Yasemin Çiftçi
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 


Güneş'ten Zilan'a Kırılamayan Savaş Azmimiz Ve

Zafer Kararlılığımızdır

 Yasemin Çiftçi'miz, yoldaşlarının, partisinin Zilan'ı, 9 Şubat gecesi devrimci görevlerinin başında ölümsüzlüğe yürüdü. Acımız büyük, öfkemiz zaptedilmez, adanmışlığımız yenilmezdir. Faşist, inkarcı, sömürgeci düşman kendisini özgür mücadele içinde yeniden yaratan savaşçıların cüretinden, safları sıklaştırmasından korku duymakta haklıdır. Çünkü, Zilan yoldaşın yükselttiği bayrak şimdiden yeni ellerdedir.

23 yaşında sonsuzluğa uğurladığımız Yasemin heval, Urfa Siverek'ten Adana'ya göç etmiş Kürt halkımızdan emekçi bir aileye mensuptu. 1989'da Meydan mahallesinde doğdu. O, Zilan olarak tamamlayacağı genç ömrünün ilk politik adımlarını antifaşist bir kitle partisinin saflarında attı. Kısa bir zaman sonra ise, henüz lise öğrencisiyken partimizle tanıştı. Komünist Gençlik Örgütü'müze katılarak savaşıma atıldı. Gencecik yaşına rağmen, liseli gençlik içindeki çalışmalarının ardından, devrimin ihtiyaçlarını esas alan bir yaşamı varetti. 2008 ve 2009'da KGÖ'nün Antakya sorumluluğunu üstlendi. 2010 'da bu kez İstanbul'daki gençlik faaliyetinin içindeydi. Gönlünde mücadelenin politik askeri cephesi yatıyordu. Bunu yoldaşlarına iletmiş, fakat istediği cevabı alamamıştı. Ömrü boyunca sürdüreceği sadeliğiyle yoluna devam etti.


Sonraki süreçte bir devrimci kitle partisine katılarak işçiler, kadınlar, emekçiler, ezilenler arasında devrim ateşini büyütmeye yöneldi. Yaklaşık birbuçuk yıl 1 Mayıs mahallesi emekçileriyle aynı havayı soludu. Bu dönem Yasemin yoldaş için bazı yönleriyle zorlu geçti. O'nu sınırlarını yıkma göreviyle yüz yüze getirdi. Kendini yenileyerek ve aşarak ilerleyeceği bilinciyle donattı. Yoldaşımız, yüreğindeki büyük enerjiyi o koşullar altında açığa çıkaramamanın sancısını yaşıyordu. Ne var ki, bu duruma teslim olmadı. Partinin çağrısını karşılıksız bırakmadı ve kendine yeni bir yol çizmeye karar verdi.


Yoldaşımız daha sonra, o süreci şöyle değerlendirmişti: "gerilediğimi ve değersizleştiğimi düşündüğüm bir süreçte Partim elimden tuttu, bana güvendi, yeniden ayağa kalkmamı ve daha güçlü bir kavgaya atılmamı sağladı, ben de partime ve devrime layık olmaya çalışacağım."


Sınıf savaşımının dolaysız ve kendine özgü kurallarla yürütüldüğü yeraltı mücadelesine katılma ve devrimciliğini yeni baştan kurma kararı Yasemin yoldaş için berrak bir sıçramanın başlangıcı oldu. Özgür çalışma içinde, O, artık Zilan'dı. Bu adı mutlulukla benimsedi. Geri ve yetersiz yanlarıyla yüzleşmekte cesur, onları aşmakta kararlı davrandı. Güçlü yanlarına yaslanmayı bildi. Toprağına kavuşmuş bir fidan gibi hızla gelişti. Çalışkanlığı, disiplini, kolektif yaşam kültürü ve yalın gönüllüğüyle kısa sürede yoldaşlarının sevgi ve güvenini kazandı. Zilan yoldaş, cürette de savaşımın gereklerinden geride kalmayacağını gösterdi. Söz O'nun pratiğinde maddi bir güce dönüştü.


Devrimci çalışmayı politik askeri görevler üstlenerek sürdürdü. Hızla adapte oldu, hızla öğrendi. Mevzilenişinin ve görevlerinin güçlü bilinciyle, pratiğin ateşi içinde kendisini yeniden şekillendirdi. Partisinin tarzını kuşandı, evrimci bir dönüşümü beklemeden, kimi geri, zayıf yönlerinden kopuşarak ilerledi. Yüksek disiplini ve kurallılığıyla birkaç adım öne çıktı. Yeraltı yaşamının gerektirdiği kafa açıklığına ve özveri ruhuna sahip olduğunu ortaya koydu. Bilinç ve duygu netliği, kararlılığı, ferahlığı ve eylem iradesi, Zilan yoldaşı sürükleyici bir işlevle donattı. O'nun serüveni, bir kaç devrim ayının, sıradan bir kaç yıla bedel olduğunu bir kez daha gösterdi.


Yoldaşımız, bir kadın savaşçı olarak iç devrimini gerçekleştirdi. Kadın özgürlüğü mücadelesinin bilinciyle hareket etti. Bu açıdan da kendi durumuna sorular sordu. Tartışmalar yürüttü. Partimizin kadın savaşçılar yetiştirmesi, komünist kadın iradesinin ve eyleminin politik askeri alanda yükseltilmesi talep ve çağrısında bulundu. Yazı ve tartışmalarla sorunun gündemleştirilmesini önerdi. Bu konuda görevler üstlendi.


Zilan yoldaş, işçilerin, yoksulların, kadınların, gençliğin, halklarımızın düşmanlarına yönelik bir eyleme giderken, vakitsiz bir patlama sonucu bayrağı yoldaşlarına devretti. Ölüme meydan okumayı çoktan öğrenmişti.Ölümsüzlüğe böyle yürüdü. 9 Şubat'ta merhaba dediği dünyaya, yine bir 9 Şubat'ta, gülüşünü, yoldaşlığını, sözle eylemin birliğini, Güneş'ten devraldığımız ve faşist sömürgeci düşmanın asla kıramadığı savaş azmimizi, zafer karalılığımızı nakşetti.


Zilan yoldaş gençliğe gemileri yakma, aile, okul prangalarını kırma çağrısıdır.
Zilan yoldaş kadınlara politik askeri mücadele içinde özgürleşme çağrısıdır.
Zilan yoldaş tüm partililere sınırlarını yıkma, hangi türden olursa olsun, düzen kurmaya izin vermeme, yetenek ve cüretlerini özgürleştirme çağrısıdır.
Zilan yoldaş militanlığı, adanmışlığı, feda ruhunu ve devrimci cüreti yükseltme çağrısıdır.


Güneş yoldaş için söylenen sözleri aynı acıyla, aynı öfkeyle, aynı inançla, aynı kararlılıkla Zilan yoldaş için yineleyebiliriz: "o bir an belleksizleşen/ellerini parçalayan kuvvet/ yerle bir edecek lanetli karargahları." Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.


Başlar yukarı ey yoldaşlar!


Zilan'ımızın; Komünist Gençlik Örgütü üyesi olarak yükselttiği kızıl bayrağı, Parti üyesi olarak inkarcı faşist sömürgeciliğin burçlarına dikmek için öne atılan komünist savaşçının nöbet yerini doldurmak için bir adım öne!


Ey işçiler, kadınlar, gençler, yoksullar, ey ezilenler, Zilan'lar sizin bayraklarınızdır!


Ölümsüzleşen devrim savaşçılarının anılarını ve ideallerini mücadeleye katılarak, anma toplantıları düzenleyerek, adlarını çocuklarınıza, sokağınıza, mahallenize vererek, onlar için türküler, marşlar, ezgiler besteleyerek hayatınıza katın.

Yasemin Yoldaş Ölümsüzdür!
Güneş'ten Zilan'a Aynı Adanmışlıkla Sürüyor Kavga!
Şehitler Yaşıyor MLKP Savaşıyor!
Kahrolsun İnkarcı, Sömürgeci Faşist Diktatörlük!
Yaşasın İşçi Emekçi Sovyet Cumhuriyetler Birliği!
Yaşasın Özgürlük Yaşasın Sosyalizm!

Devrimin Zaferi İçin Yaşasın MLKP!

Şubat 2012

Marksist Leninist Komünist Parti - MLKP