Ortadoğu'da İslami Hareket ve Kürtler
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Partimizin Enternasyonal Bürosu, 11 Aralık'ta İsviçre'nin Zürich kentinde MLKP ve İran'dan Fedayin (Azınlık) Örgütü'nden temsilcilerin konuşmacı olarak katıldığı "Ortadoğu, İslami Hareket ve Kürtler" konulu bir panel gerçekleştirdi.

Devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan panelin birinci bölümünde, önce Fedayin (Azınlık) Örgütü temsilcisi konuştu. İranlı devrimciler adına katılımcıları selamlayan Fedayin (Azınlık) temsilcisi, İslami hareketin İran'da ve Ortadoğu'da oynadığı role değinerek, İran devrimci hareketinin '79'dan önce Şah'ı devirmek için islamcılarla ortak hareket ettiğini, ancak Şah'ın 1979 yılında devrilmesinden sonra iktidara gelen islamcıların Humeyni öncülüğünde ilk iş olarak komünistleri ve devrimcileri hedef aldığını anlattı. O tarihten beri İran'da devrimcilerin sürekli işkence, idam ve katliamlara maruz kaldığını anlatan temsilci, özellikle kadınların kırbaçlanarak katledildiklerini belirtti. Panelist, emperyalist-kapitalist sistemin krizlerinin İslami hareketi beslediğini, kapitalizmin krizlerinin artık beş yılda bir yenilendiğini ve bazen de bunun beş yıldan önce gerçekleştiğini, bu krizlerin faturasının emekçilere çıkartıldığını ve devrimci ve komünistlerin etkili olmamasından doğan boşluğu İslami hareketin doldurduğunu anlattı.

Panelde ikinci konuşmacı olarak söz alan MLKP temsilcisi ise, Irak işgalinin bölgede yeni güç ilişkileri, dengeleri ve iradeleri ortaya çıkarttığına; dolayısıyla bölgedeki gelişmelerin çok yönlü, çok bağlantılı ve çok iradeli bir bütünlük içinde analiz edilmesi gerektiğine işaret etti. MLKP temsilcisi konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Irak direnişi, ABD emperyalizminin stratejik politikaları ve projelerini sekteye uğrattı. ABD emperyalizminin dünyada tek ve mutlak bir güç, bir irade olmadığını; halkların da bir iradesi ve yenilmez bir gücünün gelişebileceğini kanıtladı. G. Kürdistan'da ABD işbirlikçiliği temelinde fiili bir devlet oluşmakta. Kürdistan'ın diğer parçalarında yaşayan Kürtler, yüzünü bu mevziye dönerek, buradaki gelişmeleri 'cezbedici yanları'yla algılamaktadır."

Son dönemlerde, FBI ve CIA Başkanlarının arka arkaya Türkiye'yi ziyaret etmesinin nedenleri üzerinde de duran MLKP temsilcisi, emperyalist kapitalizmin gerici ve sömürgeci karakterini belirterek, emperyalist hegemonyanın aracı militarizm ve saldırganlığın düzeyini göremeyen bazı sol siyasal akımların yaklaşımlarına ve yanılsamalarına değindi.

"2. Dünya Savaşının ardından 'Soğuk savaş' döneminde 'komünizm tehlikesi'ne karşı oluşturulan 'Yeşil Kuşak' stratejisinin bugün 'Ilımlı İslam' stratejisine dönüştürülmeye çalışıldı"ğına vurgu yapan MLKP temsilcisi, özel mülkiyeti reddetmeyen, emperyalist kapitalist sisteme bağlı, ideolojik bakımda gerici öze sahip İslami hereketin; komünist ve devrimci harekete de düşman olduğunu vurguladı. Bütün bu yanlarına rağmen bazı İslami akımların Irak direnişi ve Ortadoğu'da nesnel ve konjonktürel olarak ilerici, sınırlı antiemperyalist bir rol oynadığının altını çizdi.

MLKP olarak Türkiye ve K. Kürdistan'da birleşik devrimi örgütleme kavgasında daha büyük görevlerle karşı karşıya olduğumuzu, ama aynı zamanda Kürdistan'ın dört parçası arasındaki birleşme eğilimine ya da iradesine partimizin programının açık olduğunu, yakın geçmişte gerçekleşen, "1. Kürdistan Konferansı"nın bu noktada alınmış önemli tarihsel ve siyasal bir adım olduğunu vurgulayarak sözlerini bitirdi.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Ortadoğu'da İslami Hareket ve Kürtler
fc Share on Twitter
 

Partimizin Enternasyonal Bürosu, 11 Aralık'ta İsviçre'nin Zürich kentinde MLKP ve İran'dan Fedayin (Azınlık) Örgütü'nden temsilcilerin konuşmacı olarak katıldığı "Ortadoğu, İslami Hareket ve Kürtler" konulu bir panel gerçekleştirdi.

Devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan panelin birinci bölümünde, önce Fedayin (Azınlık) Örgütü temsilcisi konuştu. İranlı devrimciler adına katılımcıları selamlayan Fedayin (Azınlık) temsilcisi, İslami hareketin İran'da ve Ortadoğu'da oynadığı role değinerek, İran devrimci hareketinin '79'dan önce Şah'ı devirmek için islamcılarla ortak hareket ettiğini, ancak Şah'ın 1979 yılında devrilmesinden sonra iktidara gelen islamcıların Humeyni öncülüğünde ilk iş olarak komünistleri ve devrimcileri hedef aldığını anlattı. O tarihten beri İran'da devrimcilerin sürekli işkence, idam ve katliamlara maruz kaldığını anlatan temsilci, özellikle kadınların kırbaçlanarak katledildiklerini belirtti. Panelist, emperyalist-kapitalist sistemin krizlerinin İslami hareketi beslediğini, kapitalizmin krizlerinin artık beş yılda bir yenilendiğini ve bazen de bunun beş yıldan önce gerçekleştiğini, bu krizlerin faturasının emekçilere çıkartıldığını ve devrimci ve komünistlerin etkili olmamasından doğan boşluğu İslami hareketin doldurduğunu anlattı.

Panelde ikinci konuşmacı olarak söz alan MLKP temsilcisi ise, Irak işgalinin bölgede yeni güç ilişkileri, dengeleri ve iradeleri ortaya çıkarttığına; dolayısıyla bölgedeki gelişmelerin çok yönlü, çok bağlantılı ve çok iradeli bir bütünlük içinde analiz edilmesi gerektiğine işaret etti. MLKP temsilcisi konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Irak direnişi, ABD emperyalizminin stratejik politikaları ve projelerini sekteye uğrattı. ABD emperyalizminin dünyada tek ve mutlak bir güç, bir irade olmadığını; halkların da bir iradesi ve yenilmez bir gücünün gelişebileceğini kanıtladı. G. Kürdistan'da ABD işbirlikçiliği temelinde fiili bir devlet oluşmakta. Kürdistan'ın diğer parçalarında yaşayan Kürtler, yüzünü bu mevziye dönerek, buradaki gelişmeleri 'cezbedici yanları'yla algılamaktadır."

Son dönemlerde, FBI ve CIA Başkanlarının arka arkaya Türkiye'yi ziyaret etmesinin nedenleri üzerinde de duran MLKP temsilcisi, emperyalist kapitalizmin gerici ve sömürgeci karakterini belirterek, emperyalist hegemonyanın aracı militarizm ve saldırganlığın düzeyini göremeyen bazı sol siyasal akımların yaklaşımlarına ve yanılsamalarına değindi.

"2. Dünya Savaşının ardından 'Soğuk savaş' döneminde 'komünizm tehlikesi'ne karşı oluşturulan 'Yeşil Kuşak' stratejisinin bugün 'Ilımlı İslam' stratejisine dönüştürülmeye çalışıldı"ğına vurgu yapan MLKP temsilcisi, özel mülkiyeti reddetmeyen, emperyalist kapitalist sisteme bağlı, ideolojik bakımda gerici öze sahip İslami hereketin; komünist ve devrimci harekete de düşman olduğunu vurguladı. Bütün bu yanlarına rağmen bazı İslami akımların Irak direnişi ve Ortadoğu'da nesnel ve konjonktürel olarak ilerici, sınırlı antiemperyalist bir rol oynadığının altını çizdi.

MLKP olarak Türkiye ve K. Kürdistan'da birleşik devrimi örgütleme kavgasında daha büyük görevlerle karşı karşıya olduğumuzu, ama aynı zamanda Kürdistan'ın dört parçası arasındaki birleşme eğilimine ya da iradesine partimizin programının açık olduğunu, yakın geçmişte gerçekleşen, "1. Kürdistan Konferansı"nın bu noktada alınmış önemli tarihsel ve siyasal bir adım olduğunu vurgulayarak sözlerini bitirdi.