19 Aralık 2000'de 20 hapishanede eş zamanlı düzenlenen ve 28 devrimci tutsağın katledildiği bir operasyonla uygulamaya açılan F Tipi tecrit hapishaneleri konusunda faşist Türk devleti, 6 yıldır süren mücadele sonucunda geri adım attı. Devletin geri adımı karşısında, tecride karşı ölüm orucunu 200'lü günlerin sonlarında sürdüren Av. Behiç Aşçı, Gülcan Görüroğlu ve Sevgi Saymaz, eylemine son verdi. F-tipi tecride karşı 124 şehitle süren mücadelede, Av. Behiç Aşçı, Gülcan Görüroğlu ve Sevgi Saymaz'ın yürüttükleri ölüm orucu 300'lü günlere yaklaşırken, birçok kentte kurulan tecrit karşıtı platformlar da eylemlerini artırmışlar, devletin özellikle Eylül ayından bu yana artan saldırıları karşısında örülmeye başlanan birleşik direniş hattı tecrit karşıtı mücadelede de kök vermiş, ilerici, demokrat aydın ve kurumların duyarlılığı artmış, sansür ve sessizlik delinmişti. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı 22 Ocak'ta yeni bir genelge yayınlayarak, "tutuklu ve hükümlülerin 10 kişiyi aşmayacak şekilde haftada 10 saat sohbet amaçlı bir araya gelebileceklerini" açıkladı. Bu genelge, devletin, devrimci tutsakların devlete boyun eğmesi koşuluna bağladığı bir araya gelme hakkının koşulsuz kullanımını içerirken, tecrit politikasında bir geri adımı ifade ediyor. Aşçı, Görüroğlu ve Saymaz bunun üzerine ölüm orucuna son verdi ve tedavilerine başlandı.
|