İSTANBUL'DAKİ BOMBALAR...
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Kasım ayında İstanbul, arka arkaya patlayan bombalama eylemleriyle sarsıldı. Eylemlerde 57 kişi öldü, yüzlerce insan ise yaralandı. Emperyalist burjuvazi ve medyası, Irak'taki katliamları özenle gizlerken, bu eylemleri adeta ikinci bir 11 Eylül gibi göstermeye, buradan emperyalist hegemonya, işgal ve saldırganlığına meşruiyet kazandırmaya çalışıyor.

ABD'nin Ortadoğu cellatlarından Wolfowitz, eylemlerin "Türkiye, ABD ve İngiltere"yi yakınlaştırdığını açıkladı. Katil Şaron, "Türkiye ve İsrail arasında kader birliği"nin oluştuğuna işaret etti. Savaşa ve işgale iştahlı Türk hükümeti ve generaller ise, her zamanki gibi, "uluslararası terörizm"e karşı ortak mücadelenin gerekliliğini tekrarladılar.

Oysa bombalamaları kimin yaptığından ayrı olarak, görülüyor ki: birincisi, emperyalist işgal ve saldırganlık Irak ve Ortadoğu'da ulusal direnişi, Arap ve islami enternasyonal eylemleri büyütüyor. İkincisi, dünyada işgalci emperyalist güçlerin bütün ekonomik, siyasi ve askeri hedefleri bu direnişin meşru ve haklı hedefleridir. Üçüncüsü, Irak'ta ABD'nin himayeci sömürgeci çivisi tutmuyor.

Irak ve Ortadoğu halkları kazanacaktır.

Bu konuda Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında çağrıları ve eylemi ile işgale ve saldırganlığa karşı savaşıma öncülük eden MLKP, coğrafyamız proletaryası ve halklarına aşağıdaki çağrıyı yapar:

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

İSTANBUL'DAKİ BOMBALAR...
fc Share on Twitter
 

Kasım ayında İstanbul, arka arkaya patlayan bombalama eylemleriyle sarsıldı. Eylemlerde 57 kişi öldü, yüzlerce insan ise yaralandı. Emperyalist burjuvazi ve medyası, Irak'taki katliamları özenle gizlerken, bu eylemleri adeta ikinci bir 11 Eylül gibi göstermeye, buradan emperyalist hegemonya, işgal ve saldırganlığına meşruiyet kazandırmaya çalışıyor.

ABD'nin Ortadoğu cellatlarından Wolfowitz, eylemlerin "Türkiye, ABD ve İngiltere"yi yakınlaştırdığını açıkladı. Katil Şaron, "Türkiye ve İsrail arasında kader birliği"nin oluştuğuna işaret etti. Savaşa ve işgale iştahlı Türk hükümeti ve generaller ise, her zamanki gibi, "uluslararası terörizm"e karşı ortak mücadelenin gerekliliğini tekrarladılar.

Oysa bombalamaları kimin yaptığından ayrı olarak, görülüyor ki: birincisi, emperyalist işgal ve saldırganlık Irak ve Ortadoğu'da ulusal direnişi, Arap ve islami enternasyonal eylemleri büyütüyor. İkincisi, dünyada işgalci emperyalist güçlerin bütün ekonomik, siyasi ve askeri hedefleri bu direnişin meşru ve haklı hedefleridir. Üçüncüsü, Irak'ta ABD'nin himayeci sömürgeci çivisi tutmuyor.

Irak ve Ortadoğu halkları kazanacaktır.

Bu konuda Türkiye ve Kuzey Kürdistan coğrafyasında çağrıları ve eylemi ile işgale ve saldırganlığa karşı savaşıma öncülük eden MLKP, coğrafyamız proletaryası ve halklarına aşağıdaki çağrıyı yapar: