Cins Bilinci
Share on Facebook Share on Twitter

 
Diğer yazılar
 

 

 Özgür Kadın / Sayı 1 / Eylül 2019

 

Cins bilinci, kadının, kadın olduğu için erkek egemen sistem tarafından sömürüldüğü ve ezildiği ve bu duruma isyan etmesi gerektiği yönündeki bilincidir.

Cins bilinci kendisini değişik düzeylerde gösterebilir. Bireysel veya kolektif, örgütlü veya örgütsüz olarak erkek egemenliğine veya tek tek erkek egemen davranış, eylem ve saldırılara karşı herhangi bir biçimde harekete geçen kadın kitlelerinin bilinci, komünist kadın öncünün bilinci ve kadın özgürlük mücadelesinin başkaca programlara sahip değişik politik öznelerinin bilinci, cins bilincinin değişik düzey ve biçimleridir.
Cins bilinci kavramı, komünist kadının cins bilincini de ifade eder. Erkek egemen düzene karşı mücadele bilincini anlatan cins bilinci, geri bir bilinç biçimi olarak görülemez, kavranamaz, tanımlanamaz.
Bu kavramın kendi başına mutlak yetersizlik ve "devrimcilik" eksiği taşıdığı düşüncesi, erkek egemen bakış açısının ürünüdür. Kavrama atfedilen devrimci nitelik yetersizliği, kadını da, erkek egemenliğine karşı mücadeleyi de yetersiz ve tali olarak gören geri erkek bilincinin tezahürüdür. Cins bilincinin ancak "devrimci" veya "komünist" gibi tamamlayıcı kavramlarla devrimcilik, toplumsallık vb. kazanabileceği bakış açısı, gerçekte, kadın özgürlük mücadelesinin özel mülkiyete dayalı erkek egemen sınıflı toplumlar karşısındaki yıkıcı gücünü ve niteliğini görememekten köken alır. Özel mülkiyetin ilk ürünü olan cinsel baskının bu geri ve eksik kavranışı, sınıflı ve cinsiyetli toplum karşısında ileri değil, geri bir siyasal duruş üretir.
Komünist kadınlar, somut, belirli bir durumda, somut bir ayrımı belirtme ihtiyacıyla "devrimci cins bilinci", "komünist kadınların cins bilinci" gibi kavramların kullanılmasını önsel olarak reddetmez, bunu ilke katına çıkaran bir donukluk göstermezler. Ancak bu sıfatlar, niteliği belirleyici değil, en fazlasıyla somut durumlarda vurguyu ya da analizi güçlendirici bir rol oynayabilir. Tek başına "cins bilinci" kavramı, erkek egemen düzen karşısında yükseltilmesi gereken kadın bilincini ifade etmede yeterlidir.

 

 

Arşiv

 

2019
Eylül

 

Cins Bilinci
fc Share on Twitter

 

 

 Özgür Kadın / Sayı 1 / Eylül 2019

 

Cins bilinci, kadının, kadın olduğu için erkek egemen sistem tarafından sömürüldüğü ve ezildiği ve bu duruma isyan etmesi gerektiği yönündeki bilincidir.

Cins bilinci kendisini değişik düzeylerde gösterebilir. Bireysel veya kolektif, örgütlü veya örgütsüz olarak erkek egemenliğine veya tek tek erkek egemen davranış, eylem ve saldırılara karşı herhangi bir biçimde harekete geçen kadın kitlelerinin bilinci, komünist kadın öncünün bilinci ve kadın özgürlük mücadelesinin başkaca programlara sahip değişik politik öznelerinin bilinci, cins bilincinin değişik düzey ve biçimleridir.
Cins bilinci kavramı, komünist kadının cins bilincini de ifade eder. Erkek egemen düzene karşı mücadele bilincini anlatan cins bilinci, geri bir bilinç biçimi olarak görülemez, kavranamaz, tanımlanamaz.
Bu kavramın kendi başına mutlak yetersizlik ve "devrimcilik" eksiği taşıdığı düşüncesi, erkek egemen bakış açısının ürünüdür. Kavrama atfedilen devrimci nitelik yetersizliği, kadını da, erkek egemenliğine karşı mücadeleyi de yetersiz ve tali olarak gören geri erkek bilincinin tezahürüdür. Cins bilincinin ancak "devrimci" veya "komünist" gibi tamamlayıcı kavramlarla devrimcilik, toplumsallık vb. kazanabileceği bakış açısı, gerçekte, kadın özgürlük mücadelesinin özel mülkiyete dayalı erkek egemen sınıflı toplumlar karşısındaki yıkıcı gücünü ve niteliğini görememekten köken alır. Özel mülkiyetin ilk ürünü olan cinsel baskının bu geri ve eksik kavranışı, sınıflı ve cinsiyetli toplum karşısında ileri değil, geri bir siyasal duruş üretir.
Komünist kadınlar, somut, belirli bir durumda, somut bir ayrımı belirtme ihtiyacıyla "devrimci cins bilinci", "komünist kadınların cins bilinci" gibi kavramların kullanılmasını önsel olarak reddetmez, bunu ilke katına çıkaran bir donukluk göstermezler. Ancak bu sıfatlar, niteliği belirleyici değil, en fazlasıyla somut durumlarda vurguyu ya da analizi güçlendirici bir rol oynayabilir. Tek başına "cins bilinci" kavramı, erkek egemen düzen karşısında yükseltilmesi gereken kadın bilincini ifade etmede yeterlidir.