Rıza Örük’ün Ailesine Ve Halklarımıza!
Share on Facebook Share on Twitter

 
Diğer yazılar
 

Rıza Örük'ün Ailesine Ve Halklarımıza!


Bilindiği gibi, devrimci, yurtsever bir aile ve akraba topluluğunun bireylerinden biri olan Rıza Örük, 22 Eylül 2017'te Dersim Ovacık ilçesi Sefkan köyü yakınlarında vuruldu. Yapılan bir açıklamayla, bunun, "MLKP'nin bir birimi"nce yerine getirilen bir "cezalandırma eylemi" olduğu; bu cezalandırmaya Rıza Örük'ün "faşist sömürgeci düşmanla işbirliği yapması"nın yol açtığı duyuruldu.
Partimizin bu aşamada konuyla ilgili olarak söyleyecekleri şunlardır:
1) Rıza Örük, faşist rejime ve kapitalist düzene karşı düşünceleriyle, tutumlarıyla tanınan bir emekçi köylüdür. Partimizin bir taraftarı olarak, Dersim'deki kır birliğimize belirli yardımlarda bulunmuş, kimi durumlarda ilçedeki kitlenin önüne bir sosyalist olarak çıkmıştır.
2) Gerillanın Rıza Örük'le yapılmış iki ayrı randevuda, görüşme yapılacak alanda düşmanın pusu ve saldırısına maruz kalması dahil, açıklığa kavuşturulması gereken kimi durum ve gelişmeler, Rıza Örük'ün, bir dönemdir faşist devletin baskı ve şantajlarına boyun eğmiş olabileceğine dair çok ciddi kuşkulara yol açmıştır. Kararı alan ve uygulayan parti güçlerimiz böyle bir zemin üzerinde hareket etmiş bulunuyorlar.
3) Partimiz, bu meselede Rıza Örük'ün onurunun da, en az canı kadar önemli olduğu görüş açısına dayanan güçlü bir sorumluluk duygusuyla hareket etmektedir ve öyle davranmayı sürdürecektir. O nedenle de, eldeki bilgilere dayalı bir değerlendirme yerine, kararın alınmasına ve uygulanmasına yol açan tüm bilgilere ulaşma sabrını göstermeyi tercih etmektedir.
Bütün çabalara rağmen, bugüne kadar, kararı alan ve uygulayan güçlerimizle temas kurulamadığı, dolayısıyla da hangi verilerin, hangi kanıtların bu ciddi kuşkunun cezalandırma kararına dönüşmesine yol açtığı öğrenilemediği için, kanıtlar bütünü konusunda bu aşamada söz söyleme, bir değerlendirme imkanı yoktur.
Bu bilgilere ulaşıldığında yapılacak değerlendirme aileyle ve halklarımızla paylaşılacaktır.
4) Şüphe yok ki, halklarımızın düşmanlarıyla işbirliği ağır bir suçtur ve işbirlikçilik sürecinde verilmiş zararlara uygun bir cezayı zorunlu kılar. Ve yine şüphe yok ki, insanların onurunu ve canını ilgilendiren bu tip meseleler çok büyük bir titizlikle, adaletle incelenmek, kararlaştırılmak zorundadır.
Böyle bir çizgide hareket eden partimiz Kuzey Kürdistan'daki 23 yıllık mücadelesi içinde tek bir ölümle cezalandırma kararı almış ve yerine getirmiştir. O da, "Kilis Şehitleri" olarak bilinen altı yoldaşımızı sınır geçisi sırasında düşmana ihbar eden eden alçağın cezalandırılması eylemidir. 1995'te kararlaştırılıp uygulanan bu ceza dışında, "halklarımızın düşmanlarıyla işbirliği" suçlamasına bağlı ölüm biçiminde bir ceza söz konusu olmamıştır.
5) Aile bireylerinin açıklama beklentileri tartışmasız meşrudur. "Acı" ve "onur" basıncı altındaki sözlerindeki kimi taşkınlıklar da anlaşılırlık taşır. Buna karşın, başta ölümsüzlerin, gazilerin, tutsakların ödedikleri olmak üzere, ağır bedellerle yükseltilmiş değerlere dil uzatmakta hiçbir meşruiyet yoktur.
6) Aile dışında, Rıza Örük'ün ölümünü gerekçe yaparak, "Dersimlilik" adına ve başkaca kılıklarla, partimize, devrimci adalete, devrimci değerlere arsızca dil uzatanlar, sosyal medyadaki yazılarıyla veya açıklamalarıyla faşist sömürgeciliğe hoş görünme yarışına girenler, durumla kişisel çıkar hedefiyle ilişkilenenler bu onursuz tavırlarının utancıyla yaşayacaklardır. Faşizme, sömürgeciliğe, kapitalizme öfkeyle dolu işçilerin ve ezilenlerin böylesi alçaklıkları unutmayacaklarına güvenimiz tamdır.

 

16 Kasım 2017


MLKP Merkez Komitesi