İstanbul, İzmir, Bursa: İşçiler Kurultaylarda Buluştu
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

İstanbul, İzmir ve Bursa'da öncü işçiler kurultaylarda bir araya gelerek, sermayenin IMF, DB gibi uluslararası kurumları ve AKP hükümeti gibi yerli işbirlikçileri aracılığıyla işçi sınıfımıza dayattığı saldırı ve sömürüye karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğini tartıştılar. İşçi sınıfının nicel olarak önemli bir yer teşkil ettiği bu metropollerde, sermayenin saldırılarına karşı ortak bir işçi iradesi yaratmayı hedefleyen kurultaylar yüzlerce işçiyi bir araya getirdi. Limter-İş, Tekstil-Sen ve ESP'li öncü işçilerin birlikte organize ettiği kurultaylar birer özgür işçi kürsüsüne dönüştü.

Sosyalist öncü işçiler, kurdukları fabrika, semt ve mahalle komisyonları aracılığıyla kurultaylar öncesinde geniş çaplı bir çalışma yürüterek işçi kitleleriyle buluştular. Kurultayların gerçekleştiği kentlerin dışındaki kentlerde de öncü işçilerle toplantılar gerçekleştiren ESP, sendikal hareketin bugünkü durumu ve sınıf sendikacılığı anlayışının işçi ve emekçiler arasında nasıl yaygınlaştırılabileceğini işçi-lerle tartıştı.

15 ve 16 Ocak'ta İzmir'de, 16 Ocak'ta İstanbul'da ve 30 Ocak'ta Bursa'da gerçekleştirilen kurultaylarda, başka zaman hep susturulan, hep dinlemeye itilen işçiler konuştular. Kürsülerden, kendi düşüncelerini özgürce ifade etmelerinin verdiği coşku yayıldı etrafa. Birlikte olmanın verdiği güç, coşku ve mücadele kararlılığı damgasını vurdu kurultaylara.

Tekstil, metal, petro-kimya, taşımacılık, tersane, deri, hizmet ve gıda işkollarında çalışan 850 işçinin bir araya geldiği ve yaklaşık 70 işçinin söz alarak konuştuğu İstanbul'daki kurultayda işçiler, "İşçi dayanışmasını nasıl geliştirebiliriz?", "Sömürüye, kölelik yasalarına karşı ne yapabiliriz?", "İşçi sınıfı, emekçi köylülük, emekçi memurlar, öğrenciler ve ezilenlerle ortak mücadeleyi nasıl yükseltebilir?", "Uluslararası işçi sınıfıyla ortak mücadele nasıl geliştirilebilir?" gündemlerini tartıştı.

Tekstil, gemi söküm, deri, hizmet, metal, taşımacılık, ayakkabıcılık iş kollarında çalışan 250 işçi ve emekçinin katılım sağladığı, toplam 31 kurumun katılarak destek verdiği ve 58 kişinin konuşma yaptığı İzmir'deki kurultayda ise, "Saldırı yasaları ve mücadele perspektifleri", "4857 sayılı iş yasası", "2821-2822 ve işçiler özgürlük istiyor", "Kapitalizmin kronik hastalığı; işsizlik", "Kapitalizmde kadın işçilik ve çocuk emeği", "Kamu Yönetimi Temel Kanunu", "Demiryolu ve limanlarda özelleştirme", "Emeklilik yasası ve örgütlenme sorunları", "Haklarımızı biliyor muyuz?", "Çalışma yaşamında karşılaşılan sorunlar." başlıklı tebliğler sunuldu.

Öncü işçilerin çağrısı ve çeşitli sendikaların Bursa şubelerinin de desteklediği Bursa İşçi Kurultayı'nda ise 100 e yakın işçi bir araya gelerek sorunlarını tartıştı. Bursa'da sınıf çalışması yürüten ve faşist diktatörlük tarafından katledilen işçi önderi Yaşar Okçuoğlu'na atfedilen kurultayın gündemi şu maddelerden oluşuyordu: "Kölelik yasalarına karşı nasıl mücadele edilebilir?, İşçi dayanışması nasıl geliştirilebilir?, İşçi sınıfıyla diğer ezilen kesimlerin ortak mücadelesi nasıl geliştirilebilir?, Uluslar arası işçi hareketiyle dayanışma nasıl geliştirilebilir?".

İstanbul'daki kurultayın açılış konuşmasını yapan Tekstil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter konuşmasında, Türkiye'de işçi sınıfının dağınık ve örgütsüz olduğunu ve bu Kurultayla örgütsüzlüğe son verme doğrultusunda önemli bir adım atacaklarını belirtirken, İzmir'deki Kurultayın açılış konuşmasını yapan Tekstil-Sen Örgütlenme Uzmanı Füsun Bandır ise, Kurultayın amacının işçi, emekçi ve işsizlerle sorunlarını tartışıp çözüm yolları bulmak olduğunu söyledi. İzmir'deki Kurultay 1999 yılında gözaltında işkencede katledilen Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'e atfedildi. Kurultaylara çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de katılarak destek verdi. Bursa'daki kurultayın açılış konuşmasını yapan ESP Bursa temsilcisi Serpil Arslan ise, işçi sınıfının hak gasplarına ve saldırılara karşı kararlı ve militan bir sınıf mücadelesine ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Kurultaylar, somut eylem ve etkinlik kararları alarak son buldu

Kurultaylarda, fiili ve meşru mücadelenin esas alınması gerektiği, Bolivya, Arjantin, Brezilya, Güney Kore gibi birleşik ve militan bir işçi hareketi ve birleşik halk direnişi yolunun izlenmesi gerektiği ve kurultayların birleşik bir halk direnişini örmeye hizmet eden mütevazı birer adım olduğu dile getirildi. Özelleştirmeye karşı iş yerlerinin savunulması ve özelleştirme hedefindeki işyerlerinde süren mücadelelerle dayanışmayı, sendika bürokrasisine karşı taban inisiyatifi geliştirmeyi ve bölge ve havzalarda sendikalı, sendikasız, sigortalı, sigortasız işçi, emekçi memur ve işsizlerin bir araya gelerek oluşturdukları İşçi Birlikleri'nin kurulması, alınan kararlar arasında. Ayrıca uluslararası işçi hareketinin gündemleri ve taleplerinin giderek ortaklaştığı, buna bağlı olarak işçi sınıfının bölgesel dayanışmasının ve bölgesel ortak mücadelesinin olanaklarının arttığı, Türkiye işçi sınıfının, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya işçi sınıfı ile dayanışması imkanlarının gözetilmesine ve somut ilişkilerin geliştirilmesine ihtiyaç olduğu vurgulanarak, her örgüt biçimiyle, uluslararası sınıf dayanışmasının örülmesine de hizmet edecek çalışmaların örgütlenmesi gerektiği belirtildi.

Kurultaylarda alınan kararlardan bazıları şunlar:

- SSK'nın tasfiyesine karşı etkin mücadele

- ''8 Mart Ücretli İzin Günü Olsun" kampanyasını katılım sağlanması

- ''1 Mayıs'ın İşçi Bayramı olarak ücretli izin günü" olması için çalışma yürütülmesi

- Sigortasız ve sendikasız çalışmaya karşı kampanya

- Semt ve havzalarda İşçi Birlikleri ve komiteleri oluşturulması

- İşsiz işçilerin örgütlenmesi için olanaklar yaratılması, uygun alanlarda

dernekleşmeye gidilmesi

- Asgari ücretten vergi alınmaması için bir kampanya örgütlenmesi

- Ortak örgütlenme ve ortak çalışanlar yasası için işçi ve emekçi memurların

birliğinin, yasalara rağmen işyerlerinden başlayarak ve fiilen sağlanması

- Eve iş alan, ev temizliği yapan kadınların sendikalaşması için çalışma

yürütülmesi

- Çocuk işçilerin çalıştırılmasına son verilmesine yönelik sendikalarda çocuk işçi

komisyonları kurulması

- Taşeron işçilerin örgütlenme ve sendikalaşma talepleri için yol göstermek

- Özelleştirme, taşeronlaştırma ve esnek çalışmaya karşı somut eylem programı ile

ortak bir mücadele hattının örgütlenmesi

- Tecride karşı eylemler geliştirilmesi, yargısız infazların açığa

çıkarılması, sorumluların yargılanması ve Kürt halkına yönelik

saldırılara karşı ortak mücadele hattının geliştirilmesi

- Kurultay sonuç bildirgesinin yaygın biçimde dağıtılması.

Kurultaylar, işçi sınıfının örgütsüzlüğüne son vermek, kölelik yasalarına karşı mücadele olanaklarını açığa çıkarmak ve işçi hareketiyle sosyalist hareketi yakınlaştırmak açısından anlamlı birer adım ve komünist öncünün, devrimin motor gücü olan işçi sınıfına daha fazla yöneliminin ve yoğunlaşmasının pratik birer adımı oldular.

Kurultaylardan alınan kararların yaşama geçirilmesi ve ortaya koyduğu örgütlenme modeli olan İşçi Birlikleri'nin oluşturulması için öncü işçiler kolları sıvamış bulunuyor.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

İstanbul, İzmir, Bursa: İşçiler Kurultaylarda Buluştu
fc Share on Twitter
 

İstanbul, İzmir ve Bursa'da öncü işçiler kurultaylarda bir araya gelerek, sermayenin IMF, DB gibi uluslararası kurumları ve AKP hükümeti gibi yerli işbirlikçileri aracılığıyla işçi sınıfımıza dayattığı saldırı ve sömürüye karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğini tartıştılar. İşçi sınıfının nicel olarak önemli bir yer teşkil ettiği bu metropollerde, sermayenin saldırılarına karşı ortak bir işçi iradesi yaratmayı hedefleyen kurultaylar yüzlerce işçiyi bir araya getirdi. Limter-İş, Tekstil-Sen ve ESP'li öncü işçilerin birlikte organize ettiği kurultaylar birer özgür işçi kürsüsüne dönüştü.

Sosyalist öncü işçiler, kurdukları fabrika, semt ve mahalle komisyonları aracılığıyla kurultaylar öncesinde geniş çaplı bir çalışma yürüterek işçi kitleleriyle buluştular. Kurultayların gerçekleştiği kentlerin dışındaki kentlerde de öncü işçilerle toplantılar gerçekleştiren ESP, sendikal hareketin bugünkü durumu ve sınıf sendikacılığı anlayışının işçi ve emekçiler arasında nasıl yaygınlaştırılabileceğini işçi-lerle tartıştı.

15 ve 16 Ocak'ta İzmir'de, 16 Ocak'ta İstanbul'da ve 30 Ocak'ta Bursa'da gerçekleştirilen kurultaylarda, başka zaman hep susturulan, hep dinlemeye itilen işçiler konuştular. Kürsülerden, kendi düşüncelerini özgürce ifade etmelerinin verdiği coşku yayıldı etrafa. Birlikte olmanın verdiği güç, coşku ve mücadele kararlılığı damgasını vurdu kurultaylara.

Tekstil, metal, petro-kimya, taşımacılık, tersane, deri, hizmet ve gıda işkollarında çalışan 850 işçinin bir araya geldiği ve yaklaşık 70 işçinin söz alarak konuştuğu İstanbul'daki kurultayda işçiler, "İşçi dayanışmasını nasıl geliştirebiliriz?", "Sömürüye, kölelik yasalarına karşı ne yapabiliriz?", "İşçi sınıfı, emekçi köylülük, emekçi memurlar, öğrenciler ve ezilenlerle ortak mücadeleyi nasıl yükseltebilir?", "Uluslararası işçi sınıfıyla ortak mücadele nasıl geliştirilebilir?" gündemlerini tartıştı.

Tekstil, gemi söküm, deri, hizmet, metal, taşımacılık, ayakkabıcılık iş kollarında çalışan 250 işçi ve emekçinin katılım sağladığı, toplam 31 kurumun katılarak destek verdiği ve 58 kişinin konuşma yaptığı İzmir'deki kurultayda ise, "Saldırı yasaları ve mücadele perspektifleri", "4857 sayılı iş yasası", "2821-2822 ve işçiler özgürlük istiyor", "Kapitalizmin kronik hastalığı; işsizlik", "Kapitalizmde kadın işçilik ve çocuk emeği", "Kamu Yönetimi Temel Kanunu", "Demiryolu ve limanlarda özelleştirme", "Emeklilik yasası ve örgütlenme sorunları", "Haklarımızı biliyor muyuz?", "Çalışma yaşamında karşılaşılan sorunlar." başlıklı tebliğler sunuldu.

Öncü işçilerin çağrısı ve çeşitli sendikaların Bursa şubelerinin de desteklediği Bursa İşçi Kurultayı'nda ise 100 e yakın işçi bir araya gelerek sorunlarını tartıştı. Bursa'da sınıf çalışması yürüten ve faşist diktatörlük tarafından katledilen işçi önderi Yaşar Okçuoğlu'na atfedilen kurultayın gündemi şu maddelerden oluşuyordu: "Kölelik yasalarına karşı nasıl mücadele edilebilir?, İşçi dayanışması nasıl geliştirilebilir?, İşçi sınıfıyla diğer ezilen kesimlerin ortak mücadelesi nasıl geliştirilebilir?, Uluslar arası işçi hareketiyle dayanışma nasıl geliştirilebilir?".

İstanbul'daki kurultayın açılış konuşmasını yapan Tekstil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter konuşmasında, Türkiye'de işçi sınıfının dağınık ve örgütsüz olduğunu ve bu Kurultayla örgütsüzlüğe son verme doğrultusunda önemli bir adım atacaklarını belirtirken, İzmir'deki Kurultayın açılış konuşmasını yapan Tekstil-Sen Örgütlenme Uzmanı Füsun Bandır ise, Kurultayın amacının işçi, emekçi ve işsizlerle sorunlarını tartışıp çözüm yolları bulmak olduğunu söyledi. İzmir'deki Kurultay 1999 yılında gözaltında işkencede katledilen Limter-İş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'e atfedildi. Kurultaylara çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de katılarak destek verdi. Bursa'daki kurultayın açılış konuşmasını yapan ESP Bursa temsilcisi Serpil Arslan ise, işçi sınıfının hak gasplarına ve saldırılara karşı kararlı ve militan bir sınıf mücadelesine ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Kurultaylar, somut eylem ve etkinlik kararları alarak son buldu

Kurultaylarda, fiili ve meşru mücadelenin esas alınması gerektiği, Bolivya, Arjantin, Brezilya, Güney Kore gibi birleşik ve militan bir işçi hareketi ve birleşik halk direnişi yolunun izlenmesi gerektiği ve kurultayların birleşik bir halk direnişini örmeye hizmet eden mütevazı birer adım olduğu dile getirildi. Özelleştirmeye karşı iş yerlerinin savunulması ve özelleştirme hedefindeki işyerlerinde süren mücadelelerle dayanışmayı, sendika bürokrasisine karşı taban inisiyatifi geliştirmeyi ve bölge ve havzalarda sendikalı, sendikasız, sigortalı, sigortasız işçi, emekçi memur ve işsizlerin bir araya gelerek oluşturdukları İşçi Birlikleri'nin kurulması, alınan kararlar arasında. Ayrıca uluslararası işçi hareketinin gündemleri ve taleplerinin giderek ortaklaştığı, buna bağlı olarak işçi sınıfının bölgesel dayanışmasının ve bölgesel ortak mücadelesinin olanaklarının arttığı, Türkiye işçi sınıfının, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya işçi sınıfı ile dayanışması imkanlarının gözetilmesine ve somut ilişkilerin geliştirilmesine ihtiyaç olduğu vurgulanarak, her örgüt biçimiyle, uluslararası sınıf dayanışmasının örülmesine de hizmet edecek çalışmaların örgütlenmesi gerektiği belirtildi.

Kurultaylarda alınan kararlardan bazıları şunlar:

- SSK'nın tasfiyesine karşı etkin mücadele

- ''8 Mart Ücretli İzin Günü Olsun" kampanyasını katılım sağlanması

- ''1 Mayıs'ın İşçi Bayramı olarak ücretli izin günü" olması için çalışma yürütülmesi

- Sigortasız ve sendikasız çalışmaya karşı kampanya

- Semt ve havzalarda İşçi Birlikleri ve komiteleri oluşturulması

- İşsiz işçilerin örgütlenmesi için olanaklar yaratılması, uygun alanlarda

dernekleşmeye gidilmesi

- Asgari ücretten vergi alınmaması için bir kampanya örgütlenmesi

- Ortak örgütlenme ve ortak çalışanlar yasası için işçi ve emekçi memurların

birliğinin, yasalara rağmen işyerlerinden başlayarak ve fiilen sağlanması

- Eve iş alan, ev temizliği yapan kadınların sendikalaşması için çalışma

yürütülmesi

- Çocuk işçilerin çalıştırılmasına son verilmesine yönelik sendikalarda çocuk işçi

komisyonları kurulması

- Taşeron işçilerin örgütlenme ve sendikalaşma talepleri için yol göstermek

- Özelleştirme, taşeronlaştırma ve esnek çalışmaya karşı somut eylem programı ile

ortak bir mücadele hattının örgütlenmesi

- Tecride karşı eylemler geliştirilmesi, yargısız infazların açığa

çıkarılması, sorumluların yargılanması ve Kürt halkına yönelik

saldırılara karşı ortak mücadele hattının geliştirilmesi

- Kurultay sonuç bildirgesinin yaygın biçimde dağıtılması.

Kurultaylar, işçi sınıfının örgütsüzlüğüne son vermek, kölelik yasalarına karşı mücadele olanaklarını açığa çıkarmak ve işçi hareketiyle sosyalist hareketi yakınlaştırmak açısından anlamlı birer adım ve komünist öncünün, devrimin motor gücü olan işçi sınıfına daha fazla yöneliminin ve yoğunlaşmasının pratik birer adımı oldular.

Kurultaylardan alınan kararların yaşama geçirilmesi ve ortaya koyduğu örgütlenme modeli olan İşçi Birlikleri'nin oluşturulması için öncü işçiler kolları sıvamış bulunuyor.