Ali Karahan
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 

 Ali Karahan
1965 -9 Nisan 1995

Proletaryanın kültürüyle yetişmiş devrimci ve mütevazı yaşamıyla örnek olan, hukuk cephesinin militan savunucularından, devrimci ve yurtseverlerin avukatı, parti işçisi Ali Karahan yoldaş, kavgaya sessizce girmiş, ama kendini ortaya koyuşu ve gelişimiyle gücü ve yankısı yüksek bir ses olmuştur. Bu nedenledir ki Ali yoldaş, başta Kürdistan illeri olmak üzere çalıştığı bütün yerlerde devrimci, yurtsever ve emekçiler üzerinde derin ve kalıcı izler bırakmıştır.
12 Eylül yıllarında ilk gençliğini yaşayan Ali, koşulların gerici ve tasfiyeci etkilerinin aksine bir tutum sergilemiştir. Kuşağının şanssızlığına ve yitirilmeye yüz tutmuş haline rağmen o, bilincini ve belleğini faşizme teslim etmez. Duyarlı ve dinamik bilinci onu okumaya, kavramaya ve bir nitelik oluşturmaya yöneltir. Ankara Hukuk Fakültesi'nde öğrenim gördüğü dönem, mücadele üzerindeki ölü toprağın atılmaya başladığı bir dönemdir. Daha o dönemde Ali yoldaş, devrimci savaşa hangi cepheden katılacağına dair bir karara varır: O, devrimin ve mücadelenin avukatı olacaktır. Devletin devrimci ve yurtsever harekete karşı kullandığı burjuva hukuk alanını devlete karşı bir silah ve devrimi savunmanın bir mevzisi haline getirmenin hazırlıklarına başlar. Bu dönemde burjuva devlet niteliğinin irdelendiği "anayasalar", "siyasi davalarda savunma" ve "ceza hukukunda savunma teknikleri" gibi konularda tezler hazırlayarak bunları kitle toplantılarının konusu haline getirir. Bu dönemdeki faaliyetleriyle düzenin kendisine sunduğu olanaklardan, küçük burjuva aydın özlemlerinden fiili ve düşünsel bir kopuş gerçekleştiren Ali yoldaş, artık devrimin avukatıdır.
Ankara'da başlayıp, asıl olarak Kürdistan'da devam eden mücadelesi tam bir devrim avukatı vasfına uygun olarak seyretmiştir. Önceden sağladığı akademik ve politik birikimi, kavganın günlük ve sıcak gerçekleriyle ustaca yoğurarak DGM salonlarını faşist yasalara dar edecek bir nitelik oluşturmuştur. Kürdistan'ın ağır koşullarında, her baskın ve operasyonda emniyetin, savcılığın yakasına yapışan, faşist katliamlar sonrası devrim şehitlerinin bedenlerini devletten almak için dişe diş savaşan O'dur. Devrimci değerleri cezaevinde, işkencede ve yaşamın her kesitinde korumuş ve o değerleri koruyanlara derin bir sevgiyle bağlanmıştır. Devrimin bilimselliği ve onu yaşamda hissetmenin romantizmi, Ali yoldaşın kişilik bütünlüğünü oluşturur.
9 Nisan 1995'te, gözaltında olduğu kabul edilmeyen bir yoldaşını faşizmin elinden almaya çalıştığı esnada geçirdiği kalp krizi sonucu şehit düşen Ali yoldaş bize, hukuk alanında nasıl parti militanı olunacağını gösterdi. Yeteneklerini ve erdemlerini olgun, gösterişsiz, ama etki gücü yüksek olarak partinin, işçi sınıfı ve emekçi yığınların hizmetine sokan Ali yoldaş, bir doğal kitle önderi özellikleriyle yüklüydü. Aydın komünist bir militan olarak daima kitlelerin önünde, ama onlara asla uzak olmayan Ali yoldaşın yaşamına rehber diye bakmak gerekir.
Ve biz hala ona bakıyoruz. Her baktığımızda yeni erdemlerin, yeni kazanımların kıvılcımlarını görüyoruz. Hukuk mücadelesini devrim mücadelesi ile kaynaştırarak, faşizmin mahkemelerine yoldaşlarının ve devrimcilerin mücadelesinin meşruluğunu taşıyan Ali Karahan yoldaş, devrimin avukatı olarak partili yüreklerde yaşamaya devam ediyor.