Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Konferansta katılımcı delegasyonlar tarafından kendi ülkelerinin deneyimleri, cezaevleri ve tutsakların sorunları ve çıkartılması gereken görevler üzerinde kapsayıcı tartışmalar yapıldı. Politik tutsakları sahiplenmenin, dayanışmanın uluslararası önemi ve anlamı üzerinde duruldu. Konferans yürütülen tartışmalarla önemli bir enerji ortaya çıkarttı, katılanlara güç verdi. 

1 Haziran 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 70

24-25 Mayıs 2008’de Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı’nın sonuç açıklamasını yayınlıyoruz:

Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı 24-25 Mayıs 2008 tarihinde, Filistin'den Batı Sahra'ya, Danimarka'dan İtalya'ya, İspanya'dan Hindistan'a, Almanya'dan İsviçre'ye, Belçika'dan Türkiye ve Kuzey Kürdistan'a, Fransa'dan İran'a 12 ülkeden kurumların delegasyonlarıyla ve 150 kişinin katılımı ile yapıldı.
Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi adına yapılan açılış konuşmasıyla başlayan konferansta Filistin'den Addameer, İtalya'dan Proleter Dayanışma Örgütü (ASP), Batı Sahra'dan AFAPREDESA (video konferansla katılım), İran Emek Partisi (Toufan), ICAD (Hollanda ve Almanya Seksiyonları), Hindistan'dan SUCI, IAPSCC ve AIAIF adına Manik Mukherjee, Fransa'dan Kızıl Yardım, İsviçre'den Uluslararası Kızıl Yardım Komisyonu, Almanya'dan Kızıl Yardım, Fransa Komünist Partisi-Maoist, Türkiye'den İHD İstanbul Şubesi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'dan ESP'li Şehit ve Tutsak Yakınları, Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), İsviçre'den Psikolog Dr. Jean-Claude Métraux, Almanya'dan pedagog ve sosyal uzman Ümit Koşan, Türkiye'den 10 Eylül Dava Tutsakları Avukatı Kamil Ağaoğlu, Almanya'dan "Abdullah Öcalan'a Özgürlük - Kürdistan'a Barış" Uluslararası İnisiyatifi, Danimarka'dan Uluslararası Forum, Almanya'dan Persien Dialog, İsviçre'den Devrimci İnşa, İspanya'dan PCE(r), Grapo ve Socorro Rojo Dava Tutsakları Kollektifi, Belçika'dan Uluslararası Kızıl Yardım Komisyonu, Almanya'dan AGİF, İsviçre'den İGİF, Fransa'dan ACTİT, Britanya'dan GİK-DER, Belçika'dan EGK, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'dan MKP gibi örgüt ve kurum temsilcileri ile uzmanlar yer aldı. Katılımcılar konferansa kendi çalışma alanlarıyla ilgili tebliğler sundu.
Konferansa kayıp yakını Hatice Toraman, Türkiye ve Kuzey Kürdistan cezaevlerinde 1996 ve 2000 yıllarında ölüm orucu direnişine katılan gaziler, uzun yıllar cezaevinde yatan tutsaklar da katıldı.
Ayrıca konferansı destekleyen, ancak değişik nedenlerle katılamayan çok sayıda kurum, konferansı mesajlarıyla selamladı. Türkiye ve Kuzey Kürdistan cezaevlerinden MLKP dava tutsakları ve İsrail cezaevlerinden Filistinli tutsaklar adına FHKC Genel Sekreteri Ahmed Saadat ile İtalya ve İsviçre cezaevlerinden tutsaklar da konferansa mesajlarıyla katıldı.
Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi'nin (AÖTDK)'ün, tüm dünyada cezaevleri ve politik tutsakların sorunlarına ilgiyi arttırmak; politik tutsaklarla uluslararası dayanışma bilincini geliştirme ve bu dayanışmayı örmek; cezaevleri ve politik tutsakların sorunlarına ilişkin çalışma yürüten kurumlarla ilişkileri güçlendirmek, bu kurumlar arasında ortak çalışma ve birleşik mücadeleyi geliştirmek, eş zamanlı kampanyalar açmak, değişik eylem ve etkinlikler örgütlemek üzere uluslararası düzeyde koordineli hareket etmek hedefiyle düzenlediğin konferans, bu amaç doğrultusunda önemli tartışmalar yürüttü. Konferansta katılımcı delegasyonlar tarafından kendi ülkelerinin deneyimleri, cezaevleri ve tutsakların sorunları ve çıkartılması gereken görevler üzerine kapsayıcı tartışmalar yapıldı. Politik tutsakları sahiplenmenin ve dayanışmanın uluslararası önemi ve anlamı üzerinde duruldu. Konferans yürütülen tartışmalarla önemli bir enerji ortaya çıkarttı, katılanlara güç verdi.
Konferansta yapılan tartışmalarda öne çıkan öneri ve düşünceler:
- Cezaevleri sorunu yerel, bölgesel ve ulusal ölçekli sorunlar değil, uluslararası nitelikte bir sorundur. Ada cezaevleri, sınırdışı cezaevleri, gizli CIA, uçak cezaevleri oluşturuluyor.
- Cezaevleri, uluslararası sınıf mücadelesinin bir alanıdır.
- Ülke, şehir ve alfabetik isimleri değişik olsa da cezaevlerinde uygulanan tecrit, emperyalistlerin uluslararası bir politikasıdır.
- Tecrit, emperyalistlerin işçi sınıfına ve ezilen halklara yönelik genel saldırılarının bir parçasıdır.
- Tecrit, emperyalistlerin kendilerini yeniden yapılandırma konseptinin bir sorunudur.
- Yeni tecrit cezaevleri tüm dünyada egemenlerce "yüksek güvenlikli cezaevi" olarak tanımlanıyor ve ifade ediliyor. Stamheim, Meza, Evin, F Tipi, Guantanamo, Libertet, Nafa, İmralı gibi cezaevleri bunları sembolize etmektedir.
- Cezaevleri ve tutsakların sorunları sadece tutsakların, içerdekilerin sorunları değil, daha da çok dışarıdakilerin sorunlarıdır. Onların mücadele görevleridir. Tecride karşı, cezaevlerindeki baskılara ve zulme karşı mücadele politik tutsaklara havale edilemez.
- Cezaevleri ve tutsakların sorunları ailelerin sorunu olarak da darlaştırılmamalıdır.
- Tüm dünyada tutsakların sorunları hemen hemen birbirinin aynıdır. Giderek daha çok ortaklaşmaktadır.
- Cezaevleri ve tutsaklık sorunları tüm bir toplumun, işçi ve emekçilerin sorunudur.
- Cezaevleri ve tutsaklık sorunu, siyasal yanı kadar, ailevi, hukuki, sağlık sorunlarını da içermektedir.
- Politik tutsaklarla dayanışma önemlidir. Bunu söyleyip geçmeyi değil, eylemli bir dayanışmayı içermelidir.
- Cezaevleri ve tutsakların sorununa karşı ilgi ve duyarlılık uluslararası bir temelde ele alınmalıdır.
- Politik tutsakların, ailelerinin ve yakınlarının sorunları özgürlük ve sosyalizm mücadelesinin özgün ve önemli bir çalışma alanıdır.
- Bu özgün ve önemli alan çalışmasının kurumlaşması önemlidir.
- Bu alanda çalışma yürüten değişik ülkelerdeki kurumlar arasındaki ilişkiler daha çok güçlendirilmelidir.
- Bu özgün kurumlar arasında uluslararası düzeyde ilişkilerin kurulması, ortak çalışmalar, eş zamanlı kampanyalar yürütülmesi önemsenmelidir. Bunun için uluslararası koordinasyonun sağlanması hedeflenmelidir.
- Bu doğrultuda bir adım olarak "İletişim Ağı" oluşturulmalıdır.
- Tek tek ülkelerde politik örgütlere ve tutsaklarına yönelik olası saldırı durumunda acil müdahale ağı oluşturulması bu mücadeleyi güçlendirir.
- Bu doğrultuda ortaklaşan kurumlar belli aralıklarla Uluslararası Bülten çıkarabilir.
- Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı ve toplantı gibi etkinliklerin düzenlenmesi önemsenmelidir. Bu, ortak çalışma ve birleşik mücadelenin sorunlarının tartışılarak perspektifler oluşturulmasına hizmet eder.
- Politik tutsaklarla dayanışma somut olmalı, çağrılara eylemli yanıt olmalıdır. Bu, ortak çalışma kapasitesini arttırıcı olur.
Konferans, Mısır'ın Mahalla kentinde tekstil işçilerine yönelik saldırıları kınayarak, tutuklu işçilerin açlık grevlerini selamlayıp, direnişlerini desteklemektedir.
Konferans, Peru işçi ve emekçilerinin 9 Haziran genel grevini, İstanbul- Tuzla tersanelerinde düzenlenen Limter-İş sendikasının 16 Haziran grevini desteklediğini ve dayanışma içinde olduğunu belirterek, grev ve direnişlerle dayanışma çağrısı yaptı.
Konferans, gerici faşist rejimlerin işçi ve emekçilere yönelik saldırıları sonucu değişik ülkelerde tutuklanarak cezaevlerinde tutulan politik tutsakların direngen yaşamlarını, direnişlerini selamlayarak, mücadelelerinde başarı dileklerini ileten bir mektup yayınladı.
Konferans, özgür tutsakların, ailelerinin, yoldaşlarının sesini ve gücünü buluşturarak, enternasyonal mücadele yoldaşlığını geliştiren kürsü oldu.
Konferansın uluslararası katılımcıları ve ölüm orucu gazileriyle birlikte tüm katılımcıları, Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası nedeniyle yapılan bir eyleme katılarak, tutsakların sesini kaybedenlere karşı mücadele ile buluşturdu.
Konferans, 17-31 Mayıs Uluslararası Kayıplara Karşı Mücadele Haftası etkinlikleri kapsamında 13. yıl mücadelesi anısına kayıplara karşı mücadelede önemli katkıları olan Kayıp yakını Hatice Toraman'a İstanbul'da verilen "Kayıplara Karşı Mücadelede 13. Yıl Plaketi'nin, bir başka kayıp yakını tarafından teslim edilmesinin ardından tüm katılımcıların ayakta coşkun alkışları eşliğinde enternasyonal sloganlarla sona erdi.

Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
25 Mayıs 2008, Köln Almanya

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı
fc Share on Twitter
 

Konferansta katılımcı delegasyonlar tarafından kendi ülkelerinin deneyimleri, cezaevleri ve tutsakların sorunları ve çıkartılması gereken görevler üzerinde kapsayıcı tartışmalar yapıldı. Politik tutsakları sahiplenmenin, dayanışmanın uluslararası önemi ve anlamı üzerinde duruldu. Konferans yürütülen tartışmalarla önemli bir enerji ortaya çıkarttı, katılanlara güç verdi. 

1 Haziran 2008 / Enternasyonal Bülten / Sayı: 70

24-25 Mayıs 2008’de Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı’nın sonuç açıklamasını yayınlıyoruz:

Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı 24-25 Mayıs 2008 tarihinde, Filistin'den Batı Sahra'ya, Danimarka'dan İtalya'ya, İspanya'dan Hindistan'a, Almanya'dan İsviçre'ye, Belçika'dan Türkiye ve Kuzey Kürdistan'a, Fransa'dan İran'a 12 ülkeden kurumların delegasyonlarıyla ve 150 kişinin katılımı ile yapıldı.
Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi adına yapılan açılış konuşmasıyla başlayan konferansta Filistin'den Addameer, İtalya'dan Proleter Dayanışma Örgütü (ASP), Batı Sahra'dan AFAPREDESA (video konferansla katılım), İran Emek Partisi (Toufan), ICAD (Hollanda ve Almanya Seksiyonları), Hindistan'dan SUCI, IAPSCC ve AIAIF adına Manik Mukherjee, Fransa'dan Kızıl Yardım, İsviçre'den Uluslararası Kızıl Yardım Komisyonu, Almanya'dan Kızıl Yardım, Fransa Komünist Partisi-Maoist, Türkiye'den İHD İstanbul Şubesi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'dan ESP'li Şehit ve Tutsak Yakınları, Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), İsviçre'den Psikolog Dr. Jean-Claude Métraux, Almanya'dan pedagog ve sosyal uzman Ümit Koşan, Türkiye'den 10 Eylül Dava Tutsakları Avukatı Kamil Ağaoğlu, Almanya'dan "Abdullah Öcalan'a Özgürlük - Kürdistan'a Barış" Uluslararası İnisiyatifi, Danimarka'dan Uluslararası Forum, Almanya'dan Persien Dialog, İsviçre'den Devrimci İnşa, İspanya'dan PCE(r), Grapo ve Socorro Rojo Dava Tutsakları Kollektifi, Belçika'dan Uluslararası Kızıl Yardım Komisyonu, Almanya'dan AGİF, İsviçre'den İGİF, Fransa'dan ACTİT, Britanya'dan GİK-DER, Belçika'dan EGK, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'dan MKP gibi örgüt ve kurum temsilcileri ile uzmanlar yer aldı. Katılımcılar konferansa kendi çalışma alanlarıyla ilgili tebliğler sundu.
Konferansa kayıp yakını Hatice Toraman, Türkiye ve Kuzey Kürdistan cezaevlerinde 1996 ve 2000 yıllarında ölüm orucu direnişine katılan gaziler, uzun yıllar cezaevinde yatan tutsaklar da katıldı.
Ayrıca konferansı destekleyen, ancak değişik nedenlerle katılamayan çok sayıda kurum, konferansı mesajlarıyla selamladı. Türkiye ve Kuzey Kürdistan cezaevlerinden MLKP dava tutsakları ve İsrail cezaevlerinden Filistinli tutsaklar adına FHKC Genel Sekreteri Ahmed Saadat ile İtalya ve İsviçre cezaevlerinden tutsaklar da konferansa mesajlarıyla katıldı.
Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi'nin (AÖTDK)'ün, tüm dünyada cezaevleri ve politik tutsakların sorunlarına ilgiyi arttırmak; politik tutsaklarla uluslararası dayanışma bilincini geliştirme ve bu dayanışmayı örmek; cezaevleri ve politik tutsakların sorunlarına ilişkin çalışma yürüten kurumlarla ilişkileri güçlendirmek, bu kurumlar arasında ortak çalışma ve birleşik mücadeleyi geliştirmek, eş zamanlı kampanyalar açmak, değişik eylem ve etkinlikler örgütlemek üzere uluslararası düzeyde koordineli hareket etmek hedefiyle düzenlediğin konferans, bu amaç doğrultusunda önemli tartışmalar yürüttü. Konferansta katılımcı delegasyonlar tarafından kendi ülkelerinin deneyimleri, cezaevleri ve tutsakların sorunları ve çıkartılması gereken görevler üzerine kapsayıcı tartışmalar yapıldı. Politik tutsakları sahiplenmenin ve dayanışmanın uluslararası önemi ve anlamı üzerinde duruldu. Konferans yürütülen tartışmalarla önemli bir enerji ortaya çıkarttı, katılanlara güç verdi.
Konferansta yapılan tartışmalarda öne çıkan öneri ve düşünceler:
- Cezaevleri sorunu yerel, bölgesel ve ulusal ölçekli sorunlar değil, uluslararası nitelikte bir sorundur. Ada cezaevleri, sınırdışı cezaevleri, gizli CIA, uçak cezaevleri oluşturuluyor.
- Cezaevleri, uluslararası sınıf mücadelesinin bir alanıdır.
- Ülke, şehir ve alfabetik isimleri değişik olsa da cezaevlerinde uygulanan tecrit, emperyalistlerin uluslararası bir politikasıdır.
- Tecrit, emperyalistlerin işçi sınıfına ve ezilen halklara yönelik genel saldırılarının bir parçasıdır.
- Tecrit, emperyalistlerin kendilerini yeniden yapılandırma konseptinin bir sorunudur.
- Yeni tecrit cezaevleri tüm dünyada egemenlerce "yüksek güvenlikli cezaevi" olarak tanımlanıyor ve ifade ediliyor. Stamheim, Meza, Evin, F Tipi, Guantanamo, Libertet, Nafa, İmralı gibi cezaevleri bunları sembolize etmektedir.
- Cezaevleri ve tutsakların sorunları sadece tutsakların, içerdekilerin sorunları değil, daha da çok dışarıdakilerin sorunlarıdır. Onların mücadele görevleridir. Tecride karşı, cezaevlerindeki baskılara ve zulme karşı mücadele politik tutsaklara havale edilemez.
- Cezaevleri ve tutsakların sorunları ailelerin sorunu olarak da darlaştırılmamalıdır.
- Tüm dünyada tutsakların sorunları hemen hemen birbirinin aynıdır. Giderek daha çok ortaklaşmaktadır.
- Cezaevleri ve tutsaklık sorunları tüm bir toplumun, işçi ve emekçilerin sorunudur.
- Cezaevleri ve tutsaklık sorunu, siyasal yanı kadar, ailevi, hukuki, sağlık sorunlarını da içermektedir.
- Politik tutsaklarla dayanışma önemlidir. Bunu söyleyip geçmeyi değil, eylemli bir dayanışmayı içermelidir.
- Cezaevleri ve tutsakların sorununa karşı ilgi ve duyarlılık uluslararası bir temelde ele alınmalıdır.
- Politik tutsakların, ailelerinin ve yakınlarının sorunları özgürlük ve sosyalizm mücadelesinin özgün ve önemli bir çalışma alanıdır.
- Bu özgün ve önemli alan çalışmasının kurumlaşması önemlidir.
- Bu alanda çalışma yürüten değişik ülkelerdeki kurumlar arasındaki ilişkiler daha çok güçlendirilmelidir.
- Bu özgün kurumlar arasında uluslararası düzeyde ilişkilerin kurulması, ortak çalışmalar, eş zamanlı kampanyalar yürütülmesi önemsenmelidir. Bunun için uluslararası koordinasyonun sağlanması hedeflenmelidir.
- Bu doğrultuda bir adım olarak "İletişim Ağı" oluşturulmalıdır.
- Tek tek ülkelerde politik örgütlere ve tutsaklarına yönelik olası saldırı durumunda acil müdahale ağı oluşturulması bu mücadeleyi güçlendirir.
- Bu doğrultuda ortaklaşan kurumlar belli aralıklarla Uluslararası Bülten çıkarabilir.
- Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Konferansı ve toplantı gibi etkinliklerin düzenlenmesi önemsenmelidir. Bu, ortak çalışma ve birleşik mücadelenin sorunlarının tartışılarak perspektifler oluşturulmasına hizmet eder.
- Politik tutsaklarla dayanışma somut olmalı, çağrılara eylemli yanıt olmalıdır. Bu, ortak çalışma kapasitesini arttırıcı olur.
Konferans, Mısır'ın Mahalla kentinde tekstil işçilerine yönelik saldırıları kınayarak, tutuklu işçilerin açlık grevlerini selamlayıp, direnişlerini desteklemektedir.
Konferans, Peru işçi ve emekçilerinin 9 Haziran genel grevini, İstanbul- Tuzla tersanelerinde düzenlenen Limter-İş sendikasının 16 Haziran grevini desteklediğini ve dayanışma içinde olduğunu belirterek, grev ve direnişlerle dayanışma çağrısı yaptı.
Konferans, gerici faşist rejimlerin işçi ve emekçilere yönelik saldırıları sonucu değişik ülkelerde tutuklanarak cezaevlerinde tutulan politik tutsakların direngen yaşamlarını, direnişlerini selamlayarak, mücadelelerinde başarı dileklerini ileten bir mektup yayınladı.
Konferans, özgür tutsakların, ailelerinin, yoldaşlarının sesini ve gücünü buluşturarak, enternasyonal mücadele yoldaşlığını geliştiren kürsü oldu.
Konferansın uluslararası katılımcıları ve ölüm orucu gazileriyle birlikte tüm katılımcıları, Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası nedeniyle yapılan bir eyleme katılarak, tutsakların sesini kaybedenlere karşı mücadele ile buluşturdu.
Konferans, 17-31 Mayıs Uluslararası Kayıplara Karşı Mücadele Haftası etkinlikleri kapsamında 13. yıl mücadelesi anısına kayıplara karşı mücadelede önemli katkıları olan Kayıp yakını Hatice Toraman'a İstanbul'da verilen "Kayıplara Karşı Mücadelede 13. Yıl Plaketi'nin, bir başka kayıp yakını tarafından teslim edilmesinin ardından tüm katılımcıların ayakta coşkun alkışları eşliğinde enternasyonal sloganlarla sona erdi.

Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi
25 Mayıs 2008, Köln Almanya