18 Ekim Pazartesi günü başlayan KCK davası 12 Kasım cuma gününe kadar devam edilecek. Davada Kürt siyasetçileri, insan hakları savunucuları ve demokratik kitle örgüt çalışanları ‘silahlı terör örgütüne üye olmak', ‘gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet' ve ‘terör örgütü propagandası yapmak' iddialarıyla yargılanıyor. {divide}18 aydır tutuklu bulunan 104 kişi ile tutuksuz yargılanan 48 kişi için 36,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. 11 kişi için ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenirken diğer sanıklar için toplam 5 bin 400 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Irkçı ve inkârcı zihniyet mahkemeye yansıdı Davada yargılananların Kürtçe anadilinde savunma yapmak istemi dahi ret edilirken, Kürt Siyasetçileri buna rağmen yoklamada Kürtçe cevap vererek "ez le virim"(buradayım) dediler. 2 bin polisin görevlendirildiği davada adliyenin çevresindeki sokaklar TOMA araçlarıyla, çevik kuvvet otobüsleriyle ve akrep türü zırhlı polis araçlarıyla trafiğe kapatıldı. Davanın küçük bir duruşma salonunda yapılmasıyla basının katılımı sınırlandırıldı. Sadece 10 gazeteci duruşma salonuna alındı. Yurtdışından ve değişik illerden gelen siyasi parti temsilcileri ve demokratik kurum sözcüleri, uluslar arası insan hakları savunucuları mahkemeyi izlemek için Amed'e geldiler. Davada 300 Avukat Kürt siyasetçilerini savunacak. Davanın süresini kısaltmak isteyen mahkeme heyeti 7 bin 578 sayfalık iddianamenin özetini okunmasına karar verdi. Kamera sistemiyle devlet müdahale ediyor Mahkeme salonunun bir başka özelliği ise bilgisayar sistemine bağlı 8 ayrı kamera ile izleniyor olması. 3'ü hareketli kamera olan sistemle KCK duruşmaları canlı izleniyor ve duruşmada yazılı kayıt tutulmuyor. Kamera sistemine bağlanan hangi kurumların veya kişilerin olduğu ve duruşmaları izlediği bilinmiyor.
|