10 Mart günü devrimci ve sosyalist kurumlara yönelik 6 ilde eşzamanlı yürütülen operasyonlarda 57 sosyalistin gözaltına alınması, uluslararası alanda da protesto edildi.{divide} Rusya'da “Proleter Gazete” ve “Zaschita” İşçi Sendikaları adına yollanan dayanışma mesajında gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması istendi. Bulgaristan’ın başkentinde üniversite öğrencileri, Tayyip Erdoğan, Beşir Atalay, M. Ali Şahin ve Abdullah Gül’e protesto e-mailleri göndererek faşist uygulamalarla demokratik hakların ihlal edilmesini eleştirdi. Hırvatistan Öğrenci Sendikası ise yaptığı açıklamada, büro ve aktivistlerin evlerine yönelik baskınları protesto etti ve gözaltıların serbest bırakılmasını talep etti. Açıklamada “Türk devletinin emek, öğrenci, kadın ve insan hakları aktivistlerine karşı sözde antiterör yasalarını kullanarak baskı uygulamaya son vermesini istiyoruz” denildi. İtalya’dan ASP de, yaptığı yazılı açıklamada, Türk rejimin yeni saldırı dalgasını şu sözlerle protesto etti: “Türk polisi bu yeni saldırı dalgasıyla Türk rejiminin zorbalık ve suçlarına ve Kürt halkına yönelik soykırımına karşı mücadele eden gerek sosyalist örgütleri gerekse tüm demokratik, antifaşist, antiemperyalist ve barış yanlısı insanları tehdit altına almaya çalışmaktadır. Eylül 2006’da gözaltına alınarak tutuklanan 23 komüniste yönelik başlatılan davanın İstanbul Beşiktaş 10. Ağır Ceza mahkemesinde görülen 5. duruşmasında 10 Eylül tutsaklarının da belirttikleri gibi, Türk rejimi, halen hukuksuz yargılamalar, gözaltında kayıplar ve siyasi cinayetleri desteklemektedir. Kontrgerilla devletinin kirli savaş suçları Ergenekon operasyonları sürecinde daha da fazla ortaya çıkmıştır, Kürdistan’daki kirli savaş esnasında gözaltında kaybedilen bir çok Kart yurtseveri ve devrimcinin BOTAS (Ergenekon operasyonlarıyla ilişkilendirilen petrol boru şirketi) kuyularına gömüldüğü açığa çıkmıştır.” ASP, tüm ilerici, devrimci ve komünist güçleri Türk ve Kürt politik tutsaklarla somut dayanışmalarını ifade etmeye çağırdı. KOE, “Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da Ankara rejiminin sola, emekçi harekete ve kadın hareketine ve aydınlara yönelik yeni insan avını Yunan ve uluslararası kamuoyuna teşhir eder” sözleriyle başlayan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “AB ve ABD’nin favori müttefiki olan Erdoğan hükümetinin kararıyla Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki ilerici güçlere yönelik bu yeni insan avı, uluslararası arenada utanmadan insan hakları ve demokratik özgürlüklerin savunucusu olarak kendini sunan Ankara rejiminin derin antidemokratik doğasını bir kez daha ortaya sermiştir. Yunanistan Komünist Örgütü, dünya haklarının ilerici ve sol örgütlerini, uygun buldukları her yöntemle gözaltındakilerle dayanışmayı yükseltmeye ve onların ve Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki binlerce ilerici siyasi tutsağın derhal serbest bırakılmalarını talep etmeye çağırır”. ISAI Peru mesajında, gözaltına alınan 57 sosyalistle ve polis baskısına maruz kalan örgütlerle dayanışma içinde olduklarını belirterek ”ISAI-Peru olarak, ilkelerimize uygun biçimde, gözaltındaki 57 devrimcinin serbest bırakılmasını istiyoruz ve emperyalist zindan bekçilerine diyoruz ki, mücadele nihai zafere dek sürecektir.” dedi. Yeni Nesil Azerbaycan Komünist Gençliği de bir dayanışma mesajı yayınlayarak tutuklamalardan duyduğu endişeyi dile getirdi. Uluslararası Antiemperyalist ve Halkların Dayanışmasını Koordinasyon Komitesi (IAPSCC), yaptığı yazılı açıklamada gözaltıları protesto etti. Açıklamada “Türkiye’de mücadele eden insanlarla dayanışmamızı ifade ediyor ve tüm dünyadaki demokratik düşünceli insanları Türk hükümetinin bu davranışını lanetlemeye ve gözaltına alınanların serbest bırakılmaları için hükümete uluslararası baskı geliştirmek için eylemlilikler örgütlemeye davet ediyoruz. Biz kez daha, nihai zaferin halkların olacağına ve faşist egemenlerin doğru bir ideolojik temelde yürütülen devrimci mücadeleyle yenileceğine olan inancımızı belirtiyoruz.” denildi. Almanya'dan Rote Antifa da, “Direniş terörizm değildir” başlıklı açıklamasında, “AB standartlarına uyum sağlamak için Türkiye’de uygulanan antiterör yasaları bazında devrimci solun yanı sıra, grevde olan işçilere ve yürüyüşlere saldırılar gerçekleştiğini, idam cezasının sokakta pratikte uygulandığını” belirtti. Rote Antifa, Türkiye ve tüm dünyadaki siyasi tutsakların serbest bırakılmasını talep etti. Arnavutluk’tan Dr. Laver Stroka Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da gözaltına alınan sosyalistlerle kardeşçe dayanışmasını ifade etti.
|