Ezilenlerin Sosyalist Platformu, 6 Aralık'ta Amed'de "Susurluk'tan Şemdinli'ye, Şemdinli'den Ergenekon'a kirli savaş suçluları yargılansın" şiarıyla Adalet Mahkemesi kurdu. Kürdistan'da gözaltında kayıp ve faili meçhul cinayetler gibi kirli savaş suçlarının halk tarafından yargılaması için kurulan sembolik mahkemeye çok sayıda mağdur, kontrgerilla katliamların tanıkları ve insan hakları savunucuları katıldı.{divide} Mahkemenin kurulduğu salona, "Susurluk'tan Şemdinli'ye, Şemdinli'den Ergenekon'a kirli savaş suçluları yargılansın. Adalet ve özgürlük istiyoruz" pankartı asıldı. ESP Amed Temsilcisi yaptığı konuşmada, halk mahkemesinin önemini vurgulayarak bugün Türk devletinin Kürt sorununda inkar ve imhaya devam ettiğini belirtti. Bu mahkeme vesilesiyle isyanın dile getirildiğini söyleyen ESP Amed Temsilcisi, bunların gelecekte de barış ve kardeşlik için gerçek birer mahkeme olacağını savundu. Kitle katliamları, köy boşaltmalar ve göç, faili meçhul, gözaltında kayıp ve yargısız infazları tartışan mahkemde, Şemdinli'de bombalanan kitapevi sahibi Seferi Yılmaz, Jitem tarafından gerçekleşen bombalamanın bilinmesine rağmen devlet tarafından gözlenmeye çalışıldığını söyledi. 12 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz'ın annesi, kardeşi ve amcası, Uğur'un babasını katledenlere karşı şahitlik yapmamak için vurulduğunu belirtti. Hasan Ocak'ın abisi Hüseyin Ocak da, gözaltında kaybedilen kardeşi Hasan Ocak'ı başlattıkları mücadele sonucu kimsesizler mezarında bulduklarını ve ICAD'ın da böyle kurduklarını anlattı. İzmir'de dur uyarısına uymadığı gerekçesiyle polislerce katledilen Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, gözaltında katledilen sendikacı Süleyman Yeter'in eşi Ayşe Yumli Yeter, gerilla anneleri, Vedat Aydın'ın eşi ve Musa Anter'in oğlu Dicle Anter de kürsüye çıkarak Kürt halkı ve ilerici güçlere karşı kirli savaş suçları yargılayarak adalet istedi. Adalet Mahkemesi'nin sonuç bildirgesinde, halka açık olan Savaş Suçları Mahkemesi'nin kurulmasını talep edilerek, ordu güçleri ve hükümetler dahil savaş suçluların yargılanması gerektiğini vurgulandı. JİTEM'in dağıtılması, bütün elemanlarının cezalandırılması, orman ve köy yakmaları için sorumlu olanların cezalandırılması ve köylerden göç etmek zounda kalanlar için maddi ve manevi tazminat, gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanması ve taciz ve tecavüzün bir işkence biçimi ve savaş suçu olarak sayılması talepler yer aldı.
|