İnkar ve imha politikalarına karşı Uzun Yürüyüş
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

Sömürgeci faşist Türk devletinin inkar ve imha politikasına karşı tarihsel bir eylem gerçekleştirildi. Karşıdevrimci saldırıya karşı Türkiye ve Kuzey Kürdistan topraklarında sürdürülen mücadeleye Avrupa'dan da yanıt olmak için gerçekleşen Uzun Yürüyüş Avrupa halklarına ve kamuoyuna da önemli deneyler bırakmış, bir ilki yaşatmıştır. Kararlılık, inanç, direnme gücü, sahiplenme ve dayanışmayı ete kemiğe büründürmüştür. Birleşik devrim perspektifiyle bu eylemde yer alan partimiz bundan sonraki süreçte de aynı perspektifle ve kararlılıkla sömürgeci faşist rejime karşı kavgayı yükseltecektir.

 

01 Mart 2012 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 114

 

Sömürgeci Türk faşist rejimin 80 yıllık inkar ve imha politikalarına karşı Kürt halkı yıllardır büyük bedeller ödeyerek direnişini sürdürüyor. AKP ve T. Erdoğan sözde Kürt açılımı diyerek kitleleri ve dünya kamuoyunu aldatarak yürüttüğü faşist baskıları ve saldırıları Kürt siyasetçilerine, ilerici, devrimci ve sosyalistlere karşı son hızıyla devam etmektedir. Neredeyse günde 50 kişi KCK adı altında yapılan operasyonlarla gözaltına alınıp tutuklanıyor. Bugün bu operasyonlar hukukçulara, gazetecilere ve yazar ve aydınlara karşı tam bir devlet terörü olarak işliyor. Son beş aydaki tutuklamalarla birlikte KCK operasyonlarıyla tutuklananların sayısı 7 bin olmuştur.
Binlerce insan Terörle Mücadele Yasası kapsamında uzun yıllar cezaevlerinde tutulmaktadır. Selma Irmak gibi seçilmiş Kürt milletvekilleri tutuklu bulunduklarından dolayı halkın iradesini meclise taşıyamamaktalar. Türkiye cezaevlerinde tecrit ve tredmana bağlı baskılar hala devam etmektedir. Kürt halkının ulusal önderi Abdullah Öcalan 7 ayı aşkındır hiç kimseyle görüştürülmeyerek ağır tecrit koşulları altında yaşamaktadır. Yine cezaevlerinde bulunan politik tutsaklara yönelik saldırılar artarak devam etmektedir. Sömürgeci Türk devleti başta Kürt halkı olmak üzere işçi sınıfı ve ezilenlere yönelik topyekun bir savaşı tırmandırmaktadır.
Roboski köyünde 34 sivil Kürt insanı Genelkurmayın emriyle havalanan uçakların bombardımanı ile katledildi. Kürt özgürlük mücadelesini yürüten gerillaya karşı kimyasal silah kullanılarak onlarca gerilla katledildi. 1993 yıllarında kullanılan kirli savaş yöntemleri yeniden devreye sokulmuş ve gerillaya, Kürt halkına karşı kullanılmaktadır.
Sömürgeci Türk faşist devletinin katliamcı tarihi bugün eski JİTEM merkezi olan Diyarbakır İç Kale'de olduğu gibi toplu mezarlarda çıkan insan kemikleriyle bir kez daha açığa çıkmıştır. Kaybedilen insanların akıbetleri bu mezarlarda ortaya çıkmaktadır. 90'lı yılların kirli savaş politikalarının toplu mezarlarda gözler önüne serilmesine rağmen gerillaya ve Kürt halkına karşı imha ve inkar politikası ve uygulamaları son hızıyla devam etmektedir.
Faşist Türk rejiminin tüm bu saldırılarına karşı her yerde direnişte bulunan Kürt halkı ve dostları Avrupa'da da mücadelelerini dünya kamuoyuna taşımaya çalışıyorlar. Avrupa'da bulunan Kürt Federasyonların çatı örgütü olan KON-KURD tarafından 31 Ocak tarihinde İsviçre'nin Cenevre kentinde başlatılıp 18 Şubat günü Fransa'nın Strasburg kentinde görkemli bir mitingle sona eren Uzun Yürüyüş'le bu saldırılara karşı mücadele çağrısı yapıldı. ‘Kürdistan'a statü, Öcalan'a Özgürlük' parolasıyla 18 gün boyunca son yılların en soğuk kış koşullarına meydan okuyan Kürt halkı ve dostları irade ve kararlılığın sembolleri oldular.
31 Ocak günü Cenevre'de bir mitingle start alan Uzun Yürüyüş'te partimiz MLKP Kürt halkının özgürlük mücadelesini sahiplenme bilinciyle yer aldı. Toplamda 200 kişinin altına düşmeyen yürüyüş kortejinde partimiz bayrakları ve pankartıyla yer alarak, yaygın bildiri dağıtarak sömürgeci faşist rejimi teşhir etmiş, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin öznesi olduğunu pratikte göstermiştir.
Avrupa'da bulunan aydın, yazar, siyasetçi ve gazetecilerin de yer aldığı Uzun Yürüyüş en önde kadınların yer aldığı özgürlük kortejinin kararlı ve direnişçi gücüyle Strasburg'a ulaştı. Cenevre, Nyon, Morges, Lausanne, Bern, Burgdorf, Langenthal, Olten, Liestal, Basel, Colmar, Mülhaus ve Cenevre hattında toplam 470 km yol yürüyen özgürlük yürüyüşçüleri özellikle İsviçre'de her etapta miting, panel, diplomatik görüşmeler gibi etkinliklerle taleplerini kamuoyuna taşıdılar.
Bu eylem omuz omuza yürünerek önemli değerler de yaratmıştır. Uzun Yürüyüşçüler ve tabii ki partimizin militanları da yürüdükçe öğreniyor, adımlarını her atışlarında özgürlük mücadelesinin sıcaklığını yüreklerinde hissediyorlardı. Yaşlısından gencine, kimi bedensel engellerine, kimi değişik hastalıklara rağmen, kararlı ve emin adımlarla, eksi 20 dereceye dayanan soğuğa rağmen, ormanları, dağları aşa aşa haklı mücadeleye bir ses vermenin onurunu yaşadılar.
Komün tarzında örgütlenen kolektif yaşam, eylemin her anında söz sahibi olma ve ortak kararlar alarak sorunları giderme anlayışı ve tarzı, elbette eylemin örgütlü gücünü göstermek bakımından öğreticidir. Bu bakımdan kararlılık, özveri ve örgütlenme tarzı bu eylemin en temel olgusu oldu.
Partimiz tüm bu süreçte konuşmalar ve bildirilerle inkar ve imhaya karşı özgürlük mücadelesini büyütme çağrısı yaptı. Kürt yurtsever hareketiyle pratik anlamda omuz omuza mücadeleyi büyütme perspektifiyle başından sonuna kadar eylemde kararlıca yer alan partimiz Strasburg'da 60 bini aşkın kitlenin katıldığı final mitingine de kitlesel katılmıştır.
Mitingde 60 bin kişiye seslenen partimiz MLKP temsilcisi, uzun yürüyüşçüleri de selamlayarak başladığı konuşmasında Öcalan'a yapılan komplonun uluslararası boyutuna dikkat çekti. Öcalan'ın 7 aydır tecride karşı direndiğini belirten temsilcimiz, ABD ve AB'nin başta komplo olmak üzere Kürt halkına karşı sürdürülen kirli savaşta sessiz kaldığını ifade etti. Kürdistan'da kimyasal silahların kullanılmasına rağmen bu emperyalist devletlerin hala sessiz kaldığına dikkat çeken temsilcimiz, Roj Tv'nin kapatılmasıyla gerçekleri örtemeyeceklerini belirtti. AKP'nin Kürt halkına, aydınlara, siyasetçilere, hukukçulara ve basına yönelik baskı ve tutuklamalarına da değinen temsilcimiz Uzun Yürüyüş'ün ve Strasburg'da toplanan on binlerce kişilik kitlenin bu saldırılara iyi bir cevap olduğunu belirtti. Bunun ayağa kalkmanın startı olduğunu belirten temsilcimiz, 8 Mart'a, Newrozlara, 1 Mayıslara giden yola da işaret ettiğini ifade etti. Konuşmasını "Serkeftin" sözüyle bitiren partimiz MLKP temsilcisini on binler zılgıt ve sloganlarla selamladı.
Sömürgeci faşist Türk devletinin inkar ve imha politikasına karşı tarihsel bir eylem gerçekleştirildi. Karşıdevrimci saldırıya karşı Türkiye ve Kuzey Kürdistan topraklarında sürdürülen mücadeleye Avrupa'dan da yanıt olmak için gerçekleşen Uzun Yürüyüş Avrupa halklarına ve kamuoyuna da önemli deneyler bırakmış, bir ilki yaşatmıştır. Kararlılık, inanç, direnme gücü, sahiplenme ve dayanışmayı ete kemiğe büründürmüştür. Birleşik devrim perspektifiyle bu eylemde yer alan partimiz bundan sonraki süreçte de aynı perspektifle ve kararlılıkla sömürgeci faşist rejime karşı kavgayı yükseltecektir.

 

 

Arşiv

 

2019
Haziran Mayıs
Şubat
2018
Ekim
2016
Kasım Ekim
Eylül Ağustos
Temmuz Haziran
Mayıs Nisan

 

İnkar ve imha politikalarına karşı Uzun Yürüyüş
fc Share on Twitter
 

Sömürgeci faşist Türk devletinin inkar ve imha politikasına karşı tarihsel bir eylem gerçekleştirildi. Karşıdevrimci saldırıya karşı Türkiye ve Kuzey Kürdistan topraklarında sürdürülen mücadeleye Avrupa'dan da yanıt olmak için gerçekleşen Uzun Yürüyüş Avrupa halklarına ve kamuoyuna da önemli deneyler bırakmış, bir ilki yaşatmıştır. Kararlılık, inanç, direnme gücü, sahiplenme ve dayanışmayı ete kemiğe büründürmüştür. Birleşik devrim perspektifiyle bu eylemde yer alan partimiz bundan sonraki süreçte de aynı perspektifle ve kararlılıkla sömürgeci faşist rejime karşı kavgayı yükseltecektir.

 

01 Mart 2012 /Enternasyonal Bülten / Sayı: 114

 

Sömürgeci Türk faşist rejimin 80 yıllık inkar ve imha politikalarına karşı Kürt halkı yıllardır büyük bedeller ödeyerek direnişini sürdürüyor. AKP ve T. Erdoğan sözde Kürt açılımı diyerek kitleleri ve dünya kamuoyunu aldatarak yürüttüğü faşist baskıları ve saldırıları Kürt siyasetçilerine, ilerici, devrimci ve sosyalistlere karşı son hızıyla devam etmektedir. Neredeyse günde 50 kişi KCK adı altında yapılan operasyonlarla gözaltına alınıp tutuklanıyor. Bugün bu operasyonlar hukukçulara, gazetecilere ve yazar ve aydınlara karşı tam bir devlet terörü olarak işliyor. Son beş aydaki tutuklamalarla birlikte KCK operasyonlarıyla tutuklananların sayısı 7 bin olmuştur.
Binlerce insan Terörle Mücadele Yasası kapsamında uzun yıllar cezaevlerinde tutulmaktadır. Selma Irmak gibi seçilmiş Kürt milletvekilleri tutuklu bulunduklarından dolayı halkın iradesini meclise taşıyamamaktalar. Türkiye cezaevlerinde tecrit ve tredmana bağlı baskılar hala devam etmektedir. Kürt halkının ulusal önderi Abdullah Öcalan 7 ayı aşkındır hiç kimseyle görüştürülmeyerek ağır tecrit koşulları altında yaşamaktadır. Yine cezaevlerinde bulunan politik tutsaklara yönelik saldırılar artarak devam etmektedir. Sömürgeci Türk devleti başta Kürt halkı olmak üzere işçi sınıfı ve ezilenlere yönelik topyekun bir savaşı tırmandırmaktadır.
Roboski köyünde 34 sivil Kürt insanı Genelkurmayın emriyle havalanan uçakların bombardımanı ile katledildi. Kürt özgürlük mücadelesini yürüten gerillaya karşı kimyasal silah kullanılarak onlarca gerilla katledildi. 1993 yıllarında kullanılan kirli savaş yöntemleri yeniden devreye sokulmuş ve gerillaya, Kürt halkına karşı kullanılmaktadır.
Sömürgeci Türk faşist devletinin katliamcı tarihi bugün eski JİTEM merkezi olan Diyarbakır İç Kale'de olduğu gibi toplu mezarlarda çıkan insan kemikleriyle bir kez daha açığa çıkmıştır. Kaybedilen insanların akıbetleri bu mezarlarda ortaya çıkmaktadır. 90'lı yılların kirli savaş politikalarının toplu mezarlarda gözler önüne serilmesine rağmen gerillaya ve Kürt halkına karşı imha ve inkar politikası ve uygulamaları son hızıyla devam etmektedir.
Faşist Türk rejiminin tüm bu saldırılarına karşı her yerde direnişte bulunan Kürt halkı ve dostları Avrupa'da da mücadelelerini dünya kamuoyuna taşımaya çalışıyorlar. Avrupa'da bulunan Kürt Federasyonların çatı örgütü olan KON-KURD tarafından 31 Ocak tarihinde İsviçre'nin Cenevre kentinde başlatılıp 18 Şubat günü Fransa'nın Strasburg kentinde görkemli bir mitingle sona eren Uzun Yürüyüş'le bu saldırılara karşı mücadele çağrısı yapıldı. ‘Kürdistan'a statü, Öcalan'a Özgürlük' parolasıyla 18 gün boyunca son yılların en soğuk kış koşullarına meydan okuyan Kürt halkı ve dostları irade ve kararlılığın sembolleri oldular.
31 Ocak günü Cenevre'de bir mitingle start alan Uzun Yürüyüş'te partimiz MLKP Kürt halkının özgürlük mücadelesini sahiplenme bilinciyle yer aldı. Toplamda 200 kişinin altına düşmeyen yürüyüş kortejinde partimiz bayrakları ve pankartıyla yer alarak, yaygın bildiri dağıtarak sömürgeci faşist rejimi teşhir etmiş, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin öznesi olduğunu pratikte göstermiştir.
Avrupa'da bulunan aydın, yazar, siyasetçi ve gazetecilerin de yer aldığı Uzun Yürüyüş en önde kadınların yer aldığı özgürlük kortejinin kararlı ve direnişçi gücüyle Strasburg'a ulaştı. Cenevre, Nyon, Morges, Lausanne, Bern, Burgdorf, Langenthal, Olten, Liestal, Basel, Colmar, Mülhaus ve Cenevre hattında toplam 470 km yol yürüyen özgürlük yürüyüşçüleri özellikle İsviçre'de her etapta miting, panel, diplomatik görüşmeler gibi etkinliklerle taleplerini kamuoyuna taşıdılar.
Bu eylem omuz omuza yürünerek önemli değerler de yaratmıştır. Uzun Yürüyüşçüler ve tabii ki partimizin militanları da yürüdükçe öğreniyor, adımlarını her atışlarında özgürlük mücadelesinin sıcaklığını yüreklerinde hissediyorlardı. Yaşlısından gencine, kimi bedensel engellerine, kimi değişik hastalıklara rağmen, kararlı ve emin adımlarla, eksi 20 dereceye dayanan soğuğa rağmen, ormanları, dağları aşa aşa haklı mücadeleye bir ses vermenin onurunu yaşadılar.
Komün tarzında örgütlenen kolektif yaşam, eylemin her anında söz sahibi olma ve ortak kararlar alarak sorunları giderme anlayışı ve tarzı, elbette eylemin örgütlü gücünü göstermek bakımından öğreticidir. Bu bakımdan kararlılık, özveri ve örgütlenme tarzı bu eylemin en temel olgusu oldu.
Partimiz tüm bu süreçte konuşmalar ve bildirilerle inkar ve imhaya karşı özgürlük mücadelesini büyütme çağrısı yaptı. Kürt yurtsever hareketiyle pratik anlamda omuz omuza mücadeleyi büyütme perspektifiyle başından sonuna kadar eylemde kararlıca yer alan partimiz Strasburg'da 60 bini aşkın kitlenin katıldığı final mitingine de kitlesel katılmıştır.
Mitingde 60 bin kişiye seslenen partimiz MLKP temsilcisi, uzun yürüyüşçüleri de selamlayarak başladığı konuşmasında Öcalan'a yapılan komplonun uluslararası boyutuna dikkat çekti. Öcalan'ın 7 aydır tecride karşı direndiğini belirten temsilcimiz, ABD ve AB'nin başta komplo olmak üzere Kürt halkına karşı sürdürülen kirli savaşta sessiz kaldığını ifade etti. Kürdistan'da kimyasal silahların kullanılmasına rağmen bu emperyalist devletlerin hala sessiz kaldığına dikkat çeken temsilcimiz, Roj Tv'nin kapatılmasıyla gerçekleri örtemeyeceklerini belirtti. AKP'nin Kürt halkına, aydınlara, siyasetçilere, hukukçulara ve basına yönelik baskı ve tutuklamalarına da değinen temsilcimiz Uzun Yürüyüş'ün ve Strasburg'da toplanan on binlerce kişilik kitlenin bu saldırılara iyi bir cevap olduğunu belirtti. Bunun ayağa kalkmanın startı olduğunu belirten temsilcimiz, 8 Mart'a, Newrozlara, 1 Mayıslara giden yola da işaret ettiğini ifade etti. Konuşmasını "Serkeftin" sözüyle bitiren partimiz MLKP temsilcisini on binler zılgıt ve sloganlarla selamladı.
Sömürgeci faşist Türk devletinin inkar ve imha politikasına karşı tarihsel bir eylem gerçekleştirildi. Karşıdevrimci saldırıya karşı Türkiye ve Kuzey Kürdistan topraklarında sürdürülen mücadeleye Avrupa'dan da yanıt olmak için gerçekleşen Uzun Yürüyüş Avrupa halklarına ve kamuoyuna da önemli deneyler bırakmış, bir ilki yaşatmıştır. Kararlılık, inanç, direnme gücü, sahiplenme ve dayanışmayı ete kemiğe büründürmüştür. Birleşik devrim perspektifiyle bu eylemde yer alan partimiz bundan sonraki süreçte de aynı perspektifle ve kararlılıkla sömürgeci faşist rejime karşı kavgayı yükseltecektir.