İstanbul Tuzla tersane işçileri 16 Haziran günü Limter-İş Sendikası'nın çağrısıyla "Yaşam ve insanca çalışma hakkı" için greve çıktı. 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıldönümünde kuralsız, kölece çalışma koşullarına, iş cinayetlerine isyana duran işçiler ve onlara destek veren çeşitli toplumsal kesimler, grev meydanına aktı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Limter-İş sendika binasının önünden, İçmeler ve Aydıntepe'den yürüyüş kolları oluşturan işçiler ve destekçi kurumlar, Tuzla Gemi önünde oluşturulan grev meydanına doğru yürüyüşe geçti. "İnsanca yaşam ve çalışma koşulları istiyoruz. Grevdeyiz" yazılı pankartlar açan sendika üyeleri, "İnadına sendika, inadına Limter-İş", "Artık ölmek istemiyoruz" sloganlarıyla yaptıkları yürüyüş boyunca işçilere greve katılım çağrısında bulundular. {divide} Tuzla Gemi Tersanesi önünde buluşan yürüyüş kolları, tersaneler bölgesine giden yolu trafiğe kapattı. Polisin engelleme çabaları da geri püskürtüldü. Polis, grev meydanını panzerler ve çevik kuvvet ekipleri ile ablukaya alırken, tersane patronları grevi kırmak üzere işçi servislerinin bir kısmını polis eskortu ile tersaneye getirdi. Haftalardır işçileri grev günü ise gelmemeleri halinde işten atılacakları ya da yevmiyelerinin kesileceği yönünde tehdit eden tersane patronları, grevden önceki günlerde de işçilerin evlerini dolaşarak tehditlerini sürdürdü.
Grev meydanında sabah saat 10:00'dan itibaren açılan kürsüden, Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi konuşmalar yaptılar. Konuşmasında sendikanın iş cinayetlerine karşı mücadele kararlılığını bir kez daha haykıran Cem Dinç, 14 Haziran'da yapılması planlanan, ancak tersane patronlarının, Limter-İş'in toplantıya katılımını reddetmesi nedeniyle yapılamayan toplantıyı da hatırlatırken, tersanelerde Limter-İş'siz bir çözümün olamayacağına vurguladı. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 27-28 Şubat grevinde ortaya koydukları taleplerin hala geçerli olduğunu belirterek, patronların tehditlerini "Bir işçi arkadaşımız işten atılırsa burayı zindan ederiz" şeklinde yanıtladı. Çelebi, tersane patronlarının örgütü GİSBİR'e hitaben, "Patronların kucağında sendikacılık yapanlar değil, gerçekten işçilerin hakları için mücadele eden Limter-İş ile görüşmek zorundasınız" dedi.
Konuşmaların, türkülerin ve halayların ardından saat 15:00'te Limter-İş Genel Sekreteri Kamber Saygılı bir konuşma yaparak, "Tuzla'da artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kararlılığımız ve dayanışma ile buradaki koşulları değiştireceğiz" sözleriyle grevin sona erdiğini açıkladı. "Grevimiz GİSBİR'e, patronlara, TOBB'a bir uyarı olduğu kadar toplumsal muhalefetin havzada atan nabzı oldu." şeklinde konuşan Saygılı, GİSBİR ve TOBB'a hitaben de "Taleplerimizi kabul edene kadar iki elimiz yakanızda olacak. Tersane işçisi burada olduğu müddetçe burada olmaya devam edeceğiz. Hiçbir güç bizi buradan söküp atamaz." dedi. Saygılı, konuşmasında 15-16 Haziran 1970'teki büyük işçi grevini selamlarken, dayanışmak için gelen sendika ve kitle örgütlerine de teşekkür etti.
|