Sömürgeci Türk burjuva devleti, PKK ve Kürt özgürlük hareketine karşı yürüttüğü tasfiyeci politikanın bir parçası olarak, içinde seçilmiş belediye başkanları da olmak üzere legal alanda binlerce Kürt siyasetçisini tutukladı. Amaç, Kürt serhildanlarını güçten düşürmek ve Kürt halkına gözdağı vermekti.{divide} Bu kapsamda KCK davasında yargılanan Kürt siyasetçiler, 18.duruşmada Kürtçe savunma yapmalarının engellendiğini, bu durumda duruşmalara katılmalarının gereksiz olduğunu ve duruşmalara katılmayacaklarını belirterek salonu terk ettiler. KCK davası adına söz alan Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, "Anadil kanunlarla sınırlandırılmayacak bir haktır." Diyerek konuşmasında şunları belirtti: "Birlikten yanayız. Ama tekliğe karşıyız. Türkiye'de birlik propagandası ile tekçilik yapılmak isteniyor. Biz teklik birliğinde yokuz. Bu faşizmdir. Birlik her çeşit farklılığın bir aradanlığıdır." Atalay, cumhuriyet, "Kürtler açasından bir asimilasyon, inkar, imha ve mahkeme tarihidir. Kürtler 88 yıllık tarihin mağdurudurlar. Talepleri vardır. Bunların siyasetini yapıyorlar. Kürtler ne pahasına olursa olsun bu taleplerini sürdürecekler." Dedi. Bu karar üzerine, BDP eş başkanı S. Demirtaş, "Kürtçe bilinmeyen bir dil ise boş sandalyeleri yargılasınlar " dedi ve mahkemenin hukuki değil siyasi karar eğilimine işaret etti.
|