"O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler"
28 Şubat günü aramızdan ayrıldı. İnsanlarımızı doğal ölümlerle yitirmek doğanın kaçınılamaz bir yasası. Fakat buna rağmen değerli yazarımızı yitirmeyi zor kabulleniyoruz. Çünkü Yaşar Kemal halklarımıza malolmuş, emeğini ve yetenekli kalemini halklarımızın toplumsal çıkarlarına adamıştı. Dünya görüşü olarak reformcu sosyalizmi benimsemişti. Türkiye ve Kürdistan'daki ilk kitlesel sosyalizm yanlısı parti olan Türkiye İşçi Partisi'nin üyesi oldu. Zindanlardaki devrimci tutsakların ölüm oruçlarında, en son 1996 Ölüm Orucu eyleminde taleplerinin kabulü için arabulucu heyetin içindeydi. Devrimci tutsakları çocukları olarak görür, güçlü bir duyguyla severdi. Kürt sorununda demokratik barış mücadelesinin önde gelen savunucusu oldu. Enternasyonalistti. Fakat O halklarımızın toplumsal çıkarları için mücadelesini esasen edebiyat alanında yürüttü. Yaklaşık 60 yıl boyunca genç kuşakları romanlarıyla eğitti. Büyülü toplumsal gerçekçilik tarzının zirvesiydi. Bu tarzı romanlarını milyonlarca halk için çekici kıldı. Ağırlıklı olarak kapitalizme geçiş döneminin köylülüğünü(tarım işçilerini de), onun ezilmişliğini, ağır yaşam koşullarını, hoşnutsuluğunu, bireysel kahramanlıklarını yazdı. Solda Kemalizmin antiemperyalist olduğu yanılgısı yaygınken bile Kemalist iktidarların köyde büyük toprak sahiplerinin ve jandarma zulmünün, ABD'ciliğin acımasız diktatörlüğü olduğunu tavizsiz anlattı. Toplumsal ve siyasi gerçekçilikten taviz vermedi. Bütün egemen sınıf iktidarlarının tavizsiz düşmanı oldu. En son romanlarında zorunlu göçün ezilenlerine, lirik dili ve büyülü gerçekçilik tarzıyla, yerverdi. O Kürt'tü. Ama aynı zamanda Türkçe'nin en yaratıcı yazarlarından biri oldu. Romanları sayısız dünya dillerine çevrildi. Edebiyatımızın koca çınarı dünya halklarına hizmet etti, uğurlar olsun!
|