Ev İçi Emek Ve Ev Emekçisi Kadınların Ücretlendirilmesi
Share on Facebook Share on Twitter

 
Diğer yazılar
 

 

 Özgür Kadın / Sayı 1 / Eylül 2019

 

Ev İçi Emeğin Tanımı
* Kadının evsel köleliği zemininde hayat bulan ev içi emek, 21. yüzyılda da kadın özgürlük mücadelemizin hem teorik hem de politik olarak önemli gündemlerinden biri olmaya devam ediyor.
* Ev içi emek süreci, işgücünün yeniden üretimi kapsamında, artıdeğer üretimine dolaylı katkıda bulunur, ancak işgücü özel tipte bir meta olduğundan (artıdeğer üretmekle birlikte, kendisi artıdeğer taşımadığından) bu, doğrudan artıdeğer üretimi anlamına gelmez.
* Kadın ev içinde harcadığı emekle erkeğe ve bakımını üstlendiği bireylere kullanım değerleri üretir. Kapitalist pazarda meta olarak üretilen ve alınıp satılan maddi ürünlerin ve hizmetlerin aynıları veya eşdeğerleri, ev içinde kullanım değerleri olarak üretilip tüketilir. Ürettiği maddi ürün ve hizmetler, kapitalist pazarda olduğu türden, fiyat biçiminde karşılık bulmadığı gibi, tanımlanmış bir ücret de almaz. Ne ürettiği metada somutlaşmış olan harcanmış emeği, ne de kendisini yeniden üretmek için gerekli emek zamanına karşılık gelen işgücü, kapitalist pazardakine benzer tipte karşılık bulmaz. Başka bir deyişle, boğaz tokluğuna, kölece bir çalışma biçimidir. Bu haliyle kadının ev içi emeği, erkeğin sonuçlarını sınırsızca sömürdüğü bir cinsiyetçi sömürü çarkını oluşturur.
* Ev içi emek sömürüsü, doğrudan artıdeğer sömürüsü değil, cinsiyetçi bir sömürüdür. Bununla birlikte, evsel kölelik sistemi, kapitalist üretim sisteminin parçasıdır. Kapitalizmle erkek egemenliği arasındaki birliğin/kaynaşmanın bu biçimi, ücret eşitsizliği zeminine dayalı, erkek eksenli aile ücretinde maddi ifadesini bulur.
* Ev içi emek sömürüsü, cinsellik sömürüsünü içerir. Ev içi cinsellik sömürüsü, seks endüstrisi kapsamında yürütülen cinsellik sömürüsü ile birbirini tamamlar, aynı madalyonun bir diğer yüzüdür.
* Kadının ev içi emeğinin (temizlik, bakım, mutfak, cinsellik vb. toplamı) sömürüsü, seks endüstrisi kapsamındaki cinsellik sömürüsü ile birlikte, cinsiyetçi sömürünün kapitalist toplumdaki iki temel biçiminden biridir.
* İşçi kadınlar açısından da ev içi emek kapsamındaki işler ağır bir yük olarak sürer. Hem işçi olarak dolaysız artıdeğer sömürüsüne, ücret eşitsizliği temelinde cinsiyetçi sömürüye ve çeşitli cinsiyetçi baskı ve sömürü biçimlerine maruz kalırlar, hem de ev emekçisi olarak ev içinde cinsiyetçi sömürü altındadırlar.
* Kadın emeği ve bedeninin sömürülmesinin kapitalist toplum düzeninde aldığı bu temel biçim, ideolojik karşılığını da yaratır. Yoğun ve paydossuz olarak gerçekleşen ev içi emeğin, burjuva erkek egemen düzende, görünmeyen, emek alanı sayılmayan, iş olarak tanımlanmayan konumu, kadın cinsi aşağılamanın, küçümsemenin ve değersizleştirmenin bir görünümüdür.
Ev İçi Emeğin Ücretlendirilmesi
* Ev içi emeğin sömürüsü, cinsiyetçi bir sömürü olduğundan, ev içi emeğin ücretlendirilmesi talebinin maddi temelinin, artıdeğer sömürüsü içerisinde, kapitalist üretim çevriminin içerisindeki ücret, fiyat vb. kategorilerde aranmasının anlamı yoktur.
* Ev içi emek için, karşılıksız emek tanımı da yeterli değildir. Zira kapitalist sistemde emeğin karşılığı değil, işgücünün karşılığı ödenir. Ev içi alanda emek harcayan kadının işgücü karşılığı, aile ücreti kapsamında erkek ücretine dahil edilmiştir. Ancak buradan kendisine doğrudan ücret biçiminde karşılık düşmez, aile sistemine dahil olmasından itibaren, ev içi emek bağlamında "özgür emekçi" konumunda değildir.
* Ev içi emek kapitalist üretim çevrimine dahil olmadığından, toplumsal olarak gerekli emek miktarı gibi ölçüler temelinde ücret talebinin saptanması, mümkün olmadığı gibi, gerekli de değildir.
* Ev içi emeğin ücretlendirilmesi talebinin ölçüsü, kapitalist ücret sistemi içerisine oturtulmak zorunda değildir. Kadının temel emek biçimlerinden biri olan ev içi emeğin tanımlanması ve kabul edilmesi, ev emekçisi kadınların evsel kölelik zemininin daraltılması, aile sistemine bağımlılığının zayıflaması vb. hedeflerle ücret talebinin savunulması meşru ve gereklidir.
* Ev emekçilerinin dolaysız sömürücüsü evdeki erkektir, dolaylı sömürücüsü ise kapitalistler ve kapitalist düzendir. Öte yandan, ev emeğinin ücretlendirilmesi talebinin evdeki erkeğe yönelmesi, gerçekleşme biçimlerinin ve olasılığının darlığı bir yana, kadının evlere parçalanmış tecrit bireyler olarak konumlanışını politik mücadele içerisinde değiştirme hedefiyle de uyumlu değildir. Bunun ötesinde, konunun kapitalizmle erkek egemenliğinin çelişkili birliği üzerinde gerçekleşen bir toplumsal düzen sorunu olması, ancak ve ancak bu toplumsal düzenin hedef alınması koşullarında devrimci bir perspektif ve gelecekle buluşabileceği gerçeği, demokratik devrim ve sosyalist devrim koşullarında ise ev emeğinin tasfiye edilmesi sürecinin doğrudan sorumlusu, devrimci iktidar olduğundan, ücret talebinin devlete yöneltilmesi gerekir.
* Mevcut koşullarda ev içi emeğin ücretlendirilmesi talebi, asgari olarak, asgari ücret miktarında ve emeklilik dahil tüm sosyal güvenceleri içermek üzere, erkek egemen burjuva devlete yönelmelidir.
Siyasi Mücadele Perspektifleri
Faşist şeflik rejimi koşullarında kadın kitlelerinin özgürlük mücadelesine kazanılması, toplumsal saflaşmanın işçi sınıfı ve emekçilerin savaşımı lehinde bozulması açısında büyük role sahiptir. Rejim ev emekçisi kadınları kendi safına çekmek amacıyla özel politikalar üreterek kadınlar arasında küçümsenmeyecek bir etki oluştururken, kadın kitleleri aynı zamanda erkek egemenliğinin aldığı vahşi biçimlere karşı biriken öfkeleri ile rejimi yıkabilmenin en önemli dinamiklerinden birini oluşturuyorlar. Mevcut durumda kadın hareketinin en dinamik kesimleri işçi ve genç kadınlarken, faşist baskıların koyulaşan koşulları altında esnek çalışma adı altında vahşice sömürülmeye de açık durumda olan ev emeğinin ücretlendirilmesini de mücadele gündemleri arasında ele almak isabetlidir.
Ev içi emeğin ücretlendirilmesi hem kadın emeğinin görünür kılınmasını, hem de kadının evdeki erkekten ekonomik bağımsızlığını sağlayacaktır, dolayısıyla toplumsal hayata katılma olanakları artacaktır. Ev emeğinin ücretlendirilmesi kadının evsel köleliğini darbeleyecek ve ev emekçisi kadınları mücadeleye seferber edebilecek biçimlerden birisidir. Kadının ev içi tecrit ve bölünmüş konumunu mücadelenin toplumsallaştırıcılığı üzerinden geriletme olanağıdır. Ancak bu mücadele bütünlüklü bir kadın özgürlük mücadelesi hattı ile birleştirilmelidir. Eşit işe eşit ücret, iş olanaklarında kadına yönelik pozitif ayrımcılık gibi, kadının toplumsal yaşam ve üretimde yer alışının koşullarını genişleten talep ve mücadelelerle birleştirilmelidir.
Demokratik devrimde ev emekçisi kadınlar, ev içi ücret ve güvence kapsamına koşulsuz alınmakla birlikte, ev içi emeğe yönelik temel politika, onu tasfiye etme politikasıdır. Ev işlerinin toplumsallaştırılması ve kadın emeğinin toplumsallaştırılması hattından kopulmaz. Kadının sistematik biçimde ev dışı alanlara çekilmesinin değişik mekanizmaları esas araçtır.
Ev eksenli emek, sermayenin ev emekçisi kadınları doğrudan sömürü alanına çekmesinin, artıdeğer sömürüsü kapsamında ucuz ve güvencesiz işgücü olarak değerlendirmesinin giderek yaygınlaşan bir aracı olarak, ev içi emek mücadelesiyle iç içe ele alınmalıdır.
Ev emekçisi kadınlar ile ev işçiliği yapan proleter ve yarı proleter olan kadınlar arasında, hem kuvvetlerin birleştirilmesi, hem de deneyim aktarımını güçlendirme açısından, güçlü ortak mücadele olanaklarını değerlendirmek gerekir.
Ev emekçisi kadınların kadın özgürlük mücadelesine seferber edilmesi için:
* Sendikal tipte örgütlenmeler, ağlar ve esnek yerel örgütlerden yararlanılmalı.
* Yerellerde bire bir kitle çalışması yoluyla ev emekçilerine ulaşılmalı.
* Dünya çapında da giderek yaygınlaşan etkili mücadele araçları olan kampanya, grev, boykot vb. eylem biçimleri kullanılmalı.
* Ev emekçisi kadınların taleplerini içeren uluslararası çağrılardan yararlanılmalı, tek başına harekete geçirici gücünün sınırlılığı gözetilmek kaydıyla, özgünleştirilerek ev emekçileri arasındaki kitle çalışmasında değerlendirilmeli.
* Türkiye, Kürdistan ve Avrupa'da bu kapsamdaki talepler, her bir ülkenin özgünlüğü gözetilerek özgünleştirilmeli ve somutlaştırılmalıdır.

 

 

Arşiv

 

2019
Eylül

 

Ev İçi Emek Ve Ev Emekçisi Kadınların Ücretlendirilmesi
fc Share on Twitter

 

 

 Özgür Kadın / Sayı 1 / Eylül 2019

 

Ev İçi Emeğin Tanımı
* Kadının evsel köleliği zemininde hayat bulan ev içi emek, 21. yüzyılda da kadın özgürlük mücadelemizin hem teorik hem de politik olarak önemli gündemlerinden biri olmaya devam ediyor.
* Ev içi emek süreci, işgücünün yeniden üretimi kapsamında, artıdeğer üretimine dolaylı katkıda bulunur, ancak işgücü özel tipte bir meta olduğundan (artıdeğer üretmekle birlikte, kendisi artıdeğer taşımadığından) bu, doğrudan artıdeğer üretimi anlamına gelmez.
* Kadın ev içinde harcadığı emekle erkeğe ve bakımını üstlendiği bireylere kullanım değerleri üretir. Kapitalist pazarda meta olarak üretilen ve alınıp satılan maddi ürünlerin ve hizmetlerin aynıları veya eşdeğerleri, ev içinde kullanım değerleri olarak üretilip tüketilir. Ürettiği maddi ürün ve hizmetler, kapitalist pazarda olduğu türden, fiyat biçiminde karşılık bulmadığı gibi, tanımlanmış bir ücret de almaz. Ne ürettiği metada somutlaşmış olan harcanmış emeği, ne de kendisini yeniden üretmek için gerekli emek zamanına karşılık gelen işgücü, kapitalist pazardakine benzer tipte karşılık bulmaz. Başka bir deyişle, boğaz tokluğuna, kölece bir çalışma biçimidir. Bu haliyle kadının ev içi emeği, erkeğin sonuçlarını sınırsızca sömürdüğü bir cinsiyetçi sömürü çarkını oluşturur.
* Ev içi emek sömürüsü, doğrudan artıdeğer sömürüsü değil, cinsiyetçi bir sömürüdür. Bununla birlikte, evsel kölelik sistemi, kapitalist üretim sisteminin parçasıdır. Kapitalizmle erkek egemenliği arasındaki birliğin/kaynaşmanın bu biçimi, ücret eşitsizliği zeminine dayalı, erkek eksenli aile ücretinde maddi ifadesini bulur.
* Ev içi emek sömürüsü, cinsellik sömürüsünü içerir. Ev içi cinsellik sömürüsü, seks endüstrisi kapsamında yürütülen cinsellik sömürüsü ile birbirini tamamlar, aynı madalyonun bir diğer yüzüdür.
* Kadının ev içi emeğinin (temizlik, bakım, mutfak, cinsellik vb. toplamı) sömürüsü, seks endüstrisi kapsamındaki cinsellik sömürüsü ile birlikte, cinsiyetçi sömürünün kapitalist toplumdaki iki temel biçiminden biridir.
* İşçi kadınlar açısından da ev içi emek kapsamındaki işler ağır bir yük olarak sürer. Hem işçi olarak dolaysız artıdeğer sömürüsüne, ücret eşitsizliği temelinde cinsiyetçi sömürüye ve çeşitli cinsiyetçi baskı ve sömürü biçimlerine maruz kalırlar, hem de ev emekçisi olarak ev içinde cinsiyetçi sömürü altındadırlar.
* Kadın emeği ve bedeninin sömürülmesinin kapitalist toplum düzeninde aldığı bu temel biçim, ideolojik karşılığını da yaratır. Yoğun ve paydossuz olarak gerçekleşen ev içi emeğin, burjuva erkek egemen düzende, görünmeyen, emek alanı sayılmayan, iş olarak tanımlanmayan konumu, kadın cinsi aşağılamanın, küçümsemenin ve değersizleştirmenin bir görünümüdür.
Ev İçi Emeğin Ücretlendirilmesi
* Ev içi emeğin sömürüsü, cinsiyetçi bir sömürü olduğundan, ev içi emeğin ücretlendirilmesi talebinin maddi temelinin, artıdeğer sömürüsü içerisinde, kapitalist üretim çevriminin içerisindeki ücret, fiyat vb. kategorilerde aranmasının anlamı yoktur.
* Ev içi emek için, karşılıksız emek tanımı da yeterli değildir. Zira kapitalist sistemde emeğin karşılığı değil, işgücünün karşılığı ödenir. Ev içi alanda emek harcayan kadının işgücü karşılığı, aile ücreti kapsamında erkek ücretine dahil edilmiştir. Ancak buradan kendisine doğrudan ücret biçiminde karşılık düşmez, aile sistemine dahil olmasından itibaren, ev içi emek bağlamında "özgür emekçi" konumunda değildir.
* Ev içi emek kapitalist üretim çevrimine dahil olmadığından, toplumsal olarak gerekli emek miktarı gibi ölçüler temelinde ücret talebinin saptanması, mümkün olmadığı gibi, gerekli de değildir.
* Ev içi emeğin ücretlendirilmesi talebinin ölçüsü, kapitalist ücret sistemi içerisine oturtulmak zorunda değildir. Kadının temel emek biçimlerinden biri olan ev içi emeğin tanımlanması ve kabul edilmesi, ev emekçisi kadınların evsel kölelik zemininin daraltılması, aile sistemine bağımlılığının zayıflaması vb. hedeflerle ücret talebinin savunulması meşru ve gereklidir.
* Ev emekçilerinin dolaysız sömürücüsü evdeki erkektir, dolaylı sömürücüsü ise kapitalistler ve kapitalist düzendir. Öte yandan, ev emeğinin ücretlendirilmesi talebinin evdeki erkeğe yönelmesi, gerçekleşme biçimlerinin ve olasılığının darlığı bir yana, kadının evlere parçalanmış tecrit bireyler olarak konumlanışını politik mücadele içerisinde değiştirme hedefiyle de uyumlu değildir. Bunun ötesinde, konunun kapitalizmle erkek egemenliğinin çelişkili birliği üzerinde gerçekleşen bir toplumsal düzen sorunu olması, ancak ve ancak bu toplumsal düzenin hedef alınması koşullarında devrimci bir perspektif ve gelecekle buluşabileceği gerçeği, demokratik devrim ve sosyalist devrim koşullarında ise ev emeğinin tasfiye edilmesi sürecinin doğrudan sorumlusu, devrimci iktidar olduğundan, ücret talebinin devlete yöneltilmesi gerekir.
* Mevcut koşullarda ev içi emeğin ücretlendirilmesi talebi, asgari olarak, asgari ücret miktarında ve emeklilik dahil tüm sosyal güvenceleri içermek üzere, erkek egemen burjuva devlete yönelmelidir.
Siyasi Mücadele Perspektifleri
Faşist şeflik rejimi koşullarında kadın kitlelerinin özgürlük mücadelesine kazanılması, toplumsal saflaşmanın işçi sınıfı ve emekçilerin savaşımı lehinde bozulması açısında büyük role sahiptir. Rejim ev emekçisi kadınları kendi safına çekmek amacıyla özel politikalar üreterek kadınlar arasında küçümsenmeyecek bir etki oluştururken, kadın kitleleri aynı zamanda erkek egemenliğinin aldığı vahşi biçimlere karşı biriken öfkeleri ile rejimi yıkabilmenin en önemli dinamiklerinden birini oluşturuyorlar. Mevcut durumda kadın hareketinin en dinamik kesimleri işçi ve genç kadınlarken, faşist baskıların koyulaşan koşulları altında esnek çalışma adı altında vahşice sömürülmeye de açık durumda olan ev emeğinin ücretlendirilmesini de mücadele gündemleri arasında ele almak isabetlidir.
Ev içi emeğin ücretlendirilmesi hem kadın emeğinin görünür kılınmasını, hem de kadının evdeki erkekten ekonomik bağımsızlığını sağlayacaktır, dolayısıyla toplumsal hayata katılma olanakları artacaktır. Ev emeğinin ücretlendirilmesi kadının evsel köleliğini darbeleyecek ve ev emekçisi kadınları mücadeleye seferber edebilecek biçimlerden birisidir. Kadının ev içi tecrit ve bölünmüş konumunu mücadelenin toplumsallaştırıcılığı üzerinden geriletme olanağıdır. Ancak bu mücadele bütünlüklü bir kadın özgürlük mücadelesi hattı ile birleştirilmelidir. Eşit işe eşit ücret, iş olanaklarında kadına yönelik pozitif ayrımcılık gibi, kadının toplumsal yaşam ve üretimde yer alışının koşullarını genişleten talep ve mücadelelerle birleştirilmelidir.
Demokratik devrimde ev emekçisi kadınlar, ev içi ücret ve güvence kapsamına koşulsuz alınmakla birlikte, ev içi emeğe yönelik temel politika, onu tasfiye etme politikasıdır. Ev işlerinin toplumsallaştırılması ve kadın emeğinin toplumsallaştırılması hattından kopulmaz. Kadının sistematik biçimde ev dışı alanlara çekilmesinin değişik mekanizmaları esas araçtır.
Ev eksenli emek, sermayenin ev emekçisi kadınları doğrudan sömürü alanına çekmesinin, artıdeğer sömürüsü kapsamında ucuz ve güvencesiz işgücü olarak değerlendirmesinin giderek yaygınlaşan bir aracı olarak, ev içi emek mücadelesiyle iç içe ele alınmalıdır.
Ev emekçisi kadınlar ile ev işçiliği yapan proleter ve yarı proleter olan kadınlar arasında, hem kuvvetlerin birleştirilmesi, hem de deneyim aktarımını güçlendirme açısından, güçlü ortak mücadele olanaklarını değerlendirmek gerekir.
Ev emekçisi kadınların kadın özgürlük mücadelesine seferber edilmesi için:
* Sendikal tipte örgütlenmeler, ağlar ve esnek yerel örgütlerden yararlanılmalı.
* Yerellerde bire bir kitle çalışması yoluyla ev emekçilerine ulaşılmalı.
* Dünya çapında da giderek yaygınlaşan etkili mücadele araçları olan kampanya, grev, boykot vb. eylem biçimleri kullanılmalı.
* Ev emekçisi kadınların taleplerini içeren uluslararası çağrılardan yararlanılmalı, tek başına harekete geçirici gücünün sınırlılığı gözetilmek kaydıyla, özgünleştirilerek ev emekçileri arasındaki kitle çalışmasında değerlendirilmeli.
* Türkiye, Kürdistan ve Avrupa'da bu kapsamdaki talepler, her bir ülkenin özgünlüğü gözetilerek özgünleştirilmeli ve somutlaştırılmalıdır.