Ankara'da 22 Mayıs günü saat 18:41'de Ulus'taki Anafartalar Çarşısı'nın önünde patlayan bomba, 6 kişinin yaşamını yitirmesine, 100'ü aşkın kişinin de yaralanmasına yol açtı. Bombalamanın ardından hızla olay yerine gelen devlet güçleri, PKK'yi ve Kürt yurtsever kurumlarını hedef gösterdi. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın "Şimdi bunu her büyük şehirde bekleyebilirsiniz. Olur demiyorum ama büyük şehirlerde böyle şeyleri yapabilirler. Bu olayın arkasında kimlerin olabileceğini iyi düşünmemiz lazım" sözleri, erken genel seçimler öncesinde büyük kentlerde provokatif kontrgerilla eylemlerinin yoğunlaştırılacağı mesajını taşıyor. Büyükanıt, "Bu terör örgütünün arkasındaki kurumlara bakmamız lazım. Terör örgütlerini kim besliyor bunlara bakmamız lazım, başka bir şey söylemeyeceğim. Yorumlarını size bırakıyorum" diyerek, uzun süredir gözaltı, tutuklama ve gazete kapatma terörü altında olan DTP ile Kürt ulusalcı yurtsever örgütlenmelerini ve Kürt basınını hedef gösterdi. Patlama, Bakanlar Kurulu'nca "Terörle Mücadele Koordinatörü" Edip Başer'in görevden alındığı güne denk geldi. Görevden alma, Güney Kürdistan'a sınır ötesi operasyon düzenlenmesi konusunda Abdullah Gül ile Başer arasında yaşanan gerilimi yansıtıyordu. Polis güçleri, A4 tipi bombanın PKK'nın kullandığı bomba tipi olduğunu iddia ediyor. A4 tipi bombanın, kontrgerilla eylemlerinde de kullanıldığı açığa çıkmıştı. Diyarbakır'da 12 Eylül 2006 tarihinde Koşuyolu parkında patlayan ve 7'si çocuk 10 kişinin ölümüne yol açan kontrgerilla bombası da A4 tipinde idi. Patlama, Güney Kürdistan'a sınır ötesi operasyon düzenlemek isteyen Genelkurmay'a zemin sunarken, seçimlere bağımsız adaylarla girerek %10 barajını aşmaya hazırlanan DTP'nin ve ilerici devrimci güçlerin önünü şovenist kışkırtma, linç histerileri ve girişimleri, gözaltı ve tutuklama terörüyle kesme hedefine de hizmet ediyor.
|