Özgürlük, adalet, eşitlik ve sosyalizm için 1 Mayıs'ta alanlara
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Nisan 2012 /Merkez Komite 

 

İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, ezilenler;
Dünya işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs'ı zorlu ve keskin bir süreçte kutluyoruz. Bu gün de devrimin, emeğin ve sosyalizmin güçleriyle, karşıdevrimin, sermayenin ve gericiliğin güçleri bir kez daha karşı karşıya gelecek! 1 Mayıs büyük bir devrimci kavga günüdür ve bu yılda öyle olacak!
Açlık başkaldırılarından sonra, Arap halk isyanları ve bütün bir Avrupa kıtasında yayılarak sürmekte olan grev ve direniş dalgası, mali sermaye merkezlerindeki direniş hareketleri ve protestoları emperyalist sisteme ve gericiliğe zor günler yaşattırıyor. Emperyalist yeni dünya düzeninin yarattığı beklentiler iflas ederken, sistemin temel çelişkileri keskinleşmeye devam ediyor. Emperyalist dünya sisteminin mali, ekonomik, toplumsal, kültürel gerçekleri tarafından her gün kanıtlanan bu olgu artık kimse tarafından yadsınmıyor. Günümüz dünyasında, emekçi insanlık, her zamankinden daha fazla, ya emperyalist barbarlık, ya sosyalizm seçenekleriyle karşı karşıya bulunuyor.
1 Mayıs; başta ABD gelmek üzere kapitalist emperyalist dünyaya, kapitalist sömürü düzenine, faşizm, gericilik ve emperyalist küreselleşme barbarlığına karşı bölgesel ve enternasyonal mücadeleyi geliştirme; siyasal özgürlük ve sosyalizm mücadelesini büyütme ve zafere ulaştırma; halkların kardeşliği ve demokratik barış mücadelesini güçlendirme; ataerkil değer yargılarına ve erkek egemen zihniyete karşı toplumsal ve cinsel eşitlik kavgasını dünya çapında büyütme çağrısıdır!

Kardeşler;
Kuzey Kürdistan ve Türkiye'de de ulusal ve toplumsal çelişkiler ve mücadeleler alabildiğine keskinleşiyor. Faşist sömürgeci rejim, kanlı ve zorba egemenliğini sürdürmek için her yola baş vurmaktan geri durmuyor. Yaşam, işçiler, emekçiler, kadınlar, Kürtler, Aleviler, gençler ve tüm ezilenler için tam anlamıyla bir cehenneme dönüşmüş durumda. Değişim adına iş başına gelen AKP ve hükümeti, zorlanan katliamcı ve inkarcı faşist rejimi, halklarımızın dini duygularını da istismar ederek, sürekli ve artan bir şekilde tahkim etme yolunda ilerledi, ilerliyor. Ve üstelik bütün bunları da arsız bir iki yüzlülükle demokratikleşme, darbecileri yargılama, tarihsel haksızlıkları düzeltme adına yapıyor. Ama gerçek şudur ki, faşist devlet terörünü, faşist psikolojik savaş, ekonomik terör, toplumsal çürütme saldırılarını her gün ve tekrar yaşıyoruz.
1 Mayıs; baskı ve sömürü cenderesinde tutulan Türkiye işçi sınıfına, imha ve inkara uğrayan Kürt halkına, işsizlik ve yoksullukla yaşamı karartılan emekçilere, sürekli şiddete maruz kalan kadınlara, yozlaşma ve çürüme dayatılan gençliğe, inanç ve vicdan özgürlüğünden yoksun bırakılan Alevi emekçilere, ırkçı politikalarla sürekli katliamlara uğrayan ulusal azınlıklara, resmi ideolojinin kelepçesine vurulmuş aydın ve sanatçılara savaşma, birleşme ve iktidarlaşma çağrısıdır.

Türk işçi ve emekçileri;
Türk burjuva devletinin ve onun yönetici gücü AKP hükümeti ve generaller çetesinin emeğinizi sömürmekten, kanınızı emmekten, şovenizm ve ırkçılıktan, ölümden başka size bir şey vermediğini yaşam gösteriyor. Düzen partilerinden ve en başta da eli kanlı yeni kontracı AKP'den şimdi değil de ne zaman kopacaksınız? Kapitalist sistem ve sömürgeci imha ve inkar rejiminin karşısına hesap soran devrim ordusu olarak şimdi değil de ne zaman dikileceksiniz? Kürt halkıyla eşit ilişkilenmeden kardeşleşmenin de olamayacağını daha ne zaman göreceksiniz? Unutmayın ki, kardeş Kürt halkının hakları ve özgürlüğü için mücadele etmeden, kendi köleliğinize de son veremezsiniz. 1 Mayıs'ın tarihsel olduğu kadar güncel devrimci anlamı da bu değil mi?
1 Mayıs, bizi kapitalist ekonomik krize, dayanılmaz bir yoksulluk ve sömürüye, işsizlik ve açlığa, sendikasızlık ve örgütsüzlük saldırısına, doğanın tahrip edilmesine, faşist TMY ve ÖYM yasalarına ve polis cinayetlerine, Sivas'tan Roboski'ye uzanan faşist katliamlara, emperyalist müdahale, işgal ve saldırılara, Kuzey Kürdistan'da dolu dizgin sürdürülen sömürgeci kirli savaş politika ve konseptlerine, adaletsizliğe karşı devrimci savaşı büyütme çağrısıdır.

Kürt halkı;
Ulusal özgürlük mücadelesinde kazanılmış eşikleri korumanın önemini en iyi sen biliyorsun. Newroz direnişinle bunu dost düşman herkes gördü. Şimdi Kürt ulusal direnişi ve Newroz coşkusunu 1 Mayıs'ın devrimci isyan ruhuyla birleştirme zamanı. 1 Mayıs'ta, ulusal demokratik taleplerini, işçi ve emekçilerin sınıfsal talepleriyle birleştirerek, sürdüre geldiğin onurlu direnişi bir adım daha yükseltmelisin. 1 Mayıs, emperyalist merkezlerce hazırlanmış ve sömürgeci Türk burjuva devleti ve AKP hükümetinin saldırılarıyla el ele giden tasfiye senaryolarını bozma ve püskürtme, Kürt ulusal halk önderi Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi ve Kürt ulusal demokratik hareketi ezme saldırılarını kırma, siyasi ve askeri kırımları durdurma, kırlarda ve kentlerde aralıksız sürdürülen imha saldırılarına son verme ve Türk işçi ve emekçilerini de direnişe çekme çağrısıdır!

Kadınlar;
1 Mayıs, kadınların toplusal kurtuluş mücadelesini büyütme, kadın özgürleşmesini gerçekleştirme ve cins bilinciyle donanma, erkek egemen sistem, değer yargıları ve yaşam kurallarına, kadın cinayetlerine, cinsel baskı ve şiddete, yoksulluğa ve eşitsizliğe karşı devrimci başkaldırı ruhunu büyütme ve özgürleşme çağrısıdır! 8 Mart'ın coşkusunu ve kadın dinamizmini 1 Mayıs'a taşıyalım!

Gençler;
1 Mayıs, liselerden üniversitelere, semtlerden meydanlara yaşamın her alanında devrim ve sosyalizm yürüyüşünüzü hızlandırma, sayıları 600'ü bulan öğrenci gencin tutsaklığa son verme, AKP-YÖK sistemine karşı direnişi büyütme, idare-polis sivil faşist üçlüsüne karşı mücadeleyi ortaklaştırma, bir devrimci eylemi gerçekleştirme sürecinde şehit düşen MLKP üyesi genç kadın savaşçı Yasemin Çiftçi yoldaşın cüretini devrimci savaş parolamız haline getirme çağrısıdır!

Emekçi Aleviler;
Türk-İslam sentezinde vücut bulmuş resmi ideolojiye karşı geliştirdiğiniz inanç ve vicdan özgürlüğü mücadelesini 1 Mayıs alanlarında daha da yükseltmelisiniz. Alevilerin söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğünün politik özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilerek, 1 Mayıs'ta taleplerinizi öteki emekçilerin ve Kürt halkının demokratik, devrimci ve sosyalist talepleriyle birleştirmelisiniz. 1 Mayıs, emekçi Aleviler üzerindeki inkar, baskı ve katliamlara karşı mücadeleyi büyütme ve ortaklaştırma çağrısıdır!

Türk, Kürt ulusları ve ulusal azınlıklardan işçi sınıfımız ve emekçi halklarımız;
1 Mayıs devrimci kavgamızı güçlendirip ortaklaştırdığımız, sömürgeci imha ve inkar sisteminden hesap sorduğumuz, iktidara doğru tarihsel yürüyüşümüzü güçlendirdiğimiz bir gün olsun! 1 Mayıs'ı ve Taksim'i sömürgeci faşist diktatörlükten koparıp aldık. Şimdi sıra 1 Mayıs'ın ücretsiz resmi bir tatil günü olarak ilan edilmesini dayatmada! ‘77 1 Mayıs katliamı başta gelmek üzere 1 Mayıs şehitlerinin hesabını sormamızın önemi artmış durumda. Koparıp alıcı bir direniş olmadan bunun olamayacağı açık değil mi? 1 Mayıs böylesi bir direnişi yükseltmenin de çağrısıdır! 1 Mayıs şehitlerini alanlarda bayraklaştırarak ölümsüzleştirelim!

 

Biji Yek Gulan!
Yaşasın 1 Mayıs!
Kahrolsun Sömürgeci Faşist Diktatörlük,
Emperyalizm Ve Her Türden Gericilik!
Yaşasın Devrim Ve Sosyalizm!

 

MLKP Merkez Komitesi