Kürdistan’da Sömürgeci Kirli Savaş Israrı
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Kürdistan'nın her parçasına PKK gerilla güçleri yerleşmiş ve coğrafyanın her tarafına pençelerini geçirmiştir. Kürt gerilla güçlerini, oradan söküp atmayı hiçbir güç başaramayacaktır. 

Ocak - Şubat 2011 /Enternasyonal Bülten/ Sayı: 101 

Çeyrek asırdır Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yürüttüğü kirli savaşta askeri olarak iradesi aşınan ve siyasi olarak çözümsüzlüğe sürüklenen Türk burjuva devleti, yakın zamanda PKK önderi A. Öcalan ile bulunduğu İmralı cezaevinde devlet heyeti olarak görüşmeler başlatmak zorunda kaldı. PKK'nin eylemsizlik ilan etmesini istedi. Demokratik siyaset yolunun açılacağını ve yeni anayasa çalışmalarıyla Kürt sorunun çözüleceğini bir kez daha açıkladı.
Sömürgeci faşist rejim, Ağustos 2010 tarihine kadar A. Öcalan‘sız ve PKK‘siz çözüm arayışlarını sürdürdü. Yapılan görüşmeleri ise gizledi. İlk olarak görüşmeler sürdürdüğünü kamuoyuna açıkladı.
Bu görüşmeler üzerine A.Öcalan ve PKK, eylemsizlik süreci ilan etti ve sürecin kesintisiz yürümesi için parlamentoda Hakikatleri Araştırma Komisyonu ve yeni bir Anayasa Komisyonu‘nun kurulmasını öngördü. Geçen süreçte, AKP hükümeti komisyonların kurulması bir yana, görüşmeler bile yapılmıyormuş gibi hareket ederek Kürt özgürlük hareketini, "Kürt Açılımı"ndaki ikiyüzlülük gibi, bir kez daha oyalama yolunu tuttu. Tarihsel olarak Osmanlı imparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin hile ve entrikalarını, politik oyunlarını Kürdistan tarihi ve kendi öz deneyleriyle bilen PKK önderliği, İki dilli eğitim kampanyası ve demokratik özerklik açıklamasıyla hükümetin gerçek politikasının erken açığa çıkmasını sağladı.
Aralık ayında toplanan MGK'da (Milli Güvenlik Kurulu) hükümet üyeleri ve generallerin ortak açıklamasında, yine "tek dil, tek ulus, tek devlet ve tek bayrak" teranesi tekrarlandı. Böylece ırkçı faşist zihniyet ve politika bir kez daha gösterilmiş oldu.
Sömürgeci rejim, bahar ve yaz aylarında yeni bir saldırıya hazırlanıyor. Siyasi ve askeri alandaki hazırlıklar bunu göstermektedir: Kürt özgürlük hareketinin legal alandaki yüzlerce siyasi kadrosu ve çalışanı, seçilmiş belediye başkanları KCK davası adı altında uzun zamandan beri tutuklu bulunmaktadırlar. Bununla siyasal alanda ve militan bir çizgide giderek büyüyen serhildanların önüne geçilmek, güçten düşürülmek istenmektedir. Yine yakın zamanda cezaevlerinde salıverilen domuz bağlarıyla insanları katleden Hizbullah militanları, geçmişte olduğu gibi, Kürt özgürlük hareketine karşı siyasi ve askeri olarak kullanılma yoluna gidilecektir.
Elli bin kişilik paralı özel ordunun oluşturulması, yine gümrük kontrolü adıyla elli bin kişilik sınır boylarında çalıştırılacak silahlı gücün örgütlenmeye çalışılması ve nihayet Suriye, İran, Irak ve G.Kürdistan yönetimleriyle yapılan ikili görüşmeler, barışçı çözüm arayışları yerine yeni bir saldırı dalgasına girişeceklerinin işaretlerini vermektedir.
PKK ve Kürt özgürlük hareketi, sömürgeci devletin savaşı tırmandıran bu hazırlık ve yönelimini, "devrimci halk savaşı" ile yanıtlayacağını çok daha önce açıklamıştı. Devrimci halk savaşı, gerilla mücadelesiyle serhildanların buluşması ve daha güçlü bir iradenin ve mücadelenin ortaya çıkması anlamına gelecektir. Son yıllarda oluşan stratejik dengenin özgürlük güçleri lehine bozulması da buradan geçecektir.
Kürdistan'nın her parçasına PKK gerilla güçleri yerleşmiş ve coğrafyanın her tarafına pençelerini geçirmiştir. Kürt gerilla güçlerini, oradan söküp atmayı hiçbir güç başaramayacaktır.
Tarihin bu en büyük devrimci savaşında partimiz MLKP de yerini alacaktır.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Kürdistan’da Sömürgeci Kirli Savaş Israrı
fc Share on Twitter
 

Kürdistan'nın her parçasına PKK gerilla güçleri yerleşmiş ve coğrafyanın her tarafına pençelerini geçirmiştir. Kürt gerilla güçlerini, oradan söküp atmayı hiçbir güç başaramayacaktır. 

Ocak - Şubat 2011 /Enternasyonal Bülten/ Sayı: 101 

Çeyrek asırdır Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında yürüttüğü kirli savaşta askeri olarak iradesi aşınan ve siyasi olarak çözümsüzlüğe sürüklenen Türk burjuva devleti, yakın zamanda PKK önderi A. Öcalan ile bulunduğu İmralı cezaevinde devlet heyeti olarak görüşmeler başlatmak zorunda kaldı. PKK'nin eylemsizlik ilan etmesini istedi. Demokratik siyaset yolunun açılacağını ve yeni anayasa çalışmalarıyla Kürt sorunun çözüleceğini bir kez daha açıkladı.
Sömürgeci faşist rejim, Ağustos 2010 tarihine kadar A. Öcalan‘sız ve PKK‘siz çözüm arayışlarını sürdürdü. Yapılan görüşmeleri ise gizledi. İlk olarak görüşmeler sürdürdüğünü kamuoyuna açıkladı.
Bu görüşmeler üzerine A.Öcalan ve PKK, eylemsizlik süreci ilan etti ve sürecin kesintisiz yürümesi için parlamentoda Hakikatleri Araştırma Komisyonu ve yeni bir Anayasa Komisyonu‘nun kurulmasını öngördü. Geçen süreçte, AKP hükümeti komisyonların kurulması bir yana, görüşmeler bile yapılmıyormuş gibi hareket ederek Kürt özgürlük hareketini, "Kürt Açılımı"ndaki ikiyüzlülük gibi, bir kez daha oyalama yolunu tuttu. Tarihsel olarak Osmanlı imparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin hile ve entrikalarını, politik oyunlarını Kürdistan tarihi ve kendi öz deneyleriyle bilen PKK önderliği, İki dilli eğitim kampanyası ve demokratik özerklik açıklamasıyla hükümetin gerçek politikasının erken açığa çıkmasını sağladı.
Aralık ayında toplanan MGK'da (Milli Güvenlik Kurulu) hükümet üyeleri ve generallerin ortak açıklamasında, yine "tek dil, tek ulus, tek devlet ve tek bayrak" teranesi tekrarlandı. Böylece ırkçı faşist zihniyet ve politika bir kez daha gösterilmiş oldu.
Sömürgeci rejim, bahar ve yaz aylarında yeni bir saldırıya hazırlanıyor. Siyasi ve askeri alandaki hazırlıklar bunu göstermektedir: Kürt özgürlük hareketinin legal alandaki yüzlerce siyasi kadrosu ve çalışanı, seçilmiş belediye başkanları KCK davası adı altında uzun zamandan beri tutuklu bulunmaktadırlar. Bununla siyasal alanda ve militan bir çizgide giderek büyüyen serhildanların önüne geçilmek, güçten düşürülmek istenmektedir. Yine yakın zamanda cezaevlerinde salıverilen domuz bağlarıyla insanları katleden Hizbullah militanları, geçmişte olduğu gibi, Kürt özgürlük hareketine karşı siyasi ve askeri olarak kullanılma yoluna gidilecektir.
Elli bin kişilik paralı özel ordunun oluşturulması, yine gümrük kontrolü adıyla elli bin kişilik sınır boylarında çalıştırılacak silahlı gücün örgütlenmeye çalışılması ve nihayet Suriye, İran, Irak ve G.Kürdistan yönetimleriyle yapılan ikili görüşmeler, barışçı çözüm arayışları yerine yeni bir saldırı dalgasına girişeceklerinin işaretlerini vermektedir.
PKK ve Kürt özgürlük hareketi, sömürgeci devletin savaşı tırmandıran bu hazırlık ve yönelimini, "devrimci halk savaşı" ile yanıtlayacağını çok daha önce açıklamıştı. Devrimci halk savaşı, gerilla mücadelesiyle serhildanların buluşması ve daha güçlü bir iradenin ve mücadelenin ortaya çıkması anlamına gelecektir. Son yıllarda oluşan stratejik dengenin özgürlük güçleri lehine bozulması da buradan geçecektir.
Kürdistan'nın her parçasına PKK gerilla güçleri yerleşmiş ve coğrafyanın her tarafına pençelerini geçirmiştir. Kürt gerilla güçlerini, oradan söküp atmayı hiçbir güç başaramayacaktır.
Tarihin bu en büyük devrimci savaşında partimiz MLKP de yerini alacaktır.