Son sekiz ayda 18 işçinin yaşamını yitirdiği tersaneler iş cinayetlerine karşı grevle sarsıldı. Gemi yapım sektörünün kalbi olan Tuzla tersanelerinde artan iş cinayetlerine karşı iki günlük fiili grev çağrısı yapan DİSK'e bağlı Limter-İş sendikası öncülüğünde binlerce işçi iş durdurdu. Grev, çok sayıda taşeron işyerine bölünmüş, dağınık bir havza genelinde yapılan ilk grev olma niteliğini taşıyor. Gözaltılara rağmen grev Militan sınıf sendikacılığı çizgisiyle yıllardır tersane patronlarına ve sarı sendikacılığa karşı mücadele yürüten Limter-İş'in grev ilanı üzerine telaşa düsen patronların mesai başlangıç saatlerini 06.30'a alması üzerine 27 Şubat günü saat 06.00'da eyleme geçen işçiler ve Limter-İş yöneticileri, tersaneler bölgesinin tüm girişlerinde yolları keserek grev çağrısı yaptı. Tuzla Gemi önünde kurulan grev meydanında toplanan işçiler, yaptıkları konuşmalarla tersane patronlarını teşhir ettiler. Sendika yöneticileri ve tersane işçileri, "İş cinayetlerinin sorumluları yargılansın; İş güvenliği, işçi sağlığı tedbirleri alınsın; Gurbetçiler için sağlıklı barınma evleri, soyunma dolapları, kaliteli yemek; Taşeronluk sistemi kaldırılsın, tersanelerde sendikamıza temsilcilik açma hakkı verilsin / Limter-İş" yazılı pankart taşıdılar. Tersaneler bölgesine giden yolu kapatan işçiler, polisin saldırısına uğradı. Bunun üzerine oturma eylemi yapılarak polisin gözaltı saldırısına direnildi. Çıkan arbedede Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç, Genel Sekreteri Kamber Saygılı, Genel Başkanvekili Hakkı Demiral, Tekstil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter ve TÜMTİS yöneticisi Ali Rıza Atik'in de aralarında bulunduğu 75 işçi ve sendikacı gözaltına alındı. Sabahın erken saatlerinde yaşanan gözaltı, grevi engelleyemedi. "Artık ölmek istemiyoruz", "Gözaltılar serbest bırakılsın", "İşçiyiz haklıyız, Limter-İş'le güçlüyüz" sloganlarıyla oturma eylemi yapan işçiler sendika yöneticileri ve işçilerin serbest bırakılmasını istedi. Havza çapında greve katılımın % 60'ı bulduğu belirtilirken, bir çok tersanede iş durdu.
"Yaşasın sınıf dayanışması!"Grevci işçilere grevdeki Kocaeli Üniversitesi İşçileri ve Arçelik işçileri de pankart ve dövizleri ile eyleme katılarak destek verdi. DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Tekstil-Sen, Deri-İş, SES, Petrol-İş, Nakliyat-İş, Emekli-Sen, Kristal-İş Gebze Şubesi, TÜMTİS gibi sendikalar ve aralarında Ezilenlerin Sosyalist Platformu, ÇHD, ÖDP, TKP'nin de bulunduğu çok sayıda kurum da eylemde yerini aldı. Saat 11.00'de "Ya Sendika Ya Ölüm" şiarıyla tersane bölgesinde 24 saatlik oturma eylemi başlatan DİSK'in Genel Başkanı Süleyman Çelebi, grev alanında bir konuşma yaparak, işçilere Limter-İş'te örgütlenme çağrısı yaptı. Çelebi, Limter-İş yöneticilerine yönelik gözaltıyı kınarken, "Bu konu artık Türkiye'nin en temel sorunudur. İş cinayetleri DİSK'in ve Limter-İş'in mücadelesiyle gündeme gelmiştir" dedi. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise, grev alanına dayanışma için gelmediklerini, kendilerini grevin asli bir katılımcısı olarak gördüklerini açıkladı. ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras da tersane işçilerine destek verdi. Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, Petrol-İş Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangül, Tümtis Genel Sekreteri Güler Yılmaz, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi ve çok sayıda sendikacı da birer konuşma yaparak dayanışma duygularını ifade ettiler. Mücadele zafere dek sürecekLimter-İş sendikası adına sendikanın yöneticilerinden Levent Akhan bir konuşma yaptı. Patronların sendikayı ve grevi yasadışı ilan ettiğine vurgu yapan Akhan, "Soruyoruz; yasalara hangi tersanelerde uyuluyor? Hangisinde ağır işkolu yönetmeliği uygulanıyor? Hangisinde iş güvenliği önlemleri alınıyor?" derken, işçilerin taleplerini dile getirdi, örgütlenme çağrısı yaptı. Gözaltına alınan 75 işçi ve sendika yöneticisi gün içinde serbest bırakıldı. Doğrudan grev alanına giden işçiler, coşkuyla karşılandı. İşçilere hitaben bir konuşma yapan Limter-İş sendikası Başkanı Cem Dinç, iş cinayetlerinin nedeninin taşeronluk sistemi olduğunu belirterek, "Değil bizi gözaltına almak, tutuklasalar da öldürseler de; kazanana kadar mücadeleye devam edeceğiz" dedi. Dinç, 28 Şubat günü de GİSBİR'in tersaneler bölgesindeki binasına yürüyüş düzenleyeceklerini ilan etti. Limter-İş sendikası Genel Sekreteri Kamber Saygılı, Tümtis Şube Başkanı Çayan Dursun ve Tekstil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter de gözaltından çıkmalarının ardından alana gelerek konuşmalar yaptılar. Tersane işçilerinin grevi, patronları olduğu kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanını da köşeye sıkıştırdı. Bakan Faruk Çelik, grevcilerin "ideolojik bir şeyin peşinde" olduklarını iddia etti. Öte yandan çok sayıda demokratik ve devrimci kurum, tersanelere yönelik saldırıyı açıklamalarla kınarken, İstanbul Gazi mahallesi halkı kepenk kapatarak greve destek verdi. Grev ikinci gününde de sürdü Bütün engellemelere rağmen işçiler 28 Şubat günü de grevi sürdürdü. Sabahın erken saatlerinde grev alanında toplanan işçiler, "Grev, grev, grev", "Tersane işçisi köle değildir", "Yaşasın Tuzla direnişimiz" sloganlarıyla beklediler. Burada konuşma yapan Limter-İş sendikası yöneticileri, "Kölece çalışma koşullarına karşı çıkmak, insanca yaşam istemek ideolojik sendikacılıksa biz ideolojik sendikacılık yapmaya devam edeceğiz" sözleriyle Bakan Faruk Çelik'e yanıt verdiler.
Limter-İş'in talepleri kabul edildiÖnceki gün Limter-İş'in görüşme talebini "Limter-İş Başkanı Cem Dinç olmazsa DİSK'le görüşürüz" biçiminde yanıtlayan patronlar örgütü GİSBİR, grev kararlılığı ve DİSK'in "Tersanelerde örgütlü sendikamız Limter-İş'tir. Onun başkanı olmadan görüşmeyiz" tutumu sonucu geri adım atarak, DİSK genel Başkanı Süleyman Çelebi, Limter İş genel başkanı Cem Dinç, DİSK genel sekreteri Tayfun Görgün, DİSK yöneticisi Ali Rıza Küçükosmanoğlu'ndan oluşan bir heyet ile görüştü. İşçi-işveren temsilcileri, TMMOB ve TTB'nin de içinde yer aldığı Tuzla Tersaneler Konseyinin Oluşturulması, bu konseyin tüm işçilerin iş sağlığı ve işgüvenliği koşullarının sağlanması için yetkili kılınması, asıl ve alt işverende çalışan tüm işçilere uluslararası çalışma koşullarının sağlanması, işçilerin özgürce sendikalı olma hakkının sağlanması ve acilen ağır iş kolları yasasının uygulanmasının sağlanması talepleri GİSBİR'e sunuldu. İşçilerin taleplerini kabul edilebilir olarak tanımlayan GİSBİR yöneticileri, bir haftalık süre talebine bulundu. Sürenin bitiminde yapılacak görüşmede ise anlaşmanın ayrıntıları belirlenecek. Heyetin grev alanında işçilere yaptığı açıklamanın ardından eylemlerini sonlandıran tersane işçileri, Kadıköy'de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa tasarısına karşı düzenlenen mitinge katıldı.
|