Efrîn mevzilerinde yerlerini alan MLKP savaşçılarından Mazlûm Têkoşer, direnişin 12. gününde verdiği roportajla Türkiye halklarına seslendi: "Gün 6-8 Ekim, Gezi gibi serhildan ruhuyla, sokaklara çıkma günüdür". Röportajdan bazı satır başları şöyle: Efrîn halkı, YPG, YPJ, QSD, Erka Xweparastinê, Asayiş, HPC, gençlik güçleri ve burada bulunan Türkiyeli devrimci örgütler, faşist işgalci saldırılara karşı büyük devrimci savaş veriyor. Bizler bu onur, özgürlük ve direnme savaşının bir parçası olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Daha ilk günden itibaren sömürgeci faşist Türk devleti yoğun bir teknoloji kullanarak saldırdı ve saldırmaya devam ediyor. Uçaklarıyla, tanklarıyla, obüsleriyle, havanlarıyla gerçekleştirdiği yoğun bombalamalarla savunma gücümüzü kırmak ve direnişimizi engellemek istedi. Elindeki tekniği sınırsızca kullandı ve hala kullanmaya devam ediyor. Savaş uçaklarıyla heronları birlikte kullanmaya başladı. Bu işgalci kan emiciler bizimle yüz yüze çarpışmaktan korkuyorlar. Bu yüzden teknolojiyi bu kadar yoğun kullanıyorlar. Günlerdir, bombaladıkları Qestele tepesine 25'ten fazla kazan bombası attılar. Yetmedi, uluslararası savaş yasalarında yasak olan napalm bombaları kullandılar. Tüm bu kalleş saldırılarla, Qestele tepesinin bir bölümüne ancak 10 gün sonra girebildiler. Devrimle özgürleştirdiğimiz Efrîn'imizin yeniden işgal edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Başta Efrîn halkımız olmak üzere tüm savaşçı yoldaşlarımız bu konuda çok kararlı. Büyük bir irade ve inançla direniyoruz, savaşıyoruz. Efrîn kazanacak biliyoruz. Çünkü Efrîn halkı haklı ve onurlu bir savaş veriyor. Halkımızın yaşam alanlarını bombalıyor. Kadın, çocuk, yaşlı demeden öldürüyor. DAİŞ'in yöntemlerini uyguluyor. Büyük bir insanlık ve doğa katliamı yapılıyor. Halkımızın büyük bir emek ve sevgiyle ekip büyüttüğü zeytinlikleri yok ediliyor. Bu insan ve doğa düşmanı cani işgalci faşist çetelere karşı Efrîn halkı kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle elde silah direnişe geçti.
Kuşkusuz bedellerle büyütülecek bir savaş bu. Ölümsüz şehitlerimiz, Serkan, Paramaz, Sarya, İvana, Mazlum, Ulaş, Orhan, Alper, Arin, Rubar, Raperin ve Destanların yoldaşları olarak, onların düşlerini gerçek kılmaya kararlıyız. Şehitlerimiz direnişin zafer nişaneleridir. Zaferi halklarımızla birlikte kazanacağız. Bu nettir. Ancak, bu haklı ve onurlu mücadelenin, başta Türkiye olmak üzere, tüm bölge halklarından destek ve dayanışma görmesi gerekiyor. Tıpkı Kobanê direnişinde olduğu gibi bütün halklarımızı Efrîn'deki direnişini büyütmeye çağırıyoruz.
Tweet atanı bile tutuklayan, savaşa itiraz eden herkesi ezmekle açık açık tehdit eden ve bunu hayata geçiren faşist Erdoğan ve çetelerinin karşısında, yapılacak en ölümcül hata sinmek, geri çekilmektir. Bütün bu saldırganlıkları güçsüzlüklerinden geliyor. Bu nedenle en küçük bir kıpırtıdan bile korkuyorlar. Öyleyse, onuru ve özgürlüğü için yaşayan halklarımızın, başka türlü bir yaşamı kabul etmemesi, susarak, sinerek bu insanlık suçuna ortak olmaması gerekiyor. Bunun için, kıpırtıdan bile korkan diktatör Erdoğan ve çetelerinin korkularını kabusa çevirecek eylemlerle, sokakları sarsmak, onlara hak ettikleri dilden yanıt vermek zamanındayız. Efrîn direnişçileri olarak, bedeli ne olursa olsun, faşist Türk devletine ve onun çetelerine burada bir yenilgi daha yaşatacağız. Bunda kararlıyız. Serêkaniye'de faşist Türk devletinin desteklediği El Nusra çetelerini nasıl yendiysek, Erdoğan'ın ‘Kobanê düştü düşecek' söyleminden kısa bir süre sonra DAİŞ'i nasıl yendiysek, Efrîn'de de Türk devletini ve onun ÖSO çetelerini hezimete uğratacağız. Efrîn'deki büyük onur, özgürlük ve insanlık direnişimizle faşist sömürgeci Türk devletinin mezar kazıcısı olacağız!
|