Gözaltında kayıpların sorumluları yargılansın!
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

1246 devrimci, yurtsever ve komünistin, ilerici muhalifin kaybedildiği coğrafyamızda gözaltında kayıplara karşı ilk geniş kapsamlı ve örgütlü mücadele, yoldaşımız Hasan Ocak’ın 21 Mart 1995’te kaçırılarak kaybedilmesinden sonra başlamış, bu mücadele gözaltında kaybetme saldırısını önemli ölçüde geriletmişti.

1 Haziran 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 70


Gözaltında kayıp saldırısının yoğun olarak yaşandığı Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltına Kayıplara Karşı Mücadele Haftası boyunca gerçekleştirilen çok sayıda eylem ve etkinlikle, gözaltına kaybetme saldırısına karşı mücadele kararlılığı bir kez daha ilan edildi, kaybedenlerin yargılanması istendi.
Eylemlilikler, 17 Mayıs günü İstanbul Galatasaray Lisesi* önünde yapılan oturma eylemi ile başladı. Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Komitesi (ICAD), İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (YAKAY-DER) örgütlediği eylemde, Hasan Ocak yoldaşın annesi Emine Ocak ve yine gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç’un da aralarında bulunduğu kayıp yakınları konuşmalar yaptılar. Yapılan konuşmalarda kaybedenlerin yargılanması talebi öne çıktı. Eylem, “Kaybedenler kaybedecek” ve “Anaların öfkesi katilleri boğacak” sloganlarıyla son buldu. Etkinlikler, ertesi gün Gazi Mahallesi Mezarlığında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un mezarları başında yapılan anmalarla sürdü.
Gözaltında kayıpların hesabının sorulması talebiyle diğer kentlerde de eylemler yapıldı.
Adana'da İHD, ESP, KESK, DTP ve Partizan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kurum “Kayıplar bulunsun hesap sorulsun” sloganıyla 17 Mayıs’ta İnönü Parkı'nda bir araya geldi.
Aynı gün İzmir’de İHD İzmir Şubesi’nin çağrısıyla Konak Sümerbank önünde basın açıklaması yapıldı.
23 Mayıs akşamı Malatya’da İHD, ESP, KESK, DTP ve çeşitli demokratik kitle örgütleri meşaleler yakarak bir eylem düzenledi.
İHD Bursa şubesinin çağrısıyla 26 Mayıs günü Orhangazi Parkı'nda “Gözaltında kayıpları unutmadık, unutturmayacağız. Kaybedenler, kaybedecek” şiarıyla bir eylem yapıldı. Eyleme ESP, Partizan ve BDSP de katılım sağlarken, SDP ve DHP destek verdi.
İstanbul’da da ESP (Ezilenlerin Sosyalist Platformu), 19 Mayıs günü Gazi Mahallesi’nde, 24 Mayıs günü Okmeydanı Mahallesi’nde, 24-25 Mayıs’ta 1 Mayıs Mahallesi’nde, 27 Mayıs’ta Alibeyköy’de, 25 Mayıs’ta Esenler’de kayıplara ilişkin eylem ve etkinlikler gerçekleştirdi.
ICAD Türkiye Seksiyonu, 24 Mayıs günü BEKSAV’da bir söyleşi düzenleyerek kayıp ailelerine plaket verdi. Etkinlikte kayıp yakınları yaşadıkları süreci ve 1995 yılında Hasan Ocak’ın kaybedilmesiyle başlayan mücadelelerini anlattılar.
Kayıplar Haftası boyunca devam eden eylemler, İstanbul’da 31 Mayıs’ta yine Galatasaray Lisesi önünde kayıp yakınları ve DTP milletvekillerinin de katıldığı eylemle sonlandırıldı.
Yapılan eylemlerde son dönemde tırmanan devlet terörüne, sokak infazlarına, tutuklama ve gözaltı saldırılarına, askeri operasyonlara dikkat çekilirken mücadele çağrısı yapıldı.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da gözaltında kaybetme saldırısı, cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana uygulanagelmis, 12 Eylül 1980 darbesi ve özellikle de 90’lı yıllarda Kürdistan’da tırmanan iç savaş sürecinde sistematik bir uygulama halini almıştı. 1246 devrimci, yurtsever ve komünistin, ilerici muhalifin kaybedildiği coğrafyamızda gözaltında kayıplara karşı ilk geniş kapsamlı ve örgütlü mücadele, yoldaşımız Hasan Ocak’ın 21 Mart 1995’te kaçırılarak kaybedilmesinden sonra başlamış, bu mücadele gözaltında kaybetme saldırısını önemli ölçüde geriletmişti.

*1995’te başlayan gözaltına kayıplara karşı mücadelenin önemli bir mevzisi, Arjantinli Plaza de Mayo annelerinden esinlenerek her hafta cumartesi günleri Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri olmuştu.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Gözaltında kayıpların sorumluları yargılansın!
fc Share on Twitter
 

1246 devrimci, yurtsever ve komünistin, ilerici muhalifin kaybedildiği coğrafyamızda gözaltında kayıplara karşı ilk geniş kapsamlı ve örgütlü mücadele, yoldaşımız Hasan Ocak’ın 21 Mart 1995’te kaçırılarak kaybedilmesinden sonra başlamış, bu mücadele gözaltında kaybetme saldırısını önemli ölçüde geriletmişti.

1 Haziran 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 70


Gözaltında kayıp saldırısının yoğun olarak yaşandığı Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltına Kayıplara Karşı Mücadele Haftası boyunca gerçekleştirilen çok sayıda eylem ve etkinlikle, gözaltına kaybetme saldırısına karşı mücadele kararlılığı bir kez daha ilan edildi, kaybedenlerin yargılanması istendi.
Eylemlilikler, 17 Mayıs günü İstanbul Galatasaray Lisesi* önünde yapılan oturma eylemi ile başladı. Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Komitesi (ICAD), İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (YAKAY-DER) örgütlediği eylemde, Hasan Ocak yoldaşın annesi Emine Ocak ve yine gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç’un da aralarında bulunduğu kayıp yakınları konuşmalar yaptılar. Yapılan konuşmalarda kaybedenlerin yargılanması talebi öne çıktı. Eylem, “Kaybedenler kaybedecek” ve “Anaların öfkesi katilleri boğacak” sloganlarıyla son buldu. Etkinlikler, ertesi gün Gazi Mahallesi Mezarlığında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un mezarları başında yapılan anmalarla sürdü.
Gözaltında kayıpların hesabının sorulması talebiyle diğer kentlerde de eylemler yapıldı.
Adana'da İHD, ESP, KESK, DTP ve Partizan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kurum “Kayıplar bulunsun hesap sorulsun” sloganıyla 17 Mayıs’ta İnönü Parkı'nda bir araya geldi.
Aynı gün İzmir’de İHD İzmir Şubesi’nin çağrısıyla Konak Sümerbank önünde basın açıklaması yapıldı.
23 Mayıs akşamı Malatya’da İHD, ESP, KESK, DTP ve çeşitli demokratik kitle örgütleri meşaleler yakarak bir eylem düzenledi.
İHD Bursa şubesinin çağrısıyla 26 Mayıs günü Orhangazi Parkı'nda “Gözaltında kayıpları unutmadık, unutturmayacağız. Kaybedenler, kaybedecek” şiarıyla bir eylem yapıldı. Eyleme ESP, Partizan ve BDSP de katılım sağlarken, SDP ve DHP destek verdi.
İstanbul’da da ESP (Ezilenlerin Sosyalist Platformu), 19 Mayıs günü Gazi Mahallesi’nde, 24 Mayıs günü Okmeydanı Mahallesi’nde, 24-25 Mayıs’ta 1 Mayıs Mahallesi’nde, 27 Mayıs’ta Alibeyköy’de, 25 Mayıs’ta Esenler’de kayıplara ilişkin eylem ve etkinlikler gerçekleştirdi.
ICAD Türkiye Seksiyonu, 24 Mayıs günü BEKSAV’da bir söyleşi düzenleyerek kayıp ailelerine plaket verdi. Etkinlikte kayıp yakınları yaşadıkları süreci ve 1995 yılında Hasan Ocak’ın kaybedilmesiyle başlayan mücadelelerini anlattılar.
Kayıplar Haftası boyunca devam eden eylemler, İstanbul’da 31 Mayıs’ta yine Galatasaray Lisesi önünde kayıp yakınları ve DTP milletvekillerinin de katıldığı eylemle sonlandırıldı.
Yapılan eylemlerde son dönemde tırmanan devlet terörüne, sokak infazlarına, tutuklama ve gözaltı saldırılarına, askeri operasyonlara dikkat çekilirken mücadele çağrısı yapıldı.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da gözaltında kaybetme saldırısı, cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana uygulanagelmis, 12 Eylül 1980 darbesi ve özellikle de 90’lı yıllarda Kürdistan’da tırmanan iç savaş sürecinde sistematik bir uygulama halini almıştı. 1246 devrimci, yurtsever ve komünistin, ilerici muhalifin kaybedildiği coğrafyamızda gözaltında kayıplara karşı ilk geniş kapsamlı ve örgütlü mücadele, yoldaşımız Hasan Ocak’ın 21 Mart 1995’te kaçırılarak kaybedilmesinden sonra başlamış, bu mücadele gözaltında kaybetme saldırısını önemli ölçüde geriletmişti.

*1995’te başlayan gözaltına kayıplara karşı mücadelenin önemli bir mevzisi, Arjantinli Plaza de Mayo annelerinden esinlenerek her hafta cumartesi günleri Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri olmuştu.