Kadınlar Pippa Bacca tecavüzüne karşı eylemde
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Pippa Bacca cinayeti, Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında her gün yaşanan cinsel taciz ve tecavüzlerden sadece biriydi. Tecavüzün devlet tarafından da devrimci, komünist ve Kürt yurtsever kadınlara karşı bir işkence yöntemi olarak kullanıldığı; onlarca tecavüz davasının, kadının tahrik etmiş olduğu gerekçesiyle caydırıcılığı olmayan hafif cezalarla ya da beraatle sonuçlandığı; tecavüzcünün, tecavüz ettiği kadınla evlenmeyi kabul etmesi halinde bu tip bir cezadan bile kurtulduğu bir coğrafyada Pippa Bacca'nın yaşadıkları, ne bir istisna, ne de Türk burjuva medyasının ilan ettiği gibi, kendisine tecavüz eden kamyon şoförünün kişisel sapıklığının ürünüydü.

 

01 Mayıs 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 69

Arkadaşı Silvia Moro ile birlikte, savaş mağduru ülkelere dikkat çekmek için İtalya'dan gelinlikle yola çıkan, Balkanlar ve Türkiye üzerinden Tel Aviv'e doğru otostopla yol alan İtalyan pasifist Pippa Bacca, 11 Nisan günü Kocaeli'nin Gebze İlçesi'ne bağlı Tavşanlı Köyü yakınlarında tecavüz edildikten sonra öldürülmüş halde bulundu.
Pippa Bacca cinayeti, Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında her gün yaşanan cinsel taciz ve tecavüzlerden sadece biriydi. Tecavüzün devlet tarafından da devrimci, komünist ve Kürt yurtsever kadınlara karşı bir işkence yöntemi olarak kullanıldığı; onlarca tecavüz davasının, kadının tahrik etmiş olduğu gerekçesiyle caydırıcılığı olmayan hafif cezalarla ya da beraatle sonuçlandığı; tecavüzcünün, tecavüz ettiği kadınla evlenmeyi kabul etmesi halinde bu tip bir cezadan bile kurtulduğu bir coğrafyada Pippa Bacca'nın yaşadıkları, ne bir istisna, ne de Türk burjuva medyasının ilan ettiği gibi, kendisine tecavüz eden kamyon şoförünün kişisel sapıklığının ürünüydü. Pippa Bacca olayı, tecavüzü yasalarıyla koruyan Türk burjuva devletinin kadına yönelik işlediği suçlardan biriydi. Pippa Bacca'ya tecavüzü bireysel bir olay olarak yansıtarak, devleti aklamaya çalışan Türk burjuva basını, aynı günlerde, Gebze'de A.G.Ç. isimli bir kadının da arama gerekçesiyle evine giren polisin tecavüz girişimine maruz kalmasını görmezlikten geldi.
Pippa Bacca olayı, taciz ve tecavüze karşı özellikle son on beş yılda önemli mücadeleler veren kadın örgütlerinin de öfkesine hedef oldu. Ankara Emekçi Kadınlar Derneği (EKD), 14 Nisan günü kanlı gelinliklerle yolu trafiğe kapatarak sessiz yürüyüş yaptı. İstanbul'un Kartal ilçesinde eylem düzenleyen EKD'li kadınların polis tarafından, "Tecavüzcü polis sloganı atarsanız eyleme müdahale ederiz" sözleriyle tehdit edilmesi, komünist kadınların gözaltında tecavüz işkencesine karşı yürüttükleri mücadelenin yaratmış olduğu korkudan kaynaklanıyordu. İzmir'de ise Eğitim-Sen'li kadınlar bir basın toplantısı ile olayı protesto etti. İstanbul, Gebze ve Bursa'da da kadın örgütleri sokağa çıktı. Eylemlerde bir kez daha, yasalarda taciz ve tecavüzün önünü açan hükümlerin kaldırılması talep edildi.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Kadınlar Pippa Bacca tecavüzüne karşı eylemde
fc Share on Twitter
 

Pippa Bacca cinayeti, Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında her gün yaşanan cinsel taciz ve tecavüzlerden sadece biriydi. Tecavüzün devlet tarafından da devrimci, komünist ve Kürt yurtsever kadınlara karşı bir işkence yöntemi olarak kullanıldığı; onlarca tecavüz davasının, kadının tahrik etmiş olduğu gerekçesiyle caydırıcılığı olmayan hafif cezalarla ya da beraatle sonuçlandığı; tecavüzcünün, tecavüz ettiği kadınla evlenmeyi kabul etmesi halinde bu tip bir cezadan bile kurtulduğu bir coğrafyada Pippa Bacca'nın yaşadıkları, ne bir istisna, ne de Türk burjuva medyasının ilan ettiği gibi, kendisine tecavüz eden kamyon şoförünün kişisel sapıklığının ürünüydü.

 

01 Mayıs 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 69

Arkadaşı Silvia Moro ile birlikte, savaş mağduru ülkelere dikkat çekmek için İtalya'dan gelinlikle yola çıkan, Balkanlar ve Türkiye üzerinden Tel Aviv'e doğru otostopla yol alan İtalyan pasifist Pippa Bacca, 11 Nisan günü Kocaeli'nin Gebze İlçesi'ne bağlı Tavşanlı Köyü yakınlarında tecavüz edildikten sonra öldürülmüş halde bulundu.
Pippa Bacca cinayeti, Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında her gün yaşanan cinsel taciz ve tecavüzlerden sadece biriydi. Tecavüzün devlet tarafından da devrimci, komünist ve Kürt yurtsever kadınlara karşı bir işkence yöntemi olarak kullanıldığı; onlarca tecavüz davasının, kadının tahrik etmiş olduğu gerekçesiyle caydırıcılığı olmayan hafif cezalarla ya da beraatle sonuçlandığı; tecavüzcünün, tecavüz ettiği kadınla evlenmeyi kabul etmesi halinde bu tip bir cezadan bile kurtulduğu bir coğrafyada Pippa Bacca'nın yaşadıkları, ne bir istisna, ne de Türk burjuva medyasının ilan ettiği gibi, kendisine tecavüz eden kamyon şoförünün kişisel sapıklığının ürünüydü. Pippa Bacca olayı, tecavüzü yasalarıyla koruyan Türk burjuva devletinin kadına yönelik işlediği suçlardan biriydi. Pippa Bacca'ya tecavüzü bireysel bir olay olarak yansıtarak, devleti aklamaya çalışan Türk burjuva basını, aynı günlerde, Gebze'de A.G.Ç. isimli bir kadının da arama gerekçesiyle evine giren polisin tecavüz girişimine maruz kalmasını görmezlikten geldi.
Pippa Bacca olayı, taciz ve tecavüze karşı özellikle son on beş yılda önemli mücadeleler veren kadın örgütlerinin de öfkesine hedef oldu. Ankara Emekçi Kadınlar Derneği (EKD), 14 Nisan günü kanlı gelinliklerle yolu trafiğe kapatarak sessiz yürüyüş yaptı. İstanbul'un Kartal ilçesinde eylem düzenleyen EKD'li kadınların polis tarafından, "Tecavüzcü polis sloganı atarsanız eyleme müdahale ederiz" sözleriyle tehdit edilmesi, komünist kadınların gözaltında tecavüz işkencesine karşı yürüttükleri mücadelenin yaratmış olduğu korkudan kaynaklanıyordu. İzmir'de ise Eğitim-Sen'li kadınlar bir basın toplantısı ile olayı protesto etti. İstanbul, Gebze ve Bursa'da da kadın örgütleri sokağa çıktı. Eylemlerde bir kez daha, yasalarda taciz ve tecavüzün önünü açan hükümlerin kaldırılması talep edildi.