7 Kasım 2007 / MLKP Kürdistan Örgütü

Başka konularda birbirlerine karşı kılıç kuşanan AKP- Faşist Ordu-CHP-MHP sömürgeci politikalarda açık bir savaş iradesi beyanı ve devlet politikası pratiği içindeler. Sömürgeci ordunun yanında AKP bir savaş hükümeti olarak yerini almıştır. Tüm burjuva düzen partileri savaş partileri haline gelmişlerdir. Burjuva medya içte gerici iç savaş, Güney Kürdistan'a yönelik ise sömürgeci işgal borazanlığı yapmaktadır. Yeni bir savaş konsepti bağlamında askeri, diplomatik, toplumsal ve psikolojik hazırlıklarda belli bir düzeye ulaştılar.
Güney Kürdistan işgali için tezkere meclisten geçirildi. Şoven milliyetçi kışkırtmalar ve linç güruhlarıyla Türk halkı büyük bir yanılsama içinde sokağa taşınmış, gerici iç savaş provaları devreye sokulmuştur. İnkar, imha ve işgal Kuzey Kürdistan'da devam ederken, Kürt ulusunun devlet kurma hakkı Güney Kürdistan'da tankların ve topların savaş menziline yerleşmiştir.
Halkımızın ulusal demokratik kazanımları her düzeyde ateş altındadır ve yeni bir eşikten geçmektedir. Ağır bedellerle süregelen tarihsel mücadelenin ürünü mevzilerimiz tasfiye edilmek isteniyor. Gerillada somutlaşan askeri savaş gücü kırılmaya çalışılıyor.
DTP'li vekillere yönelik devam eden baskı ve kuşatma, savaş hazırlığı ortamında tırmandırılmıştır. Botan ve Dersim'de kimi köylere giriş çıkış yasakları konulmuştur. Güvenlikli bölge olarak ilan edilen alanlarda köyler boşaltılmış, ve buralara binlerce asker yerleştirilmiştir. Havadan ve karadan bombalarla Güney Kürdistan toprakları dövülmektedir. Batıda ırkçı faşist güruhlar eliyle demokratik kurumların basılması, Kürtlerin ev ve işyerlerine yönelik saldırı ve yağma girişimleri, Kürdistan'a sefer yapan otobüslerin taşlanması, A. Öcalan'ın avukatlarına yönelik linç girişimleri, bayrak asmayanların hedef haline getirilmesi, devrimci, ilerici güçleri ve partimizi hedefleyen gözaltı ve tutuklama terörü sömürgeci savaş cephesinin saldırı hamleleridir.
Bugün bakımından sömürgeci devlet Güney'e yönelik bir işgal harekatı için efendisi ABD'den tam bir icazet alamamış olsa da, Güney'in işgali ve dört parçada halkımızın kazanımları sömürgeciliğin stratejik hedefleri arasındadır. Sömürgecilik, işgal ve inkar politikasından vazgeçmeyecek, önümüzdeki dönemde de tehditkar pratiğini sürdürecektir. Bu bakımdan halkımız ve demokratik kamuoyu işgal ve olası saldırı politikaları karşısında duyarlı davranmalı, uyanık olmalıdır.
Irkçı, milliyetçi savaş arabasına takılarak sokakları dolduran, kışkırtmalarla gerici bir savaşa alet edilmek istenen Türk halkı şunu bilmelidir ki; Kürt ulusunun boynundaki kölelik zinciri kendisini de boğmaktadır. Kürt ulusunun özgürlüğü Türk emekçilerinin de özgürlüğüdür.
Türkiye işçi ve emekçileri,
Bu sömürgeci savaş ve işgale ortak olmayın. İşgal karşısında yer alarak Türk halk onurunu yüksekte tutun. Kardeşlik bayrağını her kentte, mahallede, fabrika ve okulda dalgalandırın. Özgürlüğümüz birleşik mücadelededir.
Yiğit Kürt halkı;
Savaş cephesine karşı adil, onurlu, demokratik barış ve özgürlük talebini yükseltelim. Kimliğimizi, özgürlüğümüzü ve devlet kurma hakkımızı savunmak için serhildan yolunda yürüyelim. Tarihimiz isyan ve serhildan tarihi. Köleciliğe karşı başkaldırı tarihi. Tarihi bir kez daha sömürgeci köleliğe karşı isyana tutuşanlar yazacaktır.
Büyük direniş ve diriliş geleneğine sahip halkımız ve onun sosyalist yurtsever evlatları, şovenizm dalgasına, sömürgeci savaşa, işgale, inkar ve imhaya karşı barış ve özgürlük saflarında mücadeleyi büyütecektir.

İmha, inkar ve işgale hayır!
Türk devleti Güney Kürdistan'ı resmen tanısın!
Askeri operasyonlar durdurulsun, sınırdaki askerler derhal geri çekilsin!
Biji biratiya gelan!