Nepal’de demokratik devrim süreci umudu büyütüyor
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Nepal halkıyla dayanışma, tüm dünyada yükseltilmesi gereken devrimci bir görevdir. Nepal devrimcileri ve Nepal halkı ise dünya halklarına mücadele deneyimlerini aktarma ve diğer ülkelerde gelişen devrimci süreçleri destekleme göreviyle karşı karşıyadır. Nepal'de süren demokratik devrim, umudumuzu büyütmektedir.  

01 Ekim 2008 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 74  

 

Nepal halkının, NKP(M) önderliğinde monarşinin yıkılmasıyla taçlandırdığı devrimci mücadele, zorluklar altında ilerliyor. Nepal'de sınıf mücadelesi, tüm sertliğiyle sürüyor. Nepal burjuvazisinin çıkarları on yıllardır ABD emperyalizminin ve Hindistan'ın çıkarlarıyla iç içe geçmiştir. Bundan dolayı Nepal burjuvazisi, Maoist devrimcilerin yaşanmakta olan demokratik devrim sürecindeki inisiyatifini ABD emperyalizminin desteği ve teşvikiyle sınırlandırmaya ve sürecin monarşinin devrilmesinin ötesine geçerek, kendisine uzanmasını engellemeye çalışıyor. Nepal burjuvazisi, süreci kendi statükosunu bozmadan tamamlamak istese de, Maoistlerin seçimler de dahil olmak üzere kazandığı zaferler bu çabalarını her seferinde boşa çıkarıyor. Nepal'de sınıf mücadelesi, en çetrefilli konular, yani yeni anayasanın hazırlanması ile yeni ordunun kurulması sorunları etrafında yoğunlaşmış durumda.
Nepal halkı, zaferini sadece gerici kraliyet ordusuna karşı savaşarak ve Nepal burjuvazisinin ikili oyunlarını boşa çıkartarak kazanmadı. ABD emperyalizmi ve Hindistan yayılmacılığı monarşiye büyük destek sağlamış, Nepal'de demokratik devrimi baltalamak için her yola başvurmuşlardı.
Emperyalist güçlerin Nepal devrimine yönelik saldırıları sadece bölgedeki çıkarları ya da Nepal'in stratejik su kaynakları nedeniyle değil. Nepal devriminin emperyalizme vurduğu en önemli darbe ve dünya sömürülen ve ezilenleri bakımından en belirleyici niteliği her şeyden önce, artık silahlı devrimlerin zafere ulaşmasının imkansız olduğu, bu çağın kapandığı yalanını bir balon gibi patlatmış olmasıdır. Nepal'deki demokratik devrim süreci, silahlı düşmanın ancak silahla yenileceğini göstermiştir. Nepalli devrimci dostlarımız, silahlı kitle şiddetinin gücüyle düşmana kendi iradelerini dayatırken, bu zeminde zengin ve yaratıcı bir ittifak ve diplomasi politikası izlemekten de çekinmediler. Kapsamlı Barış Anlaşması, bu hamlelerinin en belirleyicisi oldu.
Emperyalist burjuvazi, medeniyetler savaşı teziyle Avrasya stratejisine ideolojik argümanlar ararken, "barbar ve geri doğu halklarına özgürlük ve demokrasi gibi batılı medeniyetlerin erdemlerini götürme" adı altında barbarca savaşlar tezgahlarken, Maoist devrimciler önderliğindeki Nepal halkı elde silah gerici monarşiyi tarihin çöplüğüne göndermiştir. Asya'da gericiliğin timsallerinden olan Nepal monarşisinin en büyük destekçisi ise, medeniyetten söz eden ABD emperyalizmi olmuştur.
Nepal halkının devrimci mücadelesi şimdiden çok önemli sonuçlar elde etmiştir. Monarşi devrilmiş, üniter devlet yapısı son bularak federatif bir cumhuriyet içinde ülkedeki tüm ulus ve ulusal topluluklar için kardeşçe yaşamanın yolu açılmıştır. Şimdi Nepal halkı ve Maoist devrimciler, bu kazanımları koruma ve demokratik devrimi, feodalizmin kalıntılarının tasfiyesi ve halkçı dönüşümlerle ilerletme görevini kendi önüne koymuştur. NKP(M) de, Nepal'de devrim sürecinin sonuçlandığı yönündeki anlayışı, "en büyük tehlike ve sağ oportünist sapma" olarak tanımlaması da bu yönde irade sergilemeyi sürdüreceğini göstermektedir.
Nepal'de süren demokratik devrim, Ortadoğu'da Irak halkının emperyalist işgale, Filistin halkının siyonizme, Kürt halkının sömürgeci faşizme karşı yürüttüğü direnişler, Latin Amerika'da yükselen antiemperyalist mücadeleler ve Chavez ve Morales gibi antiemperyalist halkçı hükümetler, dünyanın dört bir yanında neoliberal politikalara karşı işçi ve emekçi direnişlerinin birer parçasıdır. Nepal örneği, bu mücadeleler arasında, iktidarın silahlı zor yoluyla devrilmesi pratiği olarak, özel bir anlam taşımaktadır.
İlerici, devrimci ve komünist güçler, Nepal'de kazanılan bu mevziyle, dayanışma, sahiplenme ve deneyimlerden öğrenme bakış açısıyla ilişkilenmelidir. Nepal halkıyla dayanışma, tüm dünyada yükseltilmesi gereken devrimci bir görevdir. Nepal devrimcileri ve Nepal halkı ise dünya halklarına mücadele deneyimlerini aktarma ve diğer ülkelerde gelişen devrimci süreçleri destekleme göreviyle karşı karşıyadır.
Nepal'de süren demokratik devrim, umudumuzu büyütmektedir.


 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

Nepal’de demokratik devrim süreci umudu büyütüyor
fc Share on Twitter
 

Nepal halkıyla dayanışma, tüm dünyada yükseltilmesi gereken devrimci bir görevdir. Nepal devrimcileri ve Nepal halkı ise dünya halklarına mücadele deneyimlerini aktarma ve diğer ülkelerde gelişen devrimci süreçleri destekleme göreviyle karşı karşıyadır. Nepal'de süren demokratik devrim, umudumuzu büyütmektedir.  

01 Ekim 2008 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 74  

 

Nepal halkının, NKP(M) önderliğinde monarşinin yıkılmasıyla taçlandırdığı devrimci mücadele, zorluklar altında ilerliyor. Nepal'de sınıf mücadelesi, tüm sertliğiyle sürüyor. Nepal burjuvazisinin çıkarları on yıllardır ABD emperyalizminin ve Hindistan'ın çıkarlarıyla iç içe geçmiştir. Bundan dolayı Nepal burjuvazisi, Maoist devrimcilerin yaşanmakta olan demokratik devrim sürecindeki inisiyatifini ABD emperyalizminin desteği ve teşvikiyle sınırlandırmaya ve sürecin monarşinin devrilmesinin ötesine geçerek, kendisine uzanmasını engellemeye çalışıyor. Nepal burjuvazisi, süreci kendi statükosunu bozmadan tamamlamak istese de, Maoistlerin seçimler de dahil olmak üzere kazandığı zaferler bu çabalarını her seferinde boşa çıkarıyor. Nepal'de sınıf mücadelesi, en çetrefilli konular, yani yeni anayasanın hazırlanması ile yeni ordunun kurulması sorunları etrafında yoğunlaşmış durumda.
Nepal halkı, zaferini sadece gerici kraliyet ordusuna karşı savaşarak ve Nepal burjuvazisinin ikili oyunlarını boşa çıkartarak kazanmadı. ABD emperyalizmi ve Hindistan yayılmacılığı monarşiye büyük destek sağlamış, Nepal'de demokratik devrimi baltalamak için her yola başvurmuşlardı.
Emperyalist güçlerin Nepal devrimine yönelik saldırıları sadece bölgedeki çıkarları ya da Nepal'in stratejik su kaynakları nedeniyle değil. Nepal devriminin emperyalizme vurduğu en önemli darbe ve dünya sömürülen ve ezilenleri bakımından en belirleyici niteliği her şeyden önce, artık silahlı devrimlerin zafere ulaşmasının imkansız olduğu, bu çağın kapandığı yalanını bir balon gibi patlatmış olmasıdır. Nepal'deki demokratik devrim süreci, silahlı düşmanın ancak silahla yenileceğini göstermiştir. Nepalli devrimci dostlarımız, silahlı kitle şiddetinin gücüyle düşmana kendi iradelerini dayatırken, bu zeminde zengin ve yaratıcı bir ittifak ve diplomasi politikası izlemekten de çekinmediler. Kapsamlı Barış Anlaşması, bu hamlelerinin en belirleyicisi oldu.
Emperyalist burjuvazi, medeniyetler savaşı teziyle Avrasya stratejisine ideolojik argümanlar ararken, "barbar ve geri doğu halklarına özgürlük ve demokrasi gibi batılı medeniyetlerin erdemlerini götürme" adı altında barbarca savaşlar tezgahlarken, Maoist devrimciler önderliğindeki Nepal halkı elde silah gerici monarşiyi tarihin çöplüğüne göndermiştir. Asya'da gericiliğin timsallerinden olan Nepal monarşisinin en büyük destekçisi ise, medeniyetten söz eden ABD emperyalizmi olmuştur.
Nepal halkının devrimci mücadelesi şimdiden çok önemli sonuçlar elde etmiştir. Monarşi devrilmiş, üniter devlet yapısı son bularak federatif bir cumhuriyet içinde ülkedeki tüm ulus ve ulusal topluluklar için kardeşçe yaşamanın yolu açılmıştır. Şimdi Nepal halkı ve Maoist devrimciler, bu kazanımları koruma ve demokratik devrimi, feodalizmin kalıntılarının tasfiyesi ve halkçı dönüşümlerle ilerletme görevini kendi önüne koymuştur. NKP(M) de, Nepal'de devrim sürecinin sonuçlandığı yönündeki anlayışı, "en büyük tehlike ve sağ oportünist sapma" olarak tanımlaması da bu yönde irade sergilemeyi sürdüreceğini göstermektedir.
Nepal'de süren demokratik devrim, Ortadoğu'da Irak halkının emperyalist işgale, Filistin halkının siyonizme, Kürt halkının sömürgeci faşizme karşı yürüttüğü direnişler, Latin Amerika'da yükselen antiemperyalist mücadeleler ve Chavez ve Morales gibi antiemperyalist halkçı hükümetler, dünyanın dört bir yanında neoliberal politikalara karşı işçi ve emekçi direnişlerinin birer parçasıdır. Nepal örneği, bu mücadeleler arasında, iktidarın silahlı zor yoluyla devrilmesi pratiği olarak, özel bir anlam taşımaktadır.
İlerici, devrimci ve komünist güçler, Nepal'de kazanılan bu mevziyle, dayanışma, sahiplenme ve deneyimlerden öğrenme bakış açısıyla ilişkilenmelidir. Nepal halkıyla dayanışma, tüm dünyada yükseltilmesi gereken devrimci bir görevdir. Nepal devrimcileri ve Nepal halkı ise dünya halklarına mücadele deneyimlerini aktarma ve diğer ülkelerde gelişen devrimci süreçleri destekleme göreviyle karşı karşıyadır.
Nepal'de süren demokratik devrim, umudumuzu büyütmektedir.