Mart 1999 gecesinde TMŞ’ deki sorguda gözlerin açık karşılaştığın haine dedin ki, ‘Parti seni er geç açığa çıkaracak.’

Evet, sevgili Süleyman Yeter yoldaş, aynen dediğin gibi oldu. Partimiz, bizzat seninde içinde yer aldığın operasyona ve senin sorguna katılan Mustafa ASLAN hainini açığa çıkardı, hesabını sordu. Partimiz, 2000 yılı içinde sömürgeci faşist rejimin Ümraniye zindanı merkezli bir komployla karşı karşıya kaldı. Siyasi polisin bu komplosunu, sızma ve devşirme saldırısını büyük bir kararlılıkla etkisiz kıldı. Hainlerin verdiği bilgilerle soruşturmaları derinleştirdi, başka kanıtlarla ispat etti ve bu temelde kesin sonuçlara vardı.

Partimiz karşıdevrimin iki ajanı ve bir devşirme unsuru açığa çıkardı. Bu hainler partimizin yerel çalışmaları içinde yer alıyorlardı. İşçi sınıfı ve halklarımızın davasına daha büyük zararlar vermeden açığa çıkarılmaları büyük önem taşır.

1063 kod no ve Saffet DEMİR kod isimli MİT elemanı Mustafa ASLAN ve yine 01274/5 kod nolu Sibel kod isimli TMŞ istihbarat elemanı Çiğdem BUZGAN hakkettikleri cezayı gördüler. Devşirme unsur ise, açığa çıkarıldıktan sonra suçunu kabul ederek partinin adaletine sığındı ve affedildi.

Ayrıca soruşturma sürecinde düşman ajanlarının yönlendirmeleri sonucu soruşturma kapsamına alınan bazı yoldaşlar da soruşturuldu ve hiçbir tereddüde yer bırakılmadan aklandılar.

Bu saldırının iki hedefi vardı. Birincisi; Ümraniye zindanı ve parti örgütümüz üzerinde yoğunlaşmak, F tipi cezaevlerini uygulamaya sokarak devrimci direniş odaklarını teslim almak ya da sindirmekti.

İkincisi ise, partimizde iç güven ilişkilerini dinamitlemek, iç kargaşalık yaratma partiyi içe döndürmekti.

Ajan unsurlar parti çalışması ve kadrolarını siyasi polise rapor etmiş, çok önemli bazı operasyon ve katliamların gerçekleşmesinde rol oynamışlardır. .alıştıkları alanlarda partinin siyasal çizgisini bozma girişimleri olmuş, .zellikle bazı emekçi semtlerde partinin örgütsel politikası, çalışma tarzı ve kadro kültürüne yabancı faaliyetlerde bulunmuş, partinin devrimci prestijini düşürmek için ellerinden geleni yapmışlardır.

Sermaye ve faşizm, devrimci ve komünist harekete, onun kadrolarına karşı her zaman imha ve tasfiyelere temel bir yöntem olarak başvuragelmiştir. Sızma ve devşirmelerle ajanlaştırma çalışmaları ise diğer bir yöntemidir. Bu yöntemle fiziki tasfiye ve etkisizleştirmenin yanında siyasi-ideolojik tasfiye hareketini; partiyi içe döndürmeyi, siyasal ve örgütsel çizgiyi bozmayı, iç kargaşalık yaratmayı ve parti çalışmalarını kötürümleştirmeyi amaçlar.

Siyasi polisin geliştirdiği ve yoğunlaşarak başvurduğu bu yöntem, CIA ve MOSSAD’ın istihbarat alanındaki işbirliği ve eğitiminin, aynı zamanda devrimci çalışma ve savaşıma yönelik faaliyetlerinde kazandığı deney ve derslerin toplam ürünüdür. 1980 askeri darbesi süreci, sonrası Kürt ulusal devrimine karşı geliştirilen kirli ve hileli yöntemleri bugün de kullanmaktadır.

Emperyalist burjuvazi ve faşist rejimin sızma ve devşirme çalışmaları hem yeni değil, hem vazgeçmeyecekleri bir yöntemdir. Devrimci ve komünist hareket, devrimci savaşımında bu yönteme karşı uyanıklığı, mücadeleyi ve deneylerini geliştirmek ve genelleştirmek zorundadır.

Partimiz, Türk burjuva devleti ve siyasi polisinin bu sinsi komplo ve saldırılarını başarıyla püskürttü. Planlarını bozdu. Süreçte devrimci deneyler edindi, dersler çıkardı.

MLKP, siyasi polisin bu yöntemine karşı bugün çok daha güçlü, donanımlı ve uyanıktır. Burjuvazinin bu kirli silahı işçi sınıfı ve halkların ücretli kölelik düzeni ve emperyalizme karşı mücadelesini engelleyemez.

Kahrolsun ajan, işbirlikçi hainler!

Yaşasın Partimiz MLKP!

1 Mart 2001

MLKP Merkez Komitesi