8 Mart 100. Yılında
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Partimiz MLKP, 15 Ağustos-1 Eylül 2009'deki 4. Kongresi'nde "kadın devrimi" olarak formüle ettiği atılımla kadının iktidarlaşması, politik yaşamın merkezine yürümesi ve en geniş emekçi kadın kitlelerinin toplumsal mücadeleye dahil edilmesi anlamında son derece önemli kararlar almıştır. 8 Mart'ı da bu bakış açısıyla ele almıştır.

 

01 Nisan 2010 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 92

 

Dünya emekçi kadınlarının mücadele günü 8 Mart'ın 100. yıldönümünde, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da da on binlerce kadın alanlara çıkarak kadın dayanışmasını yükseltti, taleplerini, sorunlarını ve mücadele kararlılığını haykırdı.
İstanbul'da 8 Mart kutlamaları Kadıköy Meydanı'nda yapıldı. 6 Mart günü düzenlenen kadın mitinginde "8 Mart'ın yüzüncü yılında yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi" yazılı ortak pankart arkasında çeşitli örgütlerden yaklaşık yedi bin kadın buluştu. Cins ayrımcılığına, kadına yönelik şiddete ve cinayetlere, kadın emeğinin sömürüsüne karşı taleplerini haykıran kadınlar, Türkçe ve Kürtçe yaptıkları konuşmalarda işçi kadınların, cezaevlerindeki kadınların, ev kadılarının, genç kadınların, işsizlerin, ev eksenli çalışan kadınların, köylü kadınların 8 Mart'ını kutladılar. Mitingde 8 Mart'ın ücretli izin günü olması talebi yükseltildi. Savaşın kadınlar üzerindeki etkilerini konuşmalarında, pankart ve dövizlerinde gündemleştiren kadın örgütleri, Kürt halkına yönelik baskılara son verilmesini, kimliğinin, demokratik taleplerinin, anadil hakkının tanınmasını istedi. Miting, Demokratik Özgür Kadın Hareketi, ESP Sosyalist Kadın Meclisleri, Emekçi Kadınlar Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği, İMECE, EHP, SDP, SP'li kadınlar, DİSK, KESK, TMMOB, Tekstil Sen'li kadınların da aralarında olduğu kadın örgütleri ile siyasi partilerin ve sendikaların kadın komisyonlarından oluşan İstanbul 8 Mart Kadın Platformu tarafından düzenlendi. Mitinge TEKEL işçisi kadınlar da katıldı.
8 Mart kadın mitinglerinin en kitleseli ise, BDP belediyesince 3 günlüğüne "kadın kenti" ilan edilen Diyarbakır'da gerçekleşti. 8 Mart günü düzenlenen ve 10 bin kadının bir araya geldiği mitingde kadın önderlerin fotoğraflarının basılı olduğu "Özgür bir dünya için yürüyoruz" yazılı pankart açıldı. BDP'li milletvekilleri ile uluslararası delegsyonların da katıldığı mitinge BDP'nin yanı sıra ESP Sosyalist Kadın Meclisleri ile TMMOB'lu ve KESK'li kadınlar katıldı.
Bu yıl 8 Mart'ın Dünya Sosyalist Kadın Kurultayı'nca Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edilmesinin 100. yıldönümü olduğundan özel bir anlam taşıdı. 8 Mart'ın yüzüncü yılı, kadınların örgütlü mücadelesinde bir atılım sağlamak için fırsat olarak görülebilir. Kadınlar, 8 Mart meydanlarında mücadele tarihini ve mücadelesinin kazanımlarını sahiplendi. 8 Mart'ın ücretli izin günü olması da emekçi kadınların mücadele gündemleri arasındaydı. Çeşitli ülkelerde 8 Mart'ın ücretli izin günü olması mücadelesi de 100 yıllık tarihe sahip bir mücadele olarak 8 Mart kutlamalarında yankı buldu.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki 8 Mart kutlamalarında öne çıkan bir sembol, son aylara damgasını vuran TEKEL direnişinin mücadeleci işçi kadınları oldu. TEKEL işçisi kadınlar, TEKEL direnişinin yol açıcı ruhunu ve işçi, emekçi kadınların kadın kurtuluş mücadelesi bakımından taşıdığı öncü rolü 8 Mart meydanlarına taşıdı. Aynı zamanda 8 Mart kutlamalarında buluşan binlerce kadının TEKEL direnişini sahiplenmesi, TEKEL direnişi ile dayanışmanın toplumsal tabanını genişletme ihtiyacına emekçi kadınlar cephesinden verilen bir yanıt da oldu.
Kadın cinayetleri, 8 Mart kutlamalarında öne çıkan bir başka gündemdi. 8 Mart'ın öngününde dahi onlarca kadının eşleri, aileleri ve sevgilileri tarafından katledildiği coğrafyamızda, kadın cinayetlerine karşı etkili tedbirler alınması ve erkek egemenliğini ve erkek şiddetini meşrulaştıran cezai indirimlerin kaldırılması talebi demokratik kadın hareketinin önemli gündemleri arasında.
Coğrafyamızda toplumsal mücadelenin ve aynı zamanda da demokratik kadın hareketinin en önemli gündemlerinden biri olan Kürt ulusuna özgürlük talebi de mücadele alanlarında haykırıldı. Kürt halkına yönelik baskılar mahkum edildi.
Partimiz MLKP, 15 Ağustos-1 Eylül 2009'deki 4. Kongresi'nde "kadın devrimi" olarak formüle ettiği atılımla kadının iktidarlaşması, politik yaşamın merkezine yürümesi ve en geniş emekçi kadın kitlelerinin toplumsal mücadeleye dahil edilmesi anlamında son derece önemli kararlar almıştır. 8 Mart'ı da bu bakış açısıyla ele almıştır.
Partimiz MLKP, 8 Mart'ın 100. Yılı vesilesiyle, dünya kadın hareketi içinde sosyalist perspektifli kadın hareketlerinin buluşması, ortaklıklarını tartışması, odaklaşması görevini vurgulamaktadır. 2011 yılı Mart ayında Venezüella'da yapılacak olan Dünya Kadın Buluşması'nı, bu yönde önemli bir olanak olarak değerlendirmektedir. İlerici, devrimci ve komünist kadın örgütlerini, 2011 Venezüella Kadın Buluşması hazırlık sürecine katılmaya ve 5-8 Mart 2011'de Venezüella'da buluşmaya davet eder. 8 Mart kutlamaları sürecinde kazanılan mücadele ivmesini Venezüella hazırlıklarına kanalize etmeye çağırır.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

8 Mart 100. Yılında
fc Share on Twitter
 

Partimiz MLKP, 15 Ağustos-1 Eylül 2009'deki 4. Kongresi'nde "kadın devrimi" olarak formüle ettiği atılımla kadının iktidarlaşması, politik yaşamın merkezine yürümesi ve en geniş emekçi kadın kitlelerinin toplumsal mücadeleye dahil edilmesi anlamında son derece önemli kararlar almıştır. 8 Mart'ı da bu bakış açısıyla ele almıştır.

 

01 Nisan 2010 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 92

 

Dünya emekçi kadınlarının mücadele günü 8 Mart'ın 100. yıldönümünde, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da da on binlerce kadın alanlara çıkarak kadın dayanışmasını yükseltti, taleplerini, sorunlarını ve mücadele kararlılığını haykırdı.
İstanbul'da 8 Mart kutlamaları Kadıköy Meydanı'nda yapıldı. 6 Mart günü düzenlenen kadın mitinginde "8 Mart'ın yüzüncü yılında yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi" yazılı ortak pankart arkasında çeşitli örgütlerden yaklaşık yedi bin kadın buluştu. Cins ayrımcılığına, kadına yönelik şiddete ve cinayetlere, kadın emeğinin sömürüsüne karşı taleplerini haykıran kadınlar, Türkçe ve Kürtçe yaptıkları konuşmalarda işçi kadınların, cezaevlerindeki kadınların, ev kadılarının, genç kadınların, işsizlerin, ev eksenli çalışan kadınların, köylü kadınların 8 Mart'ını kutladılar. Mitingde 8 Mart'ın ücretli izin günü olması talebi yükseltildi. Savaşın kadınlar üzerindeki etkilerini konuşmalarında, pankart ve dövizlerinde gündemleştiren kadın örgütleri, Kürt halkına yönelik baskılara son verilmesini, kimliğinin, demokratik taleplerinin, anadil hakkının tanınmasını istedi. Miting, Demokratik Özgür Kadın Hareketi, ESP Sosyalist Kadın Meclisleri, Emekçi Kadınlar Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği, İMECE, EHP, SDP, SP'li kadınlar, DİSK, KESK, TMMOB, Tekstil Sen'li kadınların da aralarında olduğu kadın örgütleri ile siyasi partilerin ve sendikaların kadın komisyonlarından oluşan İstanbul 8 Mart Kadın Platformu tarafından düzenlendi. Mitinge TEKEL işçisi kadınlar da katıldı.
8 Mart kadın mitinglerinin en kitleseli ise, BDP belediyesince 3 günlüğüne "kadın kenti" ilan edilen Diyarbakır'da gerçekleşti. 8 Mart günü düzenlenen ve 10 bin kadının bir araya geldiği mitingde kadın önderlerin fotoğraflarının basılı olduğu "Özgür bir dünya için yürüyoruz" yazılı pankart açıldı. BDP'li milletvekilleri ile uluslararası delegsyonların da katıldığı mitinge BDP'nin yanı sıra ESP Sosyalist Kadın Meclisleri ile TMMOB'lu ve KESK'li kadınlar katıldı.
Bu yıl 8 Mart'ın Dünya Sosyalist Kadın Kurultayı'nca Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edilmesinin 100. yıldönümü olduğundan özel bir anlam taşıdı. 8 Mart'ın yüzüncü yılı, kadınların örgütlü mücadelesinde bir atılım sağlamak için fırsat olarak görülebilir. Kadınlar, 8 Mart meydanlarında mücadele tarihini ve mücadelesinin kazanımlarını sahiplendi. 8 Mart'ın ücretli izin günü olması da emekçi kadınların mücadele gündemleri arasındaydı. Çeşitli ülkelerde 8 Mart'ın ücretli izin günü olması mücadelesi de 100 yıllık tarihe sahip bir mücadele olarak 8 Mart kutlamalarında yankı buldu.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki 8 Mart kutlamalarında öne çıkan bir sembol, son aylara damgasını vuran TEKEL direnişinin mücadeleci işçi kadınları oldu. TEKEL işçisi kadınlar, TEKEL direnişinin yol açıcı ruhunu ve işçi, emekçi kadınların kadın kurtuluş mücadelesi bakımından taşıdığı öncü rolü 8 Mart meydanlarına taşıdı. Aynı zamanda 8 Mart kutlamalarında buluşan binlerce kadının TEKEL direnişini sahiplenmesi, TEKEL direnişi ile dayanışmanın toplumsal tabanını genişletme ihtiyacına emekçi kadınlar cephesinden verilen bir yanıt da oldu.
Kadın cinayetleri, 8 Mart kutlamalarında öne çıkan bir başka gündemdi. 8 Mart'ın öngününde dahi onlarca kadının eşleri, aileleri ve sevgilileri tarafından katledildiği coğrafyamızda, kadın cinayetlerine karşı etkili tedbirler alınması ve erkek egemenliğini ve erkek şiddetini meşrulaştıran cezai indirimlerin kaldırılması talebi demokratik kadın hareketinin önemli gündemleri arasında.
Coğrafyamızda toplumsal mücadelenin ve aynı zamanda da demokratik kadın hareketinin en önemli gündemlerinden biri olan Kürt ulusuna özgürlük talebi de mücadele alanlarında haykırıldı. Kürt halkına yönelik baskılar mahkum edildi.
Partimiz MLKP, 15 Ağustos-1 Eylül 2009'deki 4. Kongresi'nde "kadın devrimi" olarak formüle ettiği atılımla kadının iktidarlaşması, politik yaşamın merkezine yürümesi ve en geniş emekçi kadın kitlelerinin toplumsal mücadeleye dahil edilmesi anlamında son derece önemli kararlar almıştır. 8 Mart'ı da bu bakış açısıyla ele almıştır.
Partimiz MLKP, 8 Mart'ın 100. Yılı vesilesiyle, dünya kadın hareketi içinde sosyalist perspektifli kadın hareketlerinin buluşması, ortaklıklarını tartışması, odaklaşması görevini vurgulamaktadır. 2011 yılı Mart ayında Venezüella'da yapılacak olan Dünya Kadın Buluşması'nı, bu yönde önemli bir olanak olarak değerlendirmektedir. İlerici, devrimci ve komünist kadın örgütlerini, 2011 Venezüella Kadın Buluşması hazırlık sürecine katılmaya ve 5-8 Mart 2011'de Venezüella'da buluşmaya davet eder. 8 Mart kutlamaları sürecinde kazanılan mücadele ivmesini Venezüella hazırlıklarına kanalize etmeye çağırır.