1 Mayıs 1977 katliamının 30. yıldönümünde işçi ve emekçiler, İstanbul sokaklarında adeta olağanüstü hal ilan edilmesine, yoğun devlet terörüne, gaz bombalı ve plastik mermili polis saldırılarına rağmen Taksim'i kazandı. DİSK, KESK, TMMOB, TTB, demokratik kitle örgütleri, devrimci ve sosyalist kurumlar, İstanbul Valiliği ve devletin tüm tehditlerine rağmen Taksim'e yürüdü. Devlet terörü direnişle yanıtlandı İstanbul Valiliği, 1 Mayıs'ın Taksim'de yapılmasına izin verilmeyeceğini haftalar öncesinden açıkladı. Buna rağmen Taksim iradesinin sürdürülmesi üzerine valilik, Avrupa ve Anadolu yakası arasında çalışan vapur seferlerinin önemli bölümünü iptal ederek, çeşitli yollarda trafiği tek şeride indirerek 1 Mayıs'a kitle katılımını engellemeye çalıştı. Güvenlik gerekçesiyle yaratılan bu olağanüstü hal ortamı ulaşımı felç etti, işlerine, okullarına gitmek için yola çıkanlar dahil tüm İstanbullular saatlerce yollarda kaldı, yürüyerek evlerine ulaşmaya çalıştı. Taksim mitingi için İstanbul dışından 3500 polis takviyesi yapılırken, Taksim'e açılan bütün yollar polis kontrol noktalarıyla donatıldı. Taksim Meydanı işgal altına alındı. Yüksek binalara keskin nişancılar konuşlandırıldı. Televizyonların canlı yayın araçları Kasımpaşa Otogarı'na çekilerek alıkondu. Ümraniye 1 Mayıs mahallesinde Taksim'e gitmek için toplanan üç bin emekçi, mahalleden dışarı çıkarılmadı. Okmeydanı mahallesinden yola çıkanlara gaz bombalı polis saldırısı gerçekleşti, çatışmalar saatlerce sürdü. Diğer kentlerden Taksim'deki 1 Mayıs kutlamasına katılmak için gelen otobüsler sabah saatlerinde kent girişlerinde durduruldu ve geri gönderilmeye çalışıldı. İzmir'den gelen işçi ve emekçileri taşıyan feribot, içindeki diğer yolcularla birlikte denizde mahsur bırakıldı. Sabahın erken saatlerinde 25 kişilik miting tertip komitesi topluca gözaltına alındı. Arkasından, Beşiktaş'ta, Dolapdere'de, Tarlabaşı'nda ve Taksim çevresindeki bütün bölgelerde bir araya gelen gruplara sayısız polis saldırısı gerçekleşti. "Her yer Taksim, Yaşasın 1 Mayıs" Ancak 77 katliamının 30. yıldönümünde yasaklı Taksim meydanını zaptederek kontrgerilla devletinden hesap sorma kararlılığını kuşanan onbinlerce işçi ve emekçi, yine de Taksim meydanını kazandı. Polisin her saldırısı direnişle yanıtlandı. Şehir girişlerinde otobüsleri durdurulan işçiler, bulundukları semt abluka altına alınarak semtte rehin tutulan emekçiler, polis barikatıyla karşılaştıkları yerde 1 Mayıs eylemine başladı. Anadolu Yakası'nda bulunan Kurtköy Opet Benzinliği'nde il dışından gelen otobüslerin durdurulması üzerine yaklaşık iki bin emekçi TEM otoyolunu keserek sloganlarla yürüyüşe geçti ve jandarmanın plastik mermili müdahalesine direndi. Otobüslere gerçekleşen saldırılarda, araç içine dahi gaz bombaları atıldı. Çok sayıda emekçi yaralandı. Okmeydanı, 1 Mayıs ve diğer emekçi semtlerinde molotoflarla, taşlar ve sopalarla polis barikatı yarılmaya çalışıldı. İzmir'den yola çıkan feribotun Yalova açıklarında durdurulması, içerdeki iki bin işçinin "İşbirlikçi vali işçilerden korkuyor", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla yanıtlandı. İstanbul'un dört bir yanı 1 Mayıs Meydanı oldu, sokaklarda "Her yer Taksim, Yaşasın 1 Mayıs" sloganları yankılandı. Sabahki polis saldırısı üzerine, "Yaşasın 1 Mayıs" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarını atarak gözaltına alınan miting tertip komitesinin yerine İkinci Tertip Komitesi devreye girdi. Saat 11:00'den itibaren yaklaşık 500 işçi tekrar Dolmabahçe'den Taksim'e yürüyüşe geçti. Tazyikli su sıkarak kitleyi dağıtamayan polis, yine gaz bombaları kullandı. Ancak dağıtılan kitle tekrar tekrar toplandı. Kısa sürede yeni katılımlarla bu sayı binleri buldu ve Taksim'e ulaştı. 77 katliamının gerçekleştirildiği Kazancı Yokuşu'nda saat 12:00'de bir anma düzenlendi. Anmada gözaltına alınan işçilerin de serbest bırakılmasını istedi. Kitle, "İşte 1 Mayıs, işte Taksim", "Vali istifa" sloganlarını haykırdı. Taksim meydanına açılan İstiklal Caddesi'nde toplanan 10 bin emekçi, meydan girişinde polis barikatları ve gaz bombalı saldırıya maruz kaldı. İstiklal caddesi Nazi faşizminin gaz odalarına çevrildi. Taksim etrafındaki Tarlabaşı, Şişhane, Gümüşsuyu yollarında çatışmalar uzun süre devam etti. 695 emekçi gözaltında: "Vali istifa!" Taksim iradesine polis saldırısı sonucunda en az 695 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltılar arasında DİSK 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, 1 Mayıs Tertip Komitesi üyeleri KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, KESK Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Göğçe, Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, ÖDP İl Başkanı Alper Taş, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil ESP İstanbul Temsilcisi Hatice Aydemir ve çeşitli kitle örgütü temsilcileri de bulunuyor. Taksim'de bulunan TMMOB binasını da kapıları kırarak basan polis, 200 kişinin bulunduğu bina içine de gaz bombaları attı. Mitingi izleyen gazeteciler de saldırıdan etkilenirken, Taksim Meydanı'nda bir araya gelerek polisin tavrını protesto amacıyla makinelerini bıraktılar. Saldırıların ardından DİSK, KESK, DTP, TMMOB, ESP ve çeşitli kitle örgütleri yaptıkları açıklamalarla İstanbul Valisi Muammer Güler'in istifasını istedi. Kadıköy'de sönük miting Öte yandan Türk-İş, DİSK, KESK ve diğer kitle örgütlerinin Taksim kararlılığı karşısında 1 Mayıs'ta işçileri bölerek, Kadiköy'de "milli hassasiyetlere uygun" bir 1 Mayıs kutlaması örgütledi. Hak ettiği gibi sönük geçen mitinge 5 bin kişi katıldı. Tüm ilerici, demokratik, sosyalist kurumlar Türk-İş'in bu bölücü tavrını teşhir ve tecrit ederken, Taksim etrafında ilerleyen "alan tartışmalarının işçi sınıfını böldüğünü" iddia eden EMEP Kadıköy Mitingi'ne kitlesel katılımıyla dikkat çekti. Kürsüde konuşma yapmaya çalışan Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, işçilerce yuhalamalar, ıslıklar ve "Sermayenin uşağı Salih Kılıç", "Satılmış başkan istemiyoruz" "Türk-İş uyuma, işçine sahip çık" sloganlarıyla karşılandı. Kılıç, konuşmasını güçlükle bitirebildi. 1 Mayıs, Antep'ten İzmir'e, Mersin'den Ankara'ya bir çok kentte de gösterilerle kutlandı. Taksim saldırısı protesto edildi. 1 Mayıs kutlamalarına izin verilmeyen Amed'de ise kent merkezinde toplanan işçi ve emekçiler kitlesel basın açıklaması yaptı.
|