MLKP Komutanı Ahmet Şoreş: Baran Serhat Her Yönüyle bir Kürdistanlı Komünistti
Share on Facebook Share on Twitter
 
Diğer yazılar
 


Partinizin Rojava temsilcisi Baran Serhat Türk devleti ve işbirlikçisi çeteler tarafından katledildiği açıklandı. Sizce bu katliamın amacı neydi? Baran Serhat'ın özel olarak hedef haline getirilmesinin nedenini açar mısınız?


Sözlerime Baran yoldaşı anarak ve ideallerine bağlılığımı ifade ederek başlamak istiyorum.


Bu katliamın nedenini doğru anlamak ve anlamlandırmak için hem Baran yoldaşın komünist kişiliğini tanımak ve bilmek gerekir hem de içinde geçtiğimiz politik sürecin analizini yapmak gerekir. Bu röportajda bunları belki uzun uzun anlatamam ama belli başlı yönleriyle ifade etmeye çalışayım.


Baran yoldaş hem komünist bir parti çizgisinin gerektirdiği birçok özelliği ve niteliği kendisinde biriktirmiş hem de kitlelerin komünist önderi olmanın vasıflarını kuşanmış önder bir kadroydu. Komünist bir partinin örgütlenmesi ve gelişiminde nasıl bir rol oynadığını MLKP MK ve MLKP Kürdistan açıklamalarında görmek mümkündür. Baran Serhat yoldaş insanları kabına sığmaz coşkusuyla, örgütlü devrimci duruşuyla, zafere olan tutkulu inancıyla kendisine doğru çekmeyi başaran ender yoldaşlardan biridir. Kuzey Kürdistan ve Türkiye sahalarını bir an için dışında tutarsak Rojava'da Baran yoldaşı tanıyan, tanıma fırsatı bulan, onunla birlikte çalışma yürüten, onunla ilişkide olan her bir devrimci insan ve örgüt; Kürt, Arap, Süryan halklarından kadınlar, erkekler ve çocuklar ondaki büyük özgürlük tutkusunu, insan, doğa ve yoldaş sevgisini görürler. Bunu yoldaşın şehadetini duyan ve ona bağlılığını ve saygısını ifade etmek için taziyesine gelen her bir insanın sözünde, gözünde, öfkesinde bir kez daha gördük, yaşadık.


Komünist bir fikrin ve örgütün Rojava devriminde ve Kuzey Suriye halklarında kök salmasını istemeyenlerin Baran Serhat yoldaşı hedef almaları bu nedenle anlaşılırdır. Şaşırmadık. Beklenilmeyen bir şey de değildi.


Baran Serhat yoldaşı katledenleri biliyoruz. Onları Rojava ve Kuzey Suriye devrimine karşı yürüttükeri kirli ve kalleş savaştan tanıyoruz. Rojava ve Kuzey Suriye devrim güçleri yedi yıldır göğüs göğüse yürüttüğü savaşta düşmana büyük yenilgiler yaşattılar. Üzerinde kurdukları barbar sistemin son topraklarını da ellerinden aldılar. 21 Mart Newroz gününde Baxoz'daki o son kaleleri de düştü. Yenildiler. Teslim oldular. Bu aynı zamanda faşist sömürgeci Türk devletinin ve onların uşakları olan çetelerin Rojava politikasının yenilgisiydi. IŞİD'in ve Saray faşizminin bu yenilgisi Rojava ve Kuzey Suriye devrimi ve Ortadoğu halkları için yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Devrimin daha da ileriye gitmesinin politik olanakları arttı. Sıkışan Türk devleti ve çeteleri birleşik devrimin önder kadrolarına saldırmasında bunun rolü büyüktür. IŞİD'in yenilgisinin ilan edileceği günün sabahında bu kalleş suikastın gerçekleştirilmesi bir intikam saldırısı olmanın yanı sıra yeni sürecin önder kadrolarını hedeflemesi olarak da değerlendirilmeli.


Katliamın birleşik devrim çizgisini hedeflediği vurgulanıyor. Ancak yazılıp çizilenlerden anladığımız Baran Serhat'ın aynı zamanda sosyalist yurtsever çizginin inşacılarından olduğu görülüyor. Buradan bakıldığında bu katliamın aynı zamanda komünist hareketin Kürdistan devrimiyle kurduğu ilişkiye, gelişim çizgisine ve politik duruşuna yönelik olduğu sonucu çıkarılabilir mi?


Tabi ki çıkarılabilir, çıkarılmalıdır da. Bu saldırıyı gerçekleştirenler halkların birleşik devriminin öncü kolu olan Kürdistan gerçeğinin korkusunu yaşayanlardır. Saray faşizmi ve işbirliği içinde olduğu çeteler, Rojava devrimi olarak başlayan ve Kuzey Suriye devrimi olarak genişleyen birleşik devrimin gelişiminin önüne geçmek istediler fakat başaramadılar. Rojava ve Kuzey Suriye devrimi Kürt, Arap, Süryan, Ermen, Türkmen, Çerkez halklarının birleşik devrimi halini almasının önüne geçemediler. Devrim, farklı uluslardan ve dinlerden halklar arasındaki çatışmalara son verdi.


Bu nedenle Baran yoldaşın katledilmesi bir Kürt devrimi olan Rojava devriminin Kürdistan'ın diğer parçalarına güçlü bir zemin olmasını engellemeye de yöneliktir. Çünkü Baran yoldaşın önderlik ettiği çizgi, yani sosyalist yurtseverlik çizgisi bir taraftan Rojava'da örgütlenmeyi, diğer taraftan Kürdistan'ın diğer parçalarıyla birleşmeyi hedeflemektedir. Rojava devrimi Suriye devrimine doğru yönelerek kendine bir yol açmıştı. Bu özelliği ile dikkatleri üzerine çekmektedir. Sosyalist yurtsever bir çizginin önder kadrosu olarak Baran yoldaş, Kuzey Kürdistan ve Türkiye devrimini hem ayrı ve hem de birleşik bir devrim olarak örgütlemenin politik ve örgütsel gereklerine yoğunlaşıyordu.


Yoldaş bu devrimci üssü sosyalizmle buluşturmanın, Kürdistan'ın diğer parçalarıyla birleştirmenin ve Türkiye devrimiyle taçlandırmanın bilincine ve iddiasına sahip önder bir kadroydu. O her yönüyle bir Kürdistanlı komünistti. Sömürge bir ulusun ve sömürülen bir halkın kurtuluşu için tüm benliğini ortaya koymaktan sakınmayan bir yoldaştı.


Geçtiğimiz aylarda Kürt özgürlük hareketinin önder kadrolarından Zeki Şengali'de benzer biçimde özel hedef alınarak katledilmişti. Başkaca devrimcilere ve önderlik düzeyindeki kadrolara dönük çeşitli kaçırma ve katliam girişimleri olduğu bilgileride basına yansımıştı. Şimdi de Baran Serhat'ın suikastle katledilmesi yeni bir konseptin verileri olarak okunabilir mi?


Sömürgeci Türk devleti ve saray faşizmi yaklaşık beş yıldır kendi iktidarının bekası için komünist ve devrimci yurtsever hareketi tasfiye etmeyi öncelikli görevi olarak belirledi. Ve bunu başarmak için ne gerekiyorsa onu yapacaklarını her fırsatta dile getirdi. Kitle katliamları ve öncü kadrolara suikastler bu tasfiye politikasında öne çıkarılan temel bir biçimdi. Zaten devrede olan bir konsept vardı. Şimdi bu çeşitlendirilerek ve genişletilerek daha etkin hale getiriliyor. Dolayısıyla bu alçakça saldırılar beklenmelidir.


Yapılan açıklamalarda Baran Serhat'ın Rojava devrimi ile çok yönlü bir ilişki kurduğu anlaşılıyor. Enternasyonal birliklerin kurulmasından birleşik hareketin örgütlenmesine, toplumsal inşadan tek tek savaşçıların eğitilmesine kadar bir dizi konuda rol aldığı söyleniyor. Anlatılanların toplamından tam bir önderlik profili çıkıyor karşımıza. Onun ideolojik, politik, örgütsel önderlik niteliklerine ilişkin somut örnekler verebilir misiniz?


Baran yoldaş, Rojava devriminin halkla derinliğine buluşmasını, halkın devrimle güçlü ilişkilenmesini kendisine hep sorun ediyordu. Baran yoldaşın en temel özelliklerinden biri sorunu görmek veya tespit etmekle yetinmemesidir. 'Sorun varsa çözümü de vardır' görüş açısı onun hareket tarzıdır. Ve 'biz komünist devrimcilersek hiçbir şeyi çözümsüz bırakamayız' derdi. Kendiliğindenliğe ve belirsizliğe asla tahammül edemezdi. Böyle düşünür, böyle yaşar, böyle çalışırdı Baran yoldaş. Rojava devriminin sorunlarının çözümlerini çoğaltmak için tüm gücüyle çalışıyordu.


Devrimin ilk yıllarında halkın, özellikle gençliğin Rojava'da kalmasının politik ve ideolojik bilincini geliştirmek için devrime sahip çıkılmasının güçlendirilmesi amacıyla çeşitli kampanyaların örgütlenmesini, bu doğrultuda yürütülen politik faaliyetleri somut bir örnek olarak verebiliriz.
Yine Rojava özerk kanton yönetimleri federasyon biçiminde örgütlendikten hemen sonra Rojava halklarının federasyona sahip çıkıp komünlerde örgütlenmesi zemininde yürütülen çalışmalar bir başka örnektir.


Devrime katılmanın, devrimi sahiplenmenin, devrimi kendi devrimi olarak görmenin bilinci kitlelerde her geçen gün artmasına karşın, devrimin kadın özgürlük alanındaki bilincinin ve kararlarının erkeklerde henüz istenilen hızda karşılığını bulamamasını politik bir faaliyetin sorunu haline getirmek için "devrimi evlerin içine götürelim" sloganıyla yürütülen çalışmaları da bu kapsamda söyleyebilirim.


Kuzey Suriye devriminin savunmasını ve inşasını güvencelemenin yolunun, devrimin Arap halkıyla kurulan politik bağı örgütsel ve ideolojik düzeye taşımaktan geçtiğini her fırsatta ifade ederdi. Bu temelde de Arap halklarıyla daha güçlü temas kurmanın, devrimin inşasına ve savunmasına katılmasının yol ve yöntemlerine yoğunlaşırdı. Baran yoldaş, devrimin Arap halklarıyla daha güçlü zeminde buluşmasının devrimin bugünü ve geleceğinin bu sorunun çözümüne bağlı olduğunu sıklıkla belirtiyordu.


Bu örnekler Baran yoldaşın ideolojik, politik ve örgütsel önderlik niteliğinin derinliğini anlamak bakımında yeterli veriler sunmaktadır.


Baran yoldaşın şahsında hedef alınan aslında bir çizgidir, bir çizginin önderlik duruşudur. Bu çizginin devrim topraklarında kök salmasını ve birleşik devrimlere doğru genişletilmesini istemeyenlerin, bundan korkanların başvurduğu bir yoldur.


Onun yoldaşları olarak O'nu yaşamımızın her alanında yaşatacağız. Düşmanımızın sevinmesine asla izin vermeyeceğiz. Onların korkusunu çoğaltmaya devam edeceğiz. Bugünden sonra onlar daha çok korkacaklar.


Onun sözleriyle bitirirsek bizler onun yoldaşları olarak faşizme karşı kimi zaman 'ateş taşıyıcılar, kimi zaman 'buz kıran' rolü oynamaya devam edeceğiz. Biz kazanacağız! Devrim ve Sosyalizm mücadelemiz kazanacak!