaltına aldı.
Baskın ve gözaltı terörüne ilişkin bir açıklama yapan TAYAD'lı Aileler, baskınları "İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün fuhuş, çete ve mafya kurtarma operasyonu" olarak niteledi ve polisin arama kararındaki gerekçenin "Yozlaştırma ve fuhuşa karşı yürütülen kampanya" olduğunu bildirdi. TAYAD,
"1 Nisan komplosu nasıl çöktüyse bugün karşı karşıya olduğumuz bu komplo da boşa çıkarılacaktır. Bu saldırılar, aynı zamanda fuhuşun, uyuşturucunun, ahlaksızlıkların, çetelerin kimler tarafından korunup kollandığının ve örgütlendiğinin göstergesidir." dedi.
ESP (Ezilenlerin Sosyalist Platformu) da yaptığı açıklamada,
"Eylül ayından bugüne kadar devam eden kurum baskınları, gözaltı ve tutuklama saldırıları açık ki devrimci kuvvetleri bastırma, halkı sindirme amaçlıdır. Biz bugün bir kez daha buradan ilan ediyoruz ki; Umut dimdik ayakta. Devrimci iradeyi kıramayacak, umudumuzu karartamayacaksınız. Şimdi hepimiz birer HÖC'lü, TAYAD'lıyız. Yaşasın devrimci dayanışma" dedi.
Aynı kurumlar 1 Nisan 2004'te de, Almanya, Belçika, İtalya, Hollanda, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da burjuvazinin DHKP-C'ye yönelik uluslararası operasyonu kapsamında saldırıya uğramış, onlarca devrimci tutuklanmıştı.
Geçtiğimiz hafta da 27 Kasım'da Almanya'da Anadolu Federasyonu'na bağlı dernekler Alman devletince baskına uğramıştı.