Taşeron köleliğe karşı direniş büyüyor
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Sadece 2013'ün ilk ayı içerisinde çoğu taşeron ya da taşeronlaştırılmaya çalışılan işletmelerde olmak üzere 50'yi aşkın grev ve direniş gerçekleşti.

 

01 Şubat 2013 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 124 

2013'ün ilk ayı, özellikle esnek ve taşeron çalışma kaynaklı çok sayıda iş cinayeti sonucu 68 işçinin ölümüne sahne olduğu gibi, irili ufaklı 45'ten fazla işçi direnişinin de gelişimine tanıklık etti.
Sınıf gündemi önce Kozlu'dan gelen maden patlamasıyla sarsıldı. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın en eski işçi/sanayi bölgesi olan maden şehri Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde Türkiye Taş Kömürü Kurumu Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında 7 Ocak günü metan gazı püskürmesi sonucu Hüseyin Kürekçi, Hasan Bozacı, Muharrem Yapıcı, Yüksel Koca, Ahmet Şekerci, Köksal Kadıoğlu, Muhsin Akyüz ve Satılmış Arslan isimli 8 işçi yaşamını yitirdi. Patlamanın nedeninin, madendeki sondaj çalışmalarını yürüten taşeron firma Star Madencilik'in gerekli kontrolleri yapmaması olduğu, bu taşeron firmanın kağıt üzerinde yasak olmasına rağmen fiilen ana işler yürüttüğü, ayrıca işçilerin "tehlikeli işkolu" sayılan dallarda sigorta prim ödemeleri yüksek olduğundan ofis çalışanı ve inşaat işçisi olarak gösterildikleri ortaya çıktı. Kozlu iş cinayetine tepki olarak dört bir yanda özellikle taşeron çalışmaya karşı eylemlilikler sürerken, çeşitli kentlerden ve işkollarından "iş kazası" haberleri gelmeye devam etti.
• 15 Ocak'ta İstanbul Tuzla tersane havzasında bulunan Sedef Tersanesi'nde işçi Ersin Taşdemir vince çıkmak isterken iş cinayeti kurbanı oldu.
• Bursa Gemlik'teki Roda Limanı'nda çalışan İbrahim Aydın isimli işçi 17 Ocak günü dolum yapılan konteynırdan düşerek yaşamını yitirdi.
• Edirne'de bir kömür madeninde 26 Ocak'ta göçük sonucu Davut Şahin isimli işçi yaşamını yitirdi.
• 29 Ocak'ta Çanakkale'nin Çan ilçesinde bir kurşun madeninde meydana gelen iş cinayetinde üç işçi kayaların altında kaldı, Demsur Karadeniz yaşamını yitirdi.
• 30 Ocak'ta İzmir'de bir apartman inşaatında çalışan Kadir Doğan asansör monte ederken zincirin kopması sonucu yaşamını yitirdi.
• 31 Ocak'ta İzmir'de yol inşaatında çalışan Vahdettin Cengiz, toprak altında kalarak yaşamını yitirdi.
• Ocak ayı yine katliam gibi bir iş kazası ile sona erdi. 30 Ocak'ta Antep'te 4. Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Güneydoğu Galvaniz fabrikasında meydana gelen patlamada 7 işçi yaşamını yitirdi.
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin "Ocak ayı iş cinayetleri raporu"na göre, en az 68 işçi yaşamını yitirdi; ölümlerden 16'sı maden, 15'i inşaat ve 10'u metal işkolunda meydana gelirken, taşeron ve güvencesiz çalışma koşullarının iş cinayetlerinin başlıca sorumlusu olduğu kaydedildi. 2012 yılında toplam 878 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmişti. İş cinayetlerinin % 90'ı taşeron işletmelerde meydana geliyor.
AKP hükümeti, özellikle İslamcı sermaye başta olmak üzere hızlı bir sermaye birikimi temelinde, AKP'nin sıklıkla gündeme getirdiği, dünyanın en hızlı gelişen ekonomiler listesinde ilk sıralarda yer almakta ifade bulan görece ekonomik istikrar temelinde iktidarını sürdürüyor. Dünya ekonomik krizini de, başbakan Erdoğan'ın ifadesiyle "teğet geçen" bu ekonomik büyümenin temelinde ise, işçi kanı ve teri duruyor. AKP hükümeti boyunca çıkarılan çok sayıda çalışma yasası, yapılan reformlar, kamu dahil her alanda taşeronlaşmanın, esnekleşmenin, kuralsız çalışmanın, sendikasızlaştırmanın önünü olağanüstü boyutlarda açtı.
Öte yandan taşeron sistemi, iş cinayetleri, sendikasızlaşma, kayıtdışı ve esnek çalışma ve AKP'nin 10 yıllık hükümeti sürecinde çıkardığı kolaylaştırıcı yasalar, çok sayıda işçi direnişine hedef oluyor. Taşeron çalışmanın işçiler için her bakımdan nasıl bir kölelik mekanizması olduğunu özellikle son 10 yılın deneyleriyle tanıyan işçi sınıfının bağrında taşeron ve esnek çalışma koşullarına karşı kitleselleşme eğilimi taşıyan bir direnişin tekil ve parçalı örnekleri çoğalıyor. Sadece 2013'ün ilk ayı içerisinde çoğu taşeron ya da taşeronlaştırılmaya çalışılan işletmelerde olmak üzere 50'yi aşkın grev ve direniş gerçekleşti. Kimileri halen sürüyor. Sendikalaşma, ücretlerinin ödenmemesi, hak gaspları, iş cinayetleri de direnişlerin belli başlı gündemleri arasında.
• 1 Ocak'ta Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi'nde işten atılan 100 taşeron sağlık işçisi, hastanede eylem yaptı.
• Sayısız direnişle dolu bir mücadele tarihine sahip olan İstanbul Topkapı Şişe Cam fabrikası işçileri de fabrikanın kapatılıp taşınması ve buna bağlı işten çıkarmalara karşı, hakları korunarak İş Bankası'na bağlı diğer fabrikalarda işe devam istemiyle fabrika işgali ve makinelerin çıkartılmasına karşı blokaj eylemleriyle süren 13 günlük direnişi, 10 Ocak'ta kazanımla sonuçlandı.
• İzmir Hipodromu'nda at bakıcıları paralı sağlık raporuna karşı iş bırakarak at yarışlarının yapılmasını engellediler.
• Tempo Çağrı Merkezinde 10 sözleşmeli işçinin işten atılmasını protesto eden işçiler 1 saat iş bıraktı. Patronlar iş bırakma eylemini 9 işçiyi daha işten atarak yanıtladı. Vodafone, Coca-Cola, Garanti Bankası gibi dev şirketlere taşeron çağrı hizmeti veren işçiler, çağrı merkezi işçilerinin çalışma koşullarına dikkat çekerek mücadelelerinin süreceğini açıkladı.
• Bursa Cargill fabrikasında sendikalaşma nedeniyle işten çıkarılan işçilerin eylemi sürerken, eylem, yürüyüş, açlık grevleri ile direnişe destek artıyor.
• Muğla Yatağan'da Yeniköy Termik Santrali'ni taşeronlaştırma girişimlerine karşı işçiler ihale için gelen şirketlere yönelik yol kesme eylemi yaparken, işgal girişiminde bulundular. Maden işçileri ve çevre halkın da desteğiyle 14 Ocak'ta ihale iptal edildi.
• İzmir Aliağa Belediyesinde Genel-İş üyesi yüzlerce taşeron belediye işçisi 16 Ocak'ta taşeronluğa karşı iş bıraktı.
• İstanbul'un Gebze ilçesinde bulunan Arçelik çamaşır makinesi fabrikası işçileri, işbirlikçi sendika Türk Metal'in desteğiyle gerçekleşen işten atmalara karşı 9 Ocak'ta fabrika önünde eyleme geçti.
• 17 Ocak'ta ise Avrupa Serbest Bölgesi'nde bulunan Daiyang Fabrikası'nda grevde olan işçilere polis saldırdı, 80 işçi yaralandı. Daiyang işçileri patronla Birleşik Metal-İş sendikası arasındaki toplu iş görüşmelerinin tıkanması üzerine 14 Kasım'da greve çıkmıştı. Patronlar grevi kırmak için Güney Kore'den fabrikada çalışacak işçi getirmek dahil her yola başvuruyor.
• Kocaeli Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, Dev Sağlık İş üyesi 200 taşeron sağlık işçisi, 21 Ocak'ta taşeron ihalesine karşı iş bıraktı.
• 23 Ocak'ta Dev Sağlık İş sendikası, on bin taşeron sağlık işçisinin sendika üyeliklerinin tanınmamasına ilişkin Çalışma Bakanlığı önünde eylem yaptı. İşçilere saldıran polis, Arzu Çerkezoğlu'nun da aralarında bulunduğu 20'ye yakın kişiyi gözaltına aldı.
• Ücretlerini alamadıkları için İstanbul Ticaret Odası önünde direnişe geçen ve polisin sayısız saldırısına rağmen mücadelesini sürdüren Teknopark inşaat işçileri, 25 Ocak'ta taşeron bir firma olan Uzunlar İnşaat'a taleplerini kabul ettirdi.
• Ocak ayının en önemli ve derslerle dolu direnişlerinden biri de Tuzla Tersaneler bölgesinde bulunan ve 600 işçinin çalıştığı Ada Tersanesi işçilerinin mücadelesi oldu. Tersane patronu, kendisine bağlı Peyk taşeron firmasıyla sözleşmesini feshedince 55 işçi 2,5 aylık ücretlerini de alamadan işsiz kaldılar. İşçiler 14 Ocak'tan itibaren tersane önünde direnişe başladılar. Tersane patronunun silahlı tehditlerine, arabayla ezme girişimlerine rağmen Limter-İş sendikası öncülüğünde direnişi sürdüren işçiler, 24 Ocak'ta tersanenin iki vincini işgal ederek üretimi bloke ettiler. Gece boyu soğuğa ve yağmura rağmen 70 m yükseklikte işgale devam eden işçilere diğer tersane işçileri ile destek için gelen kesimler yiyecek ve yağmurluk gibi ihtiyaçlarını ulaştırdı. HDK ve ESP başta olmak üzere çeşitli ilerici ve devrimci siyasi güçlerin tersaneye giderek destek verdiği direniş, 25 Ocak günü kazanımla sonuçlandı. Tersane patronları ödenmemiş ücretleri ödemeyi kabul etmek zorunda kaldı.
• Ödenmemiş ücretlerinin ödenmesi için tam bir yıldır direnişte olan Hey Tekstil işçileri, her Cumartesi günü İstanbul Galatasaray Meydanı'nda yaptıkları eylemi 26 Ocak akşamı da sürdürdü. Eylem esnasında işçiler yürüyüş güzergahı üzerindeki Mango mağazasını işgal ederek pankart ve dövizlerle Hey Tekstil'in de taşeron üretim yaptığı Mango'yu boykot çağrısı yaptı. Hey Tekstil işçileri 29 Ocak'ta da Meclis önünde eylem yaptılar.
• Adıyaman'da sendikalı oldukları için işten atılan ve fabrika önünde direnişe geçen Güçlü Tekstil işçilerine aynı patronun diğer iki fabrikasından işçiler de iş bırakma eylemiyle dayanışmada bulundu. 29 Ocak'ta gerçekleşen direnişle firmanın iplik fabrikalarında üretim tamamen durdu.
• Zonguldak maden katliamı, bu maden kentinde 19 yıl sonra en kitlesel mitingin de içinde olduğu sayısız eylemle yanıtlandı. Star İnşaat'a bağlı 110 maden işçisinin sendika, TİS, eşit ücret ve sosyal haklar, işçi sağlığı ve güvenliği istemleriyle süresiz iş bırakmasının yanı sıra Samsun'dan Ankara'ya, İstanbul'dan Eskişehir'e sayısız kentte HDK ve çeşitli sendikalar başta olmak üzere çok sayıda eylem düzenlendi. 27 Ocak'ta Zonguldak'ta yapılan "Emeğe Saygı Mitingi"nde 25 bin işçi öfkesini haykırarak genel grev genel direniş sloganları attı.
• Ocak sonunda gerçekleşen bir diğer kitlesel direniş de çeşitli kentlerden gelen 5 bin karayolu işçisinin "taşerona hayır" sloganıyla 29 Ocak'ta Ankara'da toplanarak Karayolları Genel Müdürlüğü önünde eylem yapması oldu.
AKP Hükümetinin, şimdilik sadece "uzmanlık gerektiren" yani yan dallarda yasal olan (ki buna rağmen fiilen asıl işler de yaygın olarak taşerona veriliyor) taşeron sistemini temel bir çalışma biçimi haline getirmeyi yasallaştırmak için, asıl işlerin de taşerona verilmesini öngören yasa teklifi hazırladığı bu günlerde böylesi direnişlerin gelişmesi oldukça anlamlı. Ancak fiziken parçalı ve dağınık durumda olan sınıfın bu tekil mücadelelerin birleşik bir işçi harekeine dönüşmesi, devrimci öncünün sendikal ve siyasal alanda sürece etkin müdahalesiyle ancak bir gerçekliğe dönüşebilir. 

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Taşeron köleliğe karşı direniş büyüyor
fc Share on Twitter
 

Sadece 2013'ün ilk ayı içerisinde çoğu taşeron ya da taşeronlaştırılmaya çalışılan işletmelerde olmak üzere 50'yi aşkın grev ve direniş gerçekleşti.

 

01 Şubat 2013 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 124 

2013'ün ilk ayı, özellikle esnek ve taşeron çalışma kaynaklı çok sayıda iş cinayeti sonucu 68 işçinin ölümüne sahne olduğu gibi, irili ufaklı 45'ten fazla işçi direnişinin de gelişimine tanıklık etti.
Sınıf gündemi önce Kozlu'dan gelen maden patlamasıyla sarsıldı. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın en eski işçi/sanayi bölgesi olan maden şehri Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde Türkiye Taş Kömürü Kurumu Kozlu Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında 7 Ocak günü metan gazı püskürmesi sonucu Hüseyin Kürekçi, Hasan Bozacı, Muharrem Yapıcı, Yüksel Koca, Ahmet Şekerci, Köksal Kadıoğlu, Muhsin Akyüz ve Satılmış Arslan isimli 8 işçi yaşamını yitirdi. Patlamanın nedeninin, madendeki sondaj çalışmalarını yürüten taşeron firma Star Madencilik'in gerekli kontrolleri yapmaması olduğu, bu taşeron firmanın kağıt üzerinde yasak olmasına rağmen fiilen ana işler yürüttüğü, ayrıca işçilerin "tehlikeli işkolu" sayılan dallarda sigorta prim ödemeleri yüksek olduğundan ofis çalışanı ve inşaat işçisi olarak gösterildikleri ortaya çıktı. Kozlu iş cinayetine tepki olarak dört bir yanda özellikle taşeron çalışmaya karşı eylemlilikler sürerken, çeşitli kentlerden ve işkollarından "iş kazası" haberleri gelmeye devam etti.
• 15 Ocak'ta İstanbul Tuzla tersane havzasında bulunan Sedef Tersanesi'nde işçi Ersin Taşdemir vince çıkmak isterken iş cinayeti kurbanı oldu.
• Bursa Gemlik'teki Roda Limanı'nda çalışan İbrahim Aydın isimli işçi 17 Ocak günü dolum yapılan konteynırdan düşerek yaşamını yitirdi.
• Edirne'de bir kömür madeninde 26 Ocak'ta göçük sonucu Davut Şahin isimli işçi yaşamını yitirdi.
• 29 Ocak'ta Çanakkale'nin Çan ilçesinde bir kurşun madeninde meydana gelen iş cinayetinde üç işçi kayaların altında kaldı, Demsur Karadeniz yaşamını yitirdi.
• 30 Ocak'ta İzmir'de bir apartman inşaatında çalışan Kadir Doğan asansör monte ederken zincirin kopması sonucu yaşamını yitirdi.
• 31 Ocak'ta İzmir'de yol inşaatında çalışan Vahdettin Cengiz, toprak altında kalarak yaşamını yitirdi.
• Ocak ayı yine katliam gibi bir iş kazası ile sona erdi. 30 Ocak'ta Antep'te 4. Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Güneydoğu Galvaniz fabrikasında meydana gelen patlamada 7 işçi yaşamını yitirdi.
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin "Ocak ayı iş cinayetleri raporu"na göre, en az 68 işçi yaşamını yitirdi; ölümlerden 16'sı maden, 15'i inşaat ve 10'u metal işkolunda meydana gelirken, taşeron ve güvencesiz çalışma koşullarının iş cinayetlerinin başlıca sorumlusu olduğu kaydedildi. 2012 yılında toplam 878 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmişti. İş cinayetlerinin % 90'ı taşeron işletmelerde meydana geliyor.
AKP hükümeti, özellikle İslamcı sermaye başta olmak üzere hızlı bir sermaye birikimi temelinde, AKP'nin sıklıkla gündeme getirdiği, dünyanın en hızlı gelişen ekonomiler listesinde ilk sıralarda yer almakta ifade bulan görece ekonomik istikrar temelinde iktidarını sürdürüyor. Dünya ekonomik krizini de, başbakan Erdoğan'ın ifadesiyle "teğet geçen" bu ekonomik büyümenin temelinde ise, işçi kanı ve teri duruyor. AKP hükümeti boyunca çıkarılan çok sayıda çalışma yasası, yapılan reformlar, kamu dahil her alanda taşeronlaşmanın, esnekleşmenin, kuralsız çalışmanın, sendikasızlaştırmanın önünü olağanüstü boyutlarda açtı.
Öte yandan taşeron sistemi, iş cinayetleri, sendikasızlaşma, kayıtdışı ve esnek çalışma ve AKP'nin 10 yıllık hükümeti sürecinde çıkardığı kolaylaştırıcı yasalar, çok sayıda işçi direnişine hedef oluyor. Taşeron çalışmanın işçiler için her bakımdan nasıl bir kölelik mekanizması olduğunu özellikle son 10 yılın deneyleriyle tanıyan işçi sınıfının bağrında taşeron ve esnek çalışma koşullarına karşı kitleselleşme eğilimi taşıyan bir direnişin tekil ve parçalı örnekleri çoğalıyor. Sadece 2013'ün ilk ayı içerisinde çoğu taşeron ya da taşeronlaştırılmaya çalışılan işletmelerde olmak üzere 50'yi aşkın grev ve direniş gerçekleşti. Kimileri halen sürüyor. Sendikalaşma, ücretlerinin ödenmemesi, hak gaspları, iş cinayetleri de direnişlerin belli başlı gündemleri arasında.
• 1 Ocak'ta Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi'nde işten atılan 100 taşeron sağlık işçisi, hastanede eylem yaptı.
• Sayısız direnişle dolu bir mücadele tarihine sahip olan İstanbul Topkapı Şişe Cam fabrikası işçileri de fabrikanın kapatılıp taşınması ve buna bağlı işten çıkarmalara karşı, hakları korunarak İş Bankası'na bağlı diğer fabrikalarda işe devam istemiyle fabrika işgali ve makinelerin çıkartılmasına karşı blokaj eylemleriyle süren 13 günlük direnişi, 10 Ocak'ta kazanımla sonuçlandı.
• İzmir Hipodromu'nda at bakıcıları paralı sağlık raporuna karşı iş bırakarak at yarışlarının yapılmasını engellediler.
• Tempo Çağrı Merkezinde 10 sözleşmeli işçinin işten atılmasını protesto eden işçiler 1 saat iş bıraktı. Patronlar iş bırakma eylemini 9 işçiyi daha işten atarak yanıtladı. Vodafone, Coca-Cola, Garanti Bankası gibi dev şirketlere taşeron çağrı hizmeti veren işçiler, çağrı merkezi işçilerinin çalışma koşullarına dikkat çekerek mücadelelerinin süreceğini açıkladı.
• Bursa Cargill fabrikasında sendikalaşma nedeniyle işten çıkarılan işçilerin eylemi sürerken, eylem, yürüyüş, açlık grevleri ile direnişe destek artıyor.
• Muğla Yatağan'da Yeniköy Termik Santrali'ni taşeronlaştırma girişimlerine karşı işçiler ihale için gelen şirketlere yönelik yol kesme eylemi yaparken, işgal girişiminde bulundular. Maden işçileri ve çevre halkın da desteğiyle 14 Ocak'ta ihale iptal edildi.
• İzmir Aliağa Belediyesinde Genel-İş üyesi yüzlerce taşeron belediye işçisi 16 Ocak'ta taşeronluğa karşı iş bıraktı.
• İstanbul'un Gebze ilçesinde bulunan Arçelik çamaşır makinesi fabrikası işçileri, işbirlikçi sendika Türk Metal'in desteğiyle gerçekleşen işten atmalara karşı 9 Ocak'ta fabrika önünde eyleme geçti.
• 17 Ocak'ta ise Avrupa Serbest Bölgesi'nde bulunan Daiyang Fabrikası'nda grevde olan işçilere polis saldırdı, 80 işçi yaralandı. Daiyang işçileri patronla Birleşik Metal-İş sendikası arasındaki toplu iş görüşmelerinin tıkanması üzerine 14 Kasım'da greve çıkmıştı. Patronlar grevi kırmak için Güney Kore'den fabrikada çalışacak işçi getirmek dahil her yola başvuruyor.
• Kocaeli Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, Dev Sağlık İş üyesi 200 taşeron sağlık işçisi, 21 Ocak'ta taşeron ihalesine karşı iş bıraktı.
• 23 Ocak'ta Dev Sağlık İş sendikası, on bin taşeron sağlık işçisinin sendika üyeliklerinin tanınmamasına ilişkin Çalışma Bakanlığı önünde eylem yaptı. İşçilere saldıran polis, Arzu Çerkezoğlu'nun da aralarında bulunduğu 20'ye yakın kişiyi gözaltına aldı.
• Ücretlerini alamadıkları için İstanbul Ticaret Odası önünde direnişe geçen ve polisin sayısız saldırısına rağmen mücadelesini sürdüren Teknopark inşaat işçileri, 25 Ocak'ta taşeron bir firma olan Uzunlar İnşaat'a taleplerini kabul ettirdi.
• Ocak ayının en önemli ve derslerle dolu direnişlerinden biri de Tuzla Tersaneler bölgesinde bulunan ve 600 işçinin çalıştığı Ada Tersanesi işçilerinin mücadelesi oldu. Tersane patronu, kendisine bağlı Peyk taşeron firmasıyla sözleşmesini feshedince 55 işçi 2,5 aylık ücretlerini de alamadan işsiz kaldılar. İşçiler 14 Ocak'tan itibaren tersane önünde direnişe başladılar. Tersane patronunun silahlı tehditlerine, arabayla ezme girişimlerine rağmen Limter-İş sendikası öncülüğünde direnişi sürdüren işçiler, 24 Ocak'ta tersanenin iki vincini işgal ederek üretimi bloke ettiler. Gece boyu soğuğa ve yağmura rağmen 70 m yükseklikte işgale devam eden işçilere diğer tersane işçileri ile destek için gelen kesimler yiyecek ve yağmurluk gibi ihtiyaçlarını ulaştırdı. HDK ve ESP başta olmak üzere çeşitli ilerici ve devrimci siyasi güçlerin tersaneye giderek destek verdiği direniş, 25 Ocak günü kazanımla sonuçlandı. Tersane patronları ödenmemiş ücretleri ödemeyi kabul etmek zorunda kaldı.
• Ödenmemiş ücretlerinin ödenmesi için tam bir yıldır direnişte olan Hey Tekstil işçileri, her Cumartesi günü İstanbul Galatasaray Meydanı'nda yaptıkları eylemi 26 Ocak akşamı da sürdürdü. Eylem esnasında işçiler yürüyüş güzergahı üzerindeki Mango mağazasını işgal ederek pankart ve dövizlerle Hey Tekstil'in de taşeron üretim yaptığı Mango'yu boykot çağrısı yaptı. Hey Tekstil işçileri 29 Ocak'ta da Meclis önünde eylem yaptılar.
• Adıyaman'da sendikalı oldukları için işten atılan ve fabrika önünde direnişe geçen Güçlü Tekstil işçilerine aynı patronun diğer iki fabrikasından işçiler de iş bırakma eylemiyle dayanışmada bulundu. 29 Ocak'ta gerçekleşen direnişle firmanın iplik fabrikalarında üretim tamamen durdu.
• Zonguldak maden katliamı, bu maden kentinde 19 yıl sonra en kitlesel mitingin de içinde olduğu sayısız eylemle yanıtlandı. Star İnşaat'a bağlı 110 maden işçisinin sendika, TİS, eşit ücret ve sosyal haklar, işçi sağlığı ve güvenliği istemleriyle süresiz iş bırakmasının yanı sıra Samsun'dan Ankara'ya, İstanbul'dan Eskişehir'e sayısız kentte HDK ve çeşitli sendikalar başta olmak üzere çok sayıda eylem düzenlendi. 27 Ocak'ta Zonguldak'ta yapılan "Emeğe Saygı Mitingi"nde 25 bin işçi öfkesini haykırarak genel grev genel direniş sloganları attı.
• Ocak sonunda gerçekleşen bir diğer kitlesel direniş de çeşitli kentlerden gelen 5 bin karayolu işçisinin "taşerona hayır" sloganıyla 29 Ocak'ta Ankara'da toplanarak Karayolları Genel Müdürlüğü önünde eylem yapması oldu.
AKP Hükümetinin, şimdilik sadece "uzmanlık gerektiren" yani yan dallarda yasal olan (ki buna rağmen fiilen asıl işler de yaygın olarak taşerona veriliyor) taşeron sistemini temel bir çalışma biçimi haline getirmeyi yasallaştırmak için, asıl işlerin de taşerona verilmesini öngören yasa teklifi hazırladığı bu günlerde böylesi direnişlerin gelişmesi oldukça anlamlı. Ancak fiziken parçalı ve dağınık durumda olan sınıfın bu tekil mücadelelerin birleşik bir işçi harekeine dönüşmesi, devrimci öncünün sendikal ve siyasal alanda sürece etkin müdahalesiyle ancak bir gerçekliğe dönüşebilir.