Ermeni ulusuna mensup gazeteci Hrant Dink, Genel Yayın Müdürlüğü'nü yaptığı Agos Gazetesi girişinde 19 Ocak günü uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü. Türkiye politik katliamlar zincirine yeni bir halka daha ekledi. Ermeni sorunu konusunda yaptığı çıkışlar nedeniyle Türk devletinin ve ırkçı faşistlerin hedefi haline gelen Hirant Dink, düşünceleri nedeniyle kısa bir süre önce TCK'nın 301. maddesinden yargılanmış ve ceza almıştı. Hrant Dink katliamı, son aylarda toplumsal muhalefeti sindirmeye ve susturmaya yönelik artan devlet saldırısının yeni bir boyutudur. Hrant Dink'in katledilmesinin ardından devrimci ve ilerici çevreler biraray gelerek, katliamı protesto etti. Demokratik kitle örgütleri, meslek odaları, aydınlar, siyasi parti ve platformlar, Dink'in katledilmesini İstanbul, Ankara ve İzmir'de "Hepimiz Hrant Dink'iz, Hepimiz Kürt'üz, hepimiz Ermeniyiz" sloganıyla lanetledi. Protesto eylemlerine aktif olarak katılan Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) yazılı bir açıklama yaparak Hrant Dink'in katledilmesini lanetledi, "Bu ülkede resmi ideolojinin dışında düşünen ve davranan aydınlar her zaman baskılara maruz kalmıştır. Faşist rejim kendisi gibi düşünmeyen ve davranmayan herkesi düşman ilan etmiştir. Bu ülke bir aydın mezarlığına dönüştürülüyor" dedi.
|