Rıza Örük Hakkında Halklarımıza Açıklama
Share on Facebook Share on Twitter

 
Diğer yazılar
 

Dersim alanında mücadele yürüten Kürdistan Kır Birliği'mizin "düşmanla işbirliği yapmak" gerekçesiyle Rıza Örük'ü cezalandırdığı haberi, geçtiğimiz yıl Eylül sonunda basında yer almıştı. Parti önderliğimiz, konuyla ilgili rapor almak için harcadığı çabaları kış üslenmesi süreci nedeniyle sonuca ulaştıramamış, o aşamada Rıza Örük'e ve cezalandırmaya dair söyleyebileceklerini 27 Kasım 2017 tarihli açıklamayla duyurmuştu.
Kürdistan Kır Birliği'mizden rapor alınması dahil, eksiksiz bilgilenme için yapılabilecekleri yaptıktan sonra, partimiz konuyla ilgili verileri değerlendirip soruşturmayı tamamlamıştır.

Bazı Bilgiler

1) Cezalandırma kararı Kürdistan Kır Birliği Komutanlığı tarafından verilmiştir. Dolayısıyla sorumluluk partimize aittir.
2) Eylül 2017 sonlarında basında çıkan duyuru metni Kürdistan Kır Birliği Komutanlığı tarafından yazılmamıştır. Birlik Komutanlığı 2018 yazına değin bu duyurudan haberdar olmamıştır. Üslubundan da görülecektir ki, söz konusu duyuru metni, cezalandırma haberini basına ulaştıran devrimci yoldaşlarımızca hazırlanmıştır.
3) Kürdistan Kır Birliği Komutanlığımızın Rıza Örük'e yönelttiği tek suçlama bir aşamadan itibaren düşmanla işbirliği yaptığıdır. Duyuruda yer alan öteki suçlamalar partimizin herhangi bir örgütüne ait değildir.
4) Kürdistan Kır Birliği'mizin Rıza Örük'e yönelik suçlamasına ve kararına yol açan gelişmelerin en önemlileri şunlardır:
a) Hem bazı ilişkiler, hem güvenilir dostlar ve savaş yoldaşları tarafından 2017 içinde Rıza Örük'ün güvenilmezliğine yönelik Kürdistan Kır Birliği'ne yapılan uyarılar.
b) Rıza Örük'le ilişkili olabileceği düşünülen bazı güvenlik sorunları.
c) Bölgede bir dönem TİKKO saflarında kaldıktan sonra, Kürdistan Kır Birliğimize katılan, ardından düşmana gidip itirafçılık düzenbazlığını kabul eden bir alçağın, TİKKO, FESK-Kürdistan Kır Birliği ve HBDH'yle ilişkili oldukları yalanlarıyla onlarca insanı düşman saldırısına maruz bırakırken, gerillamıza yardım ettiğini çok iyi bildiği Rıza Örük'ten hiç söz etmemiş görünmesi. Dolayısıyla Rıza Örük'ün gözaltına alınmaması.
d) Rıza Örük'le "son buluşma" olacağı söylenerek planlanan randevuda, buluşma yerinde, çatışma ve yaralanmayla aşılan bir pusuya düşülmesi. Pusunun randevudan iki saat önce kurulduğu, Rıza Örük'ün o gün randevu bölgesine iki kez girip çıktığı bilgisinin edinilmesi.
5) Kürdistan Kır Birliği Komutanlığı son pusu gelişmesinden sonra, eldeki tüm verileri değerlendirmiş, Rıza Örük'ün düşmanla işbirliği yaptığı sonucuna ulaşmış ve Rıza Örük'e bir kısmı yukarıda açıklanan değişik konularda sorular sorularak durumun netleştirilmesine karar vermiştir.
6) Aynı dönemde Birlik Komutanımızın şehit düşmesi ve başkaca zorluklar, Rıza Örük'ün güvenli bir alana götürülüp sorgulanmasına engel olmuş, kararın uygulanması sonraki yıla bırakılmak istenmediğinden, gerilla için güvenli olmayan bir yerde ve koşullarda görüşme örgütlenmiştir.
Görüşmede, Rıza Örük'e, pusu ve bilgisi altındaki bir meselenin akıbeti sorulmuştur. "Hangi pusu, ne pususu" cevabı alınmış, ikinci kez aynı diyalog tekrar etmiş, üçüncü kez sorulduğunda Rıza Örük, pusu alanına hiç gitmediğini, randevu saatinden iki saat sonra (saat 16.00'da) köye geldiğini, o sırada çatışmanın çoktan bittiğini söylemiştir.
Sonra, bilgisi altındaki bir konu sorulmuş, Rıza Örük, konudan hiç haberi olmadığı cevabını vermiştir. Konu yeniden hatırlatılmış ve birden çok kez tekrar edilmiş, aynı cevap alınmıştır. O aşamada, konunun muhatabı bir gerilla, meselenin bizzat bulunduğu bir ortamda konuşulup kararlaştırıldığını Rıza Örük'e hatırlatmış, Rıza Örük o aşamada durumu kabul etmiş ve bir açıklama getirmeye çalışmıştır.
Bu diyaloglardan sonra, "bir süredir düşmanla işbirliği yaptığını düşünüyorduk, şimdi bu kesinleşti" denince Rıza Örük bir saldırı refleksi sergilemiş, cezalandırma kararı bu ortamda uygulanmıştır.

Kuşku Biriken Süreçte Merkezi Parti Tutumu

Rıza Örük'le ilgili söylentilerin yoğunlaştığı, fakat Kürdistan Kır Birliği Komutanlığının henüz açık bir suçlama geliştirmediği, şu ya da bu yönde bir karar almadığı, Kürdistan Örgütü'ne bu konuda bir rapor yazmadığı bir dönemde, parti önderliği eldeki verilerden hareketle, Komutanlığa, 19 Eylül 2017 tarihli bir not iletmeye çalışmıştır. Bu notta, diğer şeyler bir yana, Rıza Örük'ün gözaltına alınmamasının otomatik olarak işbirlikçilik kanıtı sayılamayacağı, bunun düşmanın kimi planlarıyla bağlı bir tutum da olabileceği, değişik nedenlerle oluşan kuşkuları kesinleştirecek bir veriye sahip olmadığımıza fakat bir güven krizi de yaşandığına göre, yapılacak en doğru şeyin ilişkilerin fiilen kesilmesi olduğu bildirilmiştir. Yazık ki, bağ kurulamadığı için bu not Kürdistan Kır Birliği Komutanlığına ulaştırılamamıştır.

Rapor Ve Bilgiler Toplandıktan Sonra Ulaşılan Sonuç

1) Kimi durum ve olaylar, 'düşmanla işbirliği' suçlamasına zemin oluşturmasına karşın, Rıza Örük'ün düşmanla işbirliği suçlamasıyla cezalandırılması kararı alınıp uygulanmasını gerektiren bir kesinlik taşımıyorlar. Kuşkusuz, işbirlikçiliğin yazılı bir kanıtı ancak devlet arşivinde bulunabilir. Verili koşullarda bir cezalandırmadan sonra böyle bir 'kanıt' istemek elbette ciddiye alınamaz. Fakat birbirini bütünleyecek değişik kanıtlarla tablo açıklığa kavuşturulabilir.

Bu açıdan bakıldığında, düşmanın Rıza Örük'ü provokatif nedenlerle gözaltına almamış olması da tamamen mümkündür. Pusu meselesinde yalan söylemesi ve bir aşamada 'hatırlamak' zorunda kaldığı bir konuda tutarsız yanıtlar vermesi korkunun sonucu da olabilir. Bunlar ve öteki konular ancak Rıza Örük'e sorulacak soruların verileriyle açıklığa kavuşturulabilirdi. Bunun için, zaman ve mekan baskısıyla hareket edilmeyecek koşullarda ideolojik değerlerimize uygun yöntemlere dayalı bir sorgulama yapma sorumluluğumuz vardı.

2) Rıza Örük'le bir saati bulmayan bir zaman dilimi içinde muhataplaşmanın yeterli sayılması, bir insanın hem yaşamını, hem de onurunu elinden alacak böyle bir suçlamaya uygun ciddiyette ve sorumlulukta bir tutum değildir.

3) Bu nedenlerle,
a) Rıza Örük hakkındaki, 'düşmanla işbirliği yapmak' suçlamamızı geri çekiyoruz.
b) Rıza Örük'ü, güçlü ve zayıf yönleriyle, erdem ve zaaflarıyla emekçi sol saflardan bir emekçi köylü olarak kabul ediyoruz.
c) Rıza Örük'ün yaşamına mal olan telafi imkanı bulunmayan ağır hatadan ötürü başta ailesi olmak üzere, emekçi sol saflardaki işçi ve ezilenlerden özür diliyoruz.
d) Özgün koşullarda meydana gelen ve derin bir acı veren bu ağır hatadan yola çıkarak, parti örgütlerimizin böylesi konulardaki hak ve yetkileriyle ilgili kimi yeni kural düzenlemeleri yapılacağını duyuruyoruz."

25 Eylül 2018
MLKP Merkez Komitesi

 

 

Arşiv

 

2019
Aralık Kasım
Temmuz Mayıs
2018
Ekim Ocak
2017
Kasım Ağustos
Mayıs Şubat
2016
Eylül Temmuz

 

Rıza Örük Hakkında Halklarımıza Açıklama
fc Share on Twitter

 

Dersim alanında mücadele yürüten Kürdistan Kır Birliği'mizin "düşmanla işbirliği yapmak" gerekçesiyle Rıza Örük'ü cezalandırdığı haberi, geçtiğimiz yıl Eylül sonunda basında yer almıştı. Parti önderliğimiz, konuyla ilgili rapor almak için harcadığı çabaları kış üslenmesi süreci nedeniyle sonuca ulaştıramamış, o aşamada Rıza Örük'e ve cezalandırmaya dair söyleyebileceklerini 27 Kasım 2017 tarihli açıklamayla duyurmuştu.
Kürdistan Kır Birliği'mizden rapor alınması dahil, eksiksiz bilgilenme için yapılabilecekleri yaptıktan sonra, partimiz konuyla ilgili verileri değerlendirip soruşturmayı tamamlamıştır.

Bazı Bilgiler

1) Cezalandırma kararı Kürdistan Kır Birliği Komutanlığı tarafından verilmiştir. Dolayısıyla sorumluluk partimize aittir.
2) Eylül 2017 sonlarında basında çıkan duyuru metni Kürdistan Kır Birliği Komutanlığı tarafından yazılmamıştır. Birlik Komutanlığı 2018 yazına değin bu duyurudan haberdar olmamıştır. Üslubundan da görülecektir ki, söz konusu duyuru metni, cezalandırma haberini basına ulaştıran devrimci yoldaşlarımızca hazırlanmıştır.
3) Kürdistan Kır Birliği Komutanlığımızın Rıza Örük'e yönelttiği tek suçlama bir aşamadan itibaren düşmanla işbirliği yaptığıdır. Duyuruda yer alan öteki suçlamalar partimizin herhangi bir örgütüne ait değildir.
4) Kürdistan Kır Birliği'mizin Rıza Örük'e yönelik suçlamasına ve kararına yol açan gelişmelerin en önemlileri şunlardır:
a) Hem bazı ilişkiler, hem güvenilir dostlar ve savaş yoldaşları tarafından 2017 içinde Rıza Örük'ün güvenilmezliğine yönelik Kürdistan Kır Birliği'ne yapılan uyarılar.
b) Rıza Örük'le ilişkili olabileceği düşünülen bazı güvenlik sorunları.
c) Bölgede bir dönem TİKKO saflarında kaldıktan sonra, Kürdistan Kır Birliğimize katılan, ardından düşmana gidip itirafçılık düzenbazlığını kabul eden bir alçağın, TİKKO, FESK-Kürdistan Kır Birliği ve HBDH'yle ilişkili oldukları yalanlarıyla onlarca insanı düşman saldırısına maruz bırakırken, gerillamıza yardım ettiğini çok iyi bildiği Rıza Örük'ten hiç söz etmemiş görünmesi. Dolayısıyla Rıza Örük'ün gözaltına alınmaması.
d) Rıza Örük'le "son buluşma" olacağı söylenerek planlanan randevuda, buluşma yerinde, çatışma ve yaralanmayla aşılan bir pusuya düşülmesi. Pusunun randevudan iki saat önce kurulduğu, Rıza Örük'ün o gün randevu bölgesine iki kez girip çıktığı bilgisinin edinilmesi.
5) Kürdistan Kır Birliği Komutanlığı son pusu gelişmesinden sonra, eldeki tüm verileri değerlendirmiş, Rıza Örük'ün düşmanla işbirliği yaptığı sonucuna ulaşmış ve Rıza Örük'e bir kısmı yukarıda açıklanan değişik konularda sorular sorularak durumun netleştirilmesine karar vermiştir.
6) Aynı dönemde Birlik Komutanımızın şehit düşmesi ve başkaca zorluklar, Rıza Örük'ün güvenli bir alana götürülüp sorgulanmasına engel olmuş, kararın uygulanması sonraki yıla bırakılmak istenmediğinden, gerilla için güvenli olmayan bir yerde ve koşullarda görüşme örgütlenmiştir.
Görüşmede, Rıza Örük'e, pusu ve bilgisi altındaki bir meselenin akıbeti sorulmuştur. "Hangi pusu, ne pususu" cevabı alınmış, ikinci kez aynı diyalog tekrar etmiş, üçüncü kez sorulduğunda Rıza Örük, pusu alanına hiç gitmediğini, randevu saatinden iki saat sonra (saat 16.00'da) köye geldiğini, o sırada çatışmanın çoktan bittiğini söylemiştir.
Sonra, bilgisi altındaki bir konu sorulmuş, Rıza Örük, konudan hiç haberi olmadığı cevabını vermiştir. Konu yeniden hatırlatılmış ve birden çok kez tekrar edilmiş, aynı cevap alınmıştır. O aşamada, konunun muhatabı bir gerilla, meselenin bizzat bulunduğu bir ortamda konuşulup kararlaştırıldığını Rıza Örük'e hatırlatmış, Rıza Örük o aşamada durumu kabul etmiş ve bir açıklama getirmeye çalışmıştır.
Bu diyaloglardan sonra, "bir süredir düşmanla işbirliği yaptığını düşünüyorduk, şimdi bu kesinleşti" denince Rıza Örük bir saldırı refleksi sergilemiş, cezalandırma kararı bu ortamda uygulanmıştır.

Kuşku Biriken Süreçte Merkezi Parti Tutumu

Rıza Örük'le ilgili söylentilerin yoğunlaştığı, fakat Kürdistan Kır Birliği Komutanlığının henüz açık bir suçlama geliştirmediği, şu ya da bu yönde bir karar almadığı, Kürdistan Örgütü'ne bu konuda bir rapor yazmadığı bir dönemde, parti önderliği eldeki verilerden hareketle, Komutanlığa, 19 Eylül 2017 tarihli bir not iletmeye çalışmıştır. Bu notta, diğer şeyler bir yana, Rıza Örük'ün gözaltına alınmamasının otomatik olarak işbirlikçilik kanıtı sayılamayacağı, bunun düşmanın kimi planlarıyla bağlı bir tutum da olabileceği, değişik nedenlerle oluşan kuşkuları kesinleştirecek bir veriye sahip olmadığımıza fakat bir güven krizi de yaşandığına göre, yapılacak en doğru şeyin ilişkilerin fiilen kesilmesi olduğu bildirilmiştir. Yazık ki, bağ kurulamadığı için bu not Kürdistan Kır Birliği Komutanlığına ulaştırılamamıştır.

Rapor Ve Bilgiler Toplandıktan Sonra Ulaşılan Sonuç

1) Kimi durum ve olaylar, 'düşmanla işbirliği' suçlamasına zemin oluşturmasına karşın, Rıza Örük'ün düşmanla işbirliği suçlamasıyla cezalandırılması kararı alınıp uygulanmasını gerektiren bir kesinlik taşımıyorlar. Kuşkusuz, işbirlikçiliğin yazılı bir kanıtı ancak devlet arşivinde bulunabilir. Verili koşullarda bir cezalandırmadan sonra böyle bir 'kanıt' istemek elbette ciddiye alınamaz. Fakat birbirini bütünleyecek değişik kanıtlarla tablo açıklığa kavuşturulabilir.

Bu açıdan bakıldığında, düşmanın Rıza Örük'ü provokatif nedenlerle gözaltına almamış olması da tamamen mümkündür. Pusu meselesinde yalan söylemesi ve bir aşamada 'hatırlamak' zorunda kaldığı bir konuda tutarsız yanıtlar vermesi korkunun sonucu da olabilir. Bunlar ve öteki konular ancak Rıza Örük'e sorulacak soruların verileriyle açıklığa kavuşturulabilirdi. Bunun için, zaman ve mekan baskısıyla hareket edilmeyecek koşullarda ideolojik değerlerimize uygun yöntemlere dayalı bir sorgulama yapma sorumluluğumuz vardı.

2) Rıza Örük'le bir saati bulmayan bir zaman dilimi içinde muhataplaşmanın yeterli sayılması, bir insanın hem yaşamını, hem de onurunu elinden alacak böyle bir suçlamaya uygun ciddiyette ve sorumlulukta bir tutum değildir.

3) Bu nedenlerle,
a) Rıza Örük hakkındaki, 'düşmanla işbirliği yapmak' suçlamamızı geri çekiyoruz.
b) Rıza Örük'ü, güçlü ve zayıf yönleriyle, erdem ve zaaflarıyla emekçi sol saflardan bir emekçi köylü olarak kabul ediyoruz.
c) Rıza Örük'ün yaşamına mal olan telafi imkanı bulunmayan ağır hatadan ötürü başta ailesi olmak üzere, emekçi sol saflardaki işçi ve ezilenlerden özür diliyoruz.
d) Özgün koşullarda meydana gelen ve derin bir acı veren bu ağır hatadan yola çıkarak, parti örgütlerimizin böylesi konulardaki hak ve yetkileriyle ilgili kimi yeni kural düzenlemeleri yapılacağını duyuruyoruz."

25 Eylül 2018
MLKP Merkez Komitesi